eurochallange tarihinin bir maçta en yüksek skora ulaşan oyuncusu, kulüpler bazındaki avrupa kupalarında bu alanda ilk 7 içinde. ayrıca eurochallange'da bu haftanın mvp'si.
kendisi hakkında söylenen şu söz her şeyi açıklar zaten; ''eğer uzay takımı ile dünya takımı basket maçı yapsa dünya takımının oyun kurucusu deron williams olur''
nba'de son on yılda boy göstermeye başlayan oversizedoyun kurucuların ilk ve en önemli örneklerindendir. öyle ahım şahım boylu bir adam olmamakla birlikte kalıplı, güçlü ve atletiktir. böyle bir adam avrupa'daki oyun kuruculara karşı kedi görmüş panter gibi bir şey oluyor. 1.91'lik boyuna karşın avrupa'daki ortalama üç numaralardan bile güçlü. düşün yani!
eh, bu adamın yetenekleri de sorgulanmaz. nba gibi üçlük çizgisinin anasının dininde (7,24 metre) olduğu bir ligde bile üçlükçü diye adı çıkmışken fiba'nın 6,75 metrelik üçlük çizgisi vız geliyor.
eh, durum böyle olunca 50 sayı da atar 20 asist de yapar 15 rebound da alır. çok üzerinde durmamak gerek. kutluyoruz.
benim için utah dönemlerinde 23 yıldır görevine devam eden sloan'a rest çekerek onu takımdan uzaklaştıran bir deron williams aklıma geliyor. her zaman kendisini severek izleyen biri ve her zaman öfke ve nefretle baktığım bir oyuncu olmuştur. umarım yaptığı bu üzücü şeylerden sonra bu oyunu severek oynamıyordur. umarım o üçlükleri yollarken eli titremiyordur. umarım turnike atarken zamanlama hatası yapmıyordur. çünkü baskette oyuna duygusallık katmak pek akıl işi gibi değil.. deron'da umarım bunu yapıyordur.
avrupa kıtasında basketbol oynamış en iyi oyuncu. kimse bunu böbürlenme olarak almasın. bu adam istediği maçta istediği kadar sayı atarmış hissiyatını veriyor izleyene. daha önce çok büyük oyuncular gördük avrupa basketbolunda ama deron williams başka bir seviyede oynuyor bu oyunu. dünyanın en iyi 9. basketbolcusu olarak gösterilen bir oyuncudan daha azı beklenemez zaten. en büyük oyuncu diyemem (bkz: allen iverson) ama kesinlikle bu kıtada basketbol oynamış en iyi oyuncu olduğu ortada. beşiktaş forması giymesi gurur verici. bu adam real madrid ya da CSKA'da oynasa, kısacası üst düzey şutör takımlarda oynasa attığı sayıların yanında maç başı 15 asist yapar ayrıca. canlı izleyebilmiş olmaktan dolayı gurur duyuyorum.
22 kasım 2011 beşiktaş milangaz bg göttingen maçında 50 sayı atarak (ayrıca 10/13 üçlük) literatüre 'yok artık deron williams' sözünü katmayı sonuna kadar haketmiş, basketbol sanatçısı.
ayrıca hem kişisel kariyer hem de eurochallenge rekorunu kırmıştır.
nba'da oynarken bana göre faal oyuncular arasında cris paul'dan sonraki en iyi pasör guard idi. beşiktaş'a gelirken bir sürü arkadaşım yeni bir iverson vakası olarak düşünüyordu bu adamı. ama ben amerika'da takip ettiğim için numarası nedir, yeteneği nedir, nerede oynar biliyordum. dalmau-apodaca dönemini bilen vardır ben de o zamandan beri beşiktaş'ı basketbolda takip ederim. ta o zamandan beri bir pasör guardımız yoktu şimdiye kadar da olmadı. bu adam gelirken beşiktaş şimdiye kadar görebileceği en büyük ve yararlı oyuncusunu alacak diyordum ve sanırım beni çok haklı çıkarıyor. iyi ki geldi ve iyi ki lokavt devam ediyor. fırsat buldukça maçlara gidiyorum istanbul'a döndüğüm zamanlar. sırf bu adamı izlemek için başka bir şey için değil.
Aldığı paranın kuruşu kuruşuna hakkını veren, her maç double double a yakın oynayan (20 küsür sayı 7-8 asist gibi) ve tek bir bencillik göstermeyen bu adam kendine hayran bıraktı beni. Bir kez daha.