derse karşı duyulan isteksizlik, güdülenecek birşeyin olmaması, masaya oturduğun an ders çalışmak dışında dünyada her şeyin daha cazip gelme durumu sonunda oluşan şey.
an itibariyle içinde bulunulan durumdur * . kişi ne kadar istese de iki satırdan öte çalışamaz, kafası almaz. çalışmamanın suçluluğu içerisinde boğulacak gibi olur. **
sonuçları düşünüldüğünde kötü, anı yaşadığınızda ise ense yapmak adına iyi olan bir eylemdir.
birey defalarca masasının başına oturur, meyvelerini çerezlerini alır, ışık istediği yönden gelmektedir , bütün şartar hazırdır ama içinde en ufak bir istek yoktur, işte böyle durumlarda çerezler biter, meyveler yenir , bir de yediklerinden ötürü şişen bünyeye ağırlık bastırır, birkaç saat kestirilir, sınava dinç ama boş bir kafayla girilir.
gayet doğaldır. dikteye dayalı eğitim ve öğretim insan doğasına aykırıdır. insan merak etmediği birşeyi öğrenmek istemez. ders çalışmak koşulsuz angaryadır.
kitabı açıp okumaya başladığınızda hiçbir şey anlamadığınızı, neyden bahsettiğini bile anlamadığınızı farketmeniz. birçok kez, diliniz bir şeyler okurken, aklınızın olmadık şeylerle ilgilendiğini yakalamanız. (bkz: konsantre olamamak)