hiçbir şekilde çalışmadan, sadece dersi dinleyip ssadece genel yetenek kullanılıp başarılı olunabilinen dersler de vardır. bu dersler bu tip öğrencilerin dersidir. (bkz: ingilizce dersi)
tanım: etrafımda sayısı hiç de azımsanmayacak derecede olan varlık.
derslerin en geyik öğrencisidir. konuşmaktan -genelde de boş konuşur- çenesi ağrır. efendim yurda gider bilgisayardı, internetti, gezmesi, tozması derken bakar ki sınav haftası gelmiş. sınav haftası okula da gidilmediği için iyice can sıkıntısı bastırır. dvdleri çıkarıp ne varsa seyreder. sınav sabahı da biraz notlara bakıp sınava girer. tamam çok yüksek olmasa da orta halli notlar alıp geçer. ne sıkı çalışır, ne ders dinler; hele hele kopya hiç çekmez efendim bazıları.
bu familyanın bir de "dersi dinlemiyorum ama 9o mı almışım ne(!)" düşünce baloncuğunu etrafına üfleyerek ders için akşamdan kalma bir milyon kafayla telefon alarmına mahkum olmuş kulakların isyanına dayanamayarak uyanan ve toplu taşıma aracında başı önde uyuklayan, dersi dinlemek isterken sızan ve her ders için tekrarlanan bu durum sonrasında vize-final zamanları bu ders için yemeyen, içmeyen, asosyal yaşayan acınılası tiplemeleri kıskandırma ve özencik yapma çabası anlamsız olanları da vardır. gayet sinir bozucudur. gidip tekme tokat dalınasıdır. hatta dalmak için bu tavrı beklememelidir, allah yarattı demeden gözünün üstünde kaşı var diye bir güzel ifadesi alınmalıdır.
çevrenin, gıcık olmakla karışık hayran olduğu öğrenci tipidir. Bu tipler derslerde şaklabanlık, gevezelik yapmalarına rağmen sınavlarda başarılı olurlar. Buna neden olarak zeki olmaları veya evde çok çalışmaları gösterilebilir.
türkiye'de ki saçma eğitim sistemini düşünürsek gayet normal olan olaydır. hatta devam sorunu yoksa hiçbir derse girmeden sınavlarını geçer birçoğu. olayın esprisi sadece notu bulup okumaktır. gerisi boştur, beleştir, öyledir, böyledir.