Kendi başına halledip, rahatlayabiliyorsa, sorun olmayandır.
Ama her insanın, dertleşecek, içini dökecek, o' nu sorgulamadan, yargılamadan dinleyeceği bir insanı olmalıdır.
Bazen de içine atıp herkesin hayatını zehir eden insandır. Bu insanları sevmiyorum ben, madem derdini kendi içinde yaşıyorsun tribini, moral bozukluğunu da kendi içinde yaşa dimi. Ama yook, bunlar hem ketumlukta hem de insan bezdirmekte bir numaradır. Bu sebeple astığı suratından, garip davranış ve triplerinden dolayı bir oda arkadaşı postalamış biriyim ben. Üzüldüğü meselenin konusu da dişe dokunur bir mesele olsaydı bari, ergen işte. Böylelerinin gözünün yaşına bakmayacaksın, ha öyle değil de sessiz sakin kendi içinde yaşıyorsa o zaman problem yok. Hem anlatmasın hem de çevresine yansıtıp dikkat çekmeye çalışsın, oldu canım.
Paylaşıpta bir yararını görmeyen, üstelik bir de zararını gören insanın yapacağı şeydir. Bizlerin geçirdiği zor olaylar milletin ağzına sakız olacaksa anlatmamakta sonuna kadar haklıyız.
Ama anlayanla anlamayanı da ayırt edebilecek seviyedeyiz.
En azından bu bilgiye ulaşabilecek kadar tecrübeliyiz.
Adam akıllı dinleyen olduda biz mi anlatmadık? Derdimizi anlatabileceğimiz kişi veya kişilerin o derdi kaldırabilecek, anlayabilecek kişiliğe sahip birileri olmadığı için pek anlatılmaz.
Bana döksün içini ben bir nevi psikolog etkisi yapabilirim Kişilerin üzerinde. ilk önce derdini dinleyip bireyin durumuna göre hedef saptamak gerekir. Sonra çözüm tabi en nihayetinde...
Anlattığı herkesten kopyala yapıştır türü cevaplar aldığından ve çoğusununda boşver demesinden kaynaklı derdini duvarlara, gökyüzüne, göz yaşlarına ve içine anlatan insanlardır.
En doğrusunu yapan insandır. Sonra bu anlattığımız kişiler en ufak bir şeyde "senin derdinden bana ne" diyor.
Anlatarak kimsenin eline malzeme vermeyin.