- Karşılaşmalarından itibaren ayrılıncaya kadar tokalaşmaya son ver(e)meyenlerin, bi müddet sonra ''kim daha sert sıkıyor'' a zarf atmaları içten bile değil
- Evde tamir edilmesi, değiştirilmesi gereken şeylerin, tedarik edilmesi, yerine getirilmesi için, en az iki günün geçmiş olması gerektiği kanaati taşınan bi evde yaşıyorum.
- Yemek yiyen birisinin kafasını arkadan görmek de çok ilginçmiş, yeni fark ettim.
- Bir mum altlığı olarak çay tabağı ya da kül tablasına gözleri dolarak bakar, hayatın anlamını sorgularım.
-Minibüs şoförlerinin, bozuklukları koyduğu yeri işaret ederek ''gel buraya otur'' demelerine bi kez olsun hayır diyemedim. Benim için bu eylemi yerine getirmek farz gibi bi şey lan.
- Borç para vermemek için ''taksitlerim var, olmasa biliyorsun, başımla beraber eheh'' diyenlerin yaş ortalaması bir hayli düştü haa. Kör olasıca kapitalizm.
-Bozulan radyoyu ''ne var lan bunun içinde'' diye sökmediğimi, motorunun ucuna dondurma çubuğu takarak pervane yapmadığımı mı zannediyorsun, ne büyük bi yanılgı. hıh...
-Artan para üstünden ancak kendisine yetecek kadar nevale alabileceğini, küçük dünyasında, küçük kafasıyla hesaplayıp, aldığı kurabiye, gazoz vs.yi kardeşleriyle paylaşmamak için, eve ağır aksak yol almış ya da bir alt sokağı kullanarak yolu uzatmış çocuklardandım.
- ''çiçek gibi darphanemiz var, niye orda herkese yetecek kadar para basmıyorlar ki'' dememiş bi vatandaşımız var mı?
- Özellikle TV de film izlerken, ekrana yansıyan öpüşme sahnesiyle eşzamanlı olarak, TV' li odaya, anne veya baba nasıl oluyor da giriyor anlamadım gitti.
- fakirin kafasına ekmek düşse rahat bi dört dikişlik yer açılır abicim.
- Görüyom, işitiyom, ekseri, niyeyse, kulakları kapatmadan kafaya geçirilen, şekil herhal, baba şapkasının alternatif kullanım alanına; toplu taşıma aracı içinde, araca, genelden özele, varoş bi semtten merkezi bi yere hareket eden bi araca, örnekse ateştuğla-mecidiyeköy (92 Ş) -ancak- arka kapıdan binenlerden kaynaklanan akbil yığılmasını elden ele ön tarafa tam da akbilin önünde konuçlanmak zorunda kalarak akbilleri basma görevine, çıkardığı sesten midir nedir akbilleri adeta bi oyun edasıyla basacak olan adama, zayiat vermeden gönderilmeleri için torba niyetine kullanılması örmek verek istiyom. Senin de bi örneğin varsa örnek yaz 92 Ş'ye gönder. Sürprizlere açık ol.
- Klavyeyi iyi kullanamamasına rağmen sıra ezberlerdiği kelimelere gelince klavyeyi coşturarak kullanarak o çoşum anının yaydığı sesten 'hıh amusuna bile korum lan ben klavyenin'' mesajı vermeye çalışan internet cafe gediklisi ergen, kim bilir kaç tane emesenin var kimbilir her girişinde de kaç kişi çevrim içidir ha. O msn lerin arasında da bi tanesinde hep kızsın dimi, yani eklediğin seni tanımayan ergenler arasında kız msni var mı lan sorusunun cevabısın dimi, iyi de sağı solu işletmek için aldığın o msn senin gibi düşünen diğer ergenlerin msn iyle dolu. Ergen işte.
- acemi birliğinde ''çökk..kalk..'' a maruz kalan asker siniri..
- yol tarifi alırken falan, ''şuraya nasıl gidebiliriz abi?'' diye sorduğun kalabalıkça adamların kendi için farklı yol tarifi vermeye çalışmaları, aralarından bi tanesinin ''sen yine de ilk soldan dön abi'' diye son noktayı koymaya çalışması, diğerleri için ''onlar ne biliyo da ne konuşular a.q.'' demeye getirmesi görülmeye değer.
- 'Kulaklarımı s.kecek ederler' babaanne dilinde 'kafamı s.ktiler' demek. Bunlar biline.
