zengin olup bedelli yapamadığı askerliği en zor şartlarda yerine getiren kahraman ve fedakar askerdir. hadi adam fakir gönderdin askere. bari düzgün bir bina yap da korusun kendini. yok yok deve misali ...
gerilla taktiği kullanan bir düşmana karşı hiç olmaması gerekendir. olay karakolun sağlam olması olmaması meselesi değil, bu tip mücadelelerde sürekli hareket halinde olmak ve karşı tarafta bir bilinmezlik yaratmak önemlidir. asker üzerinde baskı yaratanda bu işte, teröristin ne zaman, nereden geleceğini bilmiyor ki tek yaptığı gece gündüz beklemek. istersen dünyanın en sağlam karakolu içinde ol bu psikoloji bir süre sonra yıpratır insanı. işte bu psikolojiyi teröristin de yaşaması ve askerin sürekli nereden çıkacağı belli olmaz bir şekilde arazide hareketli olması lazım. amerikayı yeniden keşfetmenin lüzumu yok bunlar daha önce hep yaşandı, uzmanları tarafından da milyon kere söylendi.
yıkılsın yenisini yapar yüce devletimiz, ak tütün karakolu olması lazım, gidin bakın şu an kale gibi. önceden hertarafı dökülüyordu, zaten döktülerde!
şimdi içinde demir levhalar olan 2 şer metre kalınlığında duvarlar ile bir kale gibi...
bunu yapmak bu kadar zor mu? hayır değil, iki üç çuval çimentoya bakar ama değerimiz bu kadar. olsun, ölen gariban bebelere o kadar masraf etmeye ne gerek var. ağaoğlu'nun evladı mı geldi, niye o kadar masraf yapılacak? gerçi gelmez ya keşke gelse, üç karakol dolandırsalar çocuğu, babası korkudan bırak karakolu, bütün tugayı yeniden yaptırır...
saldırılmayı bekleyen asker değil, ölümü bekleyen askerdir.
adamların saldırdıkları yetmezmiş gibi, ölülerini bile toplayıp götürecek kadar vakit buluyorlar.
en kritik yerde görev yapan asker, yöre halkına sahur yemeği veriyor. güvenlik zafiyeti had safhada.
burada derme çatma, karakolun suçu yok, orada görev yapan komutanın suçu vardır.
şehitt sayısının bile doğru olduğuna inanmıyorum. adamlar yemek hanenin içine kadar gidip, tarıyorlar 8 şehit deniyor, toplamda karakolda kaç tane asker var söylenmiyor.
olan, geride kalan analara, babalara, bacılara, karılarına, çocuklarına oluyor.
yazık.
her sehit cenazesi sonrası aynı, sözler bari hiç konuşmayın susun.
insan zannetsinler !!!
not: bu sabah açılmış etrnylere bakın, yavşakça ve başkasının acısını düşünmeden yazıyor insanlar, alt alta okuyun, ipe sapa gelen bir tane etrny varmı?
isterse 7 kat sağlam karakolun içinde olsun fark etmeyecek askerdir. ovanın en ortasına karakolu koymuşsun, yukarıdan gelip ateş ediyor adamlar. çaresi karakoldan çıkmak sineğin kaynağına gitmektir.
(bkz: "unutulanlar dışında yeni birşey yok") bu kitapta osman pamukoğlu 92'de yaşanan rezillikleri ve bölgeye gidip askeri araziye çıkarmasıyla elde edilen başarıyı anlatır.
- karakolda 60 asker, onları bekleyen 10 asker dışardaki noktalarda nöbette
- göreve geldiğimin haftasında içerde maksimum 10 asker bırakıp, geri kalan 60 askeri araziye saldım.
(osman pamukoğlu döneminde pkk kısa sürede tarihindeki en yüksek kayıplarını vermiştir, rakamlarla sabittir. amacım burda pamukoğlu'nu övmek değil zira çok da övülesi bir kişilik değil, kullandığı yöntemlerin başarısından bahsetmek)
yine kitaptan :
- sınır ötesi harekatlar ilk benim dönemiminde başladı, 300 kişilik pkk grubunun sınırı geçerek izini sürdük, hepsini imha etmek için planımız ve teçhisatımız mevcuttu, ırak'a intikal edip genelkurmaydan devam etmek için izin istedik, 10 dakika sonra hükümetin kesinlikle izin vermediği hemen geri dönmemiz gerektiği emri geldi. (not: başbakan süleyman demirel)
