hin bulduğum kimsedir, samimiyetsizdir. vardır bir planı, programı. her şey beklenir kendisinden. ya kimseyi derdini anlatacak kadar sevmiyordur ya da kimseyi derdimle mutsuz edecek kadar şerefless değilim diyerek egosunu besliyordur mekdanıslara gidesice!
şiir okusam gülerler, şarkı söylesem absürd kaçar, bari bir öykü anlatayım derim o da yarım kalır. Gözlerimde büyüyen sevdalarım, kalbimde çocukça bir heyecan ve masum hayaller taşırım.
Şimdi asıl konuya dönersek ben bu insanlarla normal konuşamazken, nasıl dert anlatırım?
Dertlerimi paylaşmayı sevmem. Lakin eskiden dert dinlemeyide severdim. Lakin görüyorum ki dertlerine derman olduklarım kadir kiymet bilmiyorlar ve vefasizlik yapıyorlar. Artik oturup dert dinlemiyorum yine varsa birisinin kotu gidişatı ayaküstü diyorum bak bu boyle şu şöyle onu oyle yapma bak bu insan boyle birisi diye. Tek derdini adam gibi dinleyip dinlemekten zevk aldigim ve cidden farkli olan birisi var. Zaten o da bu yaziyi okuyuncaktir. Derdin varsa bana gel anlat cekinme tamam mı. Gün gelir kötü oluruz diye korkuyorsan anlatamiyorsan ya da ne bileyim mahrem gibi goruyorsun yapma. Benden sır cıkmaz sana karsi bunlarida kullanmam. Ha Allah korusun gün gelir kotu olursakta sessizce giderim acıtmam.
dert demek insanların zayıf noktaları demektir. Sen acizliğini insanlarla paylaşırsan onlara teselliyi değil kendini nereden vuracağını öğretirsin. Yaşam tecrübesi...
insanların gereksiz nasihatlerinden sıkılmış olmayan akılları ile akıl vermelerine tahammülü kalmamış insandır. benimdir. benim derdim kimseyi dertlendirmemeli aynı zamanda.
Evet bazen içine atıp kimseyle paylaşmamak, anlatmamak seni daha güçlü yapar ve en azından zayıf ezik göstermez. işte bu yüzden bazı insanlar paylaşmaz dertlerini.
Aslında paylaşmak istiyordur. Ama paylaşınca ayıplanır, küçümsenir belki de o kişi arkadaşı olmaktan çıkar diye bazı şeyleri kendine saklar. Her şeyini açmaz.