- Girdiği kabinde kendisinden önce giren kişi yada kişilerce, (tecavüzlük bişii yok heyecanlan ma hemen) iki kız giren de var abicim atmıyoz burda heralde realite konuşuyo, ya bırak abicim ya yalana borcum mu var sankit , sen de, bırakılan kadın kıyaflerini 'hazır ben de soyunukken bi deniiim lan!' diye düşünerekten kıçına başına geçirip muzırlık peşinde olan adamlığı bende oynadım.
- bir başkası ile ortak kullanmak zorunda kaldığın bardağın dudak değmemiş yerini, ekseri kulplu bardakta kulbun hemen dibindenki yeri, şööle bi, izleniyo da olabiliriz, çaktırmamaya gayret ederek tespit etmeye çalışıp, olası tiksinmeden kaçınmak için de bardağa bakmadan suyu kafaya dikmek.
- E sende, hikayesi, yaşam öyküsü, idealleriyle falan takdir edilip imrenilen bi adam olma hissiyatı içine girmeden bi gün geçiremeyen bi adamsın.. e sorun yok o zaman.
- rıdvan dilmen saçı tipli adamlardan biraz çekinirim açık konuşiim. Ve bi de 40' larında falansa hepten.. daimi ergen saçlı olmak nası bişii acep. Ergen saçı çünkü bu.
- Dilenen bi adamın yanından gözlerimi kaçırarak hızlıca uzaklaşmaya çalışırken adamın arkamdan ''yine de mert adamsın ulan'' demesi. Benim ''aha yarrraaa yedik'' hissiyatına girmem, adımlarımı hızlandırmam, belli bi mesafe koyduğumu düşündüğüm an geriye dönüp bakmam, katilin ensende bitmesi hissi, arkaya dönüp bakmamı bekliyor olsa gerek ki onca adamın arasında göz göze gelmemiz, 100 liraya ,onu da cebimden çıkarmadan, kısa bi gerilim filmine konu olmam. Oysa 100 lira ver kurtul, bu ne gerilim a.q.
- msn de yazı stili aynı olanlar arasında yazı stilini saniyesinde değiştirmeyi yeğleyen adam, katlansam, idare etsem, eyvallah desem varya gece gündüz saçma sapan geyiğinle beni esir eder, boğarsın haaa. oluum senin işin gücün yok mu a.q.?
- yıldız tilbe 'ben senin var ya' dedikten sonra, akla ister istemez gelen bişii var ki, lan yoğusam ben mi fesatım, o da şudur, sunturlu bi küfür etmek dürtüsü... ben senin var ya ananı avradını, yedi ceddini, sülaleni, silsileni, diye devam etmek istiyor adam. bence şarkının hakkını verecek devam sözleri bunlar olmalı.
- evliliğe 'bedava seks' olarak bakan bi arkadaştan ne bekliyon ki. elbette bi iki çift laf etmek gerek bu g.tverene, kalbini enikonu kırmak gerek de banane a.q. hadi eyv.
- bana kalırsa bi çok söyleşide yöneltilen soru ile alınan cevap arasında ne idüğü bi belirsiz bi paralelik var. soru ne, cevap ne.
- kendi kapağı olmasına rağmen tam oturmayıp zırt pırt yerinden çıkan bi kalemin kılıçtan keskin olması düşünülemez.
- esniyomuş gibi yapmamız ne demek ki.
- önüne devamlı ekmek yığan ev sahibi, önünde son kalan parçayı ağırdan yemeğe çalışarak 'ekmeeem bitti lan görmüyonuz mu?' demek isteyen misafir, ekmeğin bitti niye istemiyosun diyen ev sahibi, ekmee isterim de plansız gelişen bi yemek ise 'aç gelmiş... aç n'olacak' intibası bırakmak istemeyen misafir.
- ben işim diye basbas bağıran kız. lan ediyoz bu lafı yer yer. piijjlik işte eheh. özür kızlar. bizimde anamız bacımız var. muhabbete bak.
eti puf kutusuyla sinek avlamak fikrine çok güldüğüm, esrarengiz nicki sayesinde sigarasından bir nefes çektikten sonra başını hafif kaldırıp hınzır bir gülümseyişle arkasına bakan kirli sakallı bir adam imajı çizen aynı zamanda da yazan kişi.
- Posta gazetesini canım gazete okumak istemediği zaman alırım.
- Aynı ortamı paylaşan kızlı erkekli birbirini tanıyan ya da tanımayan bi çok insanın kafasından ekseriyetle seks geçmiyorsa ne olayım. Konuyu fazla deşmekten yana da değilim. Evet.
- (askere gitmeden hemen öncesine dair) Koltuğa otobüs kalkmadan bi beş on dakika önce binersin, tanıdıklarınla, sevdiklerinle açık bagaj kapısının tüm engellemelerine rağmen camdan göz göze gelirsin, cama vurmalarına, otobüsü sallamalarına ki en sinir olduğum şeydir, tanıklık edersin, elini cama yapıştıranın karşılık istemelerine cevap vermek zorunda kalır elini cama ''lan ben ne yapıyorum'' düşüncesi eşliğinde yapıştırır, tarzanca anlaşmaya, iletişim kurmaya çalışırsın,''iner inmez hemen ara ha'' demek olan elini kulağına telefon şekline sokarak göstermelerine kafayı sallayarak geçiştirirsin, el sallarlar el sallarlarsın, dururlar durursun, aradan biraz zaman geçer, ellerini yeniden sallarlar, elini sallarsın,''e yeter. mına koyayım'' der gözünü camdan alırsın, koridora bakar ya da seninle birlikte otobüs hareket edene kadar yanında olacak kankine dönersin, kankilerin böyle görevleri de vardır, ağzından saçma sapan laflar dökülür, hangi birini diyem ki, dergilerini almayı unutmamasını hatırlatırsın, tekrar cama dönersin, elin mahkûm bi kere, anne babayla göz göze gelir dolan gözlerinden etkilenmemek için gözlerini kaçırırsın, otobüse en nihayetinde mahallenin abisi gelir ve bi takım nasihatleri,''paranı kimseye verme, gösterme, paraya ihtiyacın varsa tuvalete git ne kadara ihtiyacın varsa o kadarını al, böylece borç para adı altında paranı iç etmezler, botları bi numara büyük al, ayakların şişecek zira çoraplarını sabunla yıkayayım mıkayayım deme, iyi durulayamazsın mantar yaparsın, casio saat temin et, acemi birliğindesin kimseyle fazla muhatap olma, zaten bi kaç ay kadar ordasın, bırak onlar seninle ilgilensin, ne önde ol ne de sonda ortalarda ol, fazla konuşma, soru sorma taam mı?''gibi, sağ olsun, tekrar tekrar hatırlatır, s.ke s.ke''abi''ile, seve seve ise kankiyle, defalarca sarılıp koklaşmana rağmen yeniden sarılır otobüsten postalarsın, otobüs hareket eder, herkese bakışlarını sabitleyip son olarak vedalaşma selamlarını almaya çalışırsın, otobüsle beraber sevdiklerinde hareketlenir, kurtuluş yok anasını satayım, terminalden çıkana kadar eşlik ederler, tam çıkış yaparken otobüsün önünü kesip istiklal marşını okumaya başlarlar, ayağa kalkıp, hazır ola geçersin, otobüsün en nihayetinde terminalden ayrılması ile otobüsün içine doğru gözlerini kaydırır başka askerler varsa ki muhakkak vardır, asker sevkıyatı geyiği, ''28 var mı?'''' Karabük var mı?'' çığlıklarını işitir,''hay sokayım muhabbetinize bismillah lan'' dersin, zaman sonra geriye döner bakar ve yaşanılanların, daha gitmeden ömür törpüsü allahıma, sanki bi rüya olduğunu zannına kapılır, kendini toparladığın an, heyecanından yerinde duramayan hazır ve nazır askerlerin kaynaşarak heyecanlarını korkularını bertaraf etmelerine ve bu durumda verdikleri içler acısı resme tanıklık edersin, bi müddet sonra verilen harçlıklardan dolayı cebinin kabardığını adeta torba gibi olduğunu hisseder ''ilk molada tuvalette icabına bakarım ben onların'' dersin, ilk mola verilen yerin tuvaletinde ne kadar sakal topladığını belirler, karışmış, buruşmuş, yer yer hafifte olsa yırtılmış, bi haylice yıpranmış paraları (nı) büyükten küçüğe doğru sıralar ''lan bilseydim bu kadar arpa toplandığı daha önce giderdim askere ehe''dersin, salak işte, hala yola sokulan paradan bi miktarını ayrı cebe, her elini cebe atışında balyayla uğraşmamak için koyarsın.
- Bu cebe para sıkıştırmada düğünlerde kim ne kadar takmışı merak eden teyzeler gibi olacak ama kimin ne kadar sıkıştırdığını göremiyoruz lan. kanki bellediğin adam bilem bi beşlikte geçiştirmiş olabilir. Derde bak.
- bi adamın tipinden garson olup olmadığını anlarım. Yetenek işte.
- Orta yaşın üzerinde, vakti zamanında bi çok öğrenci için gözde kaçış noktaları olan bilardo salonlarının işletmeciliği yapmış ve şu anda internet cafe işleten adamların tipleri de birbirlerine benzer ki.
- Acemi asker kadar komik bişii daha görmedim.
- Nerdeyse bütün acemi askerler birbirlerinin gözünün içine bakıyor lan.
- Neredeyse bütün acemi askerlerin osuruklarının kesif kokusu aynı olduğu gibi burun direğini sızlatan, kıran cinsinden.
-''Sivilde bana bunu diyecek var ya''dememiş bi asker görmüş değilim.
- Siyasette oy vermek, ''bi de bunu deneyelim'' mantalitesiyle verilirse, bu ülkenin burnu boktan sittin sene çıkmaz kardeşim.
- Artık bi milyoncuda, bi milyon şey olmasına rağmen hiç bir şey bi milyon değil.
- Evinden uzak sayılabilecek bir yere, erkeklerde özellikle askere gidip de, kafasını yastığa koyduğu vakit, ''bir hafta önce şurdaydım'', ''on gün önce burdaydım'' dememiş bi insan var mı acep diye merak ederim.
- ''akbili olan var mı?'' sorusuyla muhatap olmuş tek bi yolcu görmüş değilim.
- Filmlerde, neden rüya gören özellikle kâbus görenler, rüyanın içinde de, yatağa girdiği kıyafetle cirit atarlar ki. Film işte anasını satayım.
- iğne atsan yere düşmeyecek olan bi tramvayın içinde, ergenliğinin başında, orta yaşlarının üzerindeki bir adamın, kütük olmaya ramak kalmış elleri tarafından, aletinin avuçlanmasıyla, can havliyle, artık ne bok atsan yere düşecek şekilde, kalabalığı yararak adamdan uzaklaşmış, zaman sonra ''bu benim ilk travmamdı her hal'' diye de düşünmüş olan kişi benim.
- Bu güne kadar sınavlara girmeden önce, sabah saatlerinde, ''geç kalacam galiba'' diye gereksiz yere endişelenmiş, her defasında da, en az bi yarım saaat önce, olay mahallinde yerimi almışımdır.
- Kitapçıya yada sahafa girdiğimde, ''çok kitap var yeaa'' dediğim gibi ''hangi birini okuyalım kardeşim'' demekten de kendimi alıkoyamıyorum.
- Faaliyette olmayan dükkânların, camlarını kaplamak için kullanılmış olan gazeteleri okuyan bir mal görürseniz, selam vermeyi unutmayın hacı.
- Mahmutpaşa, Yeşildirek, Aksaray gibi yerlerden geçerken, kendince gereksiz şeyler satanları işaret ederek ''bundan para kazanılıyor mu ki?'' diye mırıldanan arkadaşına, ''kazanıyorlar ki yapıyorlar'' cevabını yapıştırmamış biri tanımış, duymuş değilim.
- ağzını ekmekle silen adamlar arasında başı çekerim. Kısa ve acısız.
- pisuvarda işerken gaz çıkarma rahatlığına ben hayatta ulaşamam, biliyorum kendimi.
- bi erkek şarkıcının çekilen bi klipinde boy gösteren bi kadının, şarkının sözlerini söylüyormuş gibi yapması da moda oldu olacak bana kalırsa. Hatta oldu gibi. Belki de çoktan beri var, çoktan beri moda da ben yeni fark ediyorum.
- nutella, sarella vb şeye ekmekle banmak, kırıntıların içinde kalması, zaman sonra tekrar ekmek banmayı planlamak, planı hayata geçirmek, yalnız plana bakar mısın? banılan ekmek parçasına daha önceki banmalar sırasında çokokremde biriken kırıntıların gelmesi, ağzının tadının kısmen kaçması..
- ''ne verir ne inkar ederim'', ''yaz tahtaya al haftaya''. puhahahaa.
- hocam öyle zannediyorum ki bahsini edeceğim konu bir çok erkek çocuğunun başından geçmiştir. Ekseriyetle, ikamet edilen binanın sakinlerinden birine yük, eşya vb. şeyler gelmiştir. Anne iyi bilir ki biraz sonra yardım etmesi için oğlu talep edilecektir. Bu ahval ve şeraiti iyi sezen ve oğlusunun eşya taşıması sırasındaki amansız hengâmeye kapılıp gitmesini istemeyen anne olaya müdahale eder ve oğlusunu hiç gerek olmadığı halde evden çıkmasına sebebiyet verecek ama yormayacak bi iş bahanesiyle evde uzaklaştırır. Tabii annenin bu eylemini mola verildiği sürede tüketilen kola ve bisküviden nemalanmak için hasıraltı edenleri de mevcuttur.
- lan niyeyse herkes her ortama girmiştir a.q. ve her sazdan çalan bi tanıdığı vardır. Oğlum ne kadar yalancı adamsınız siz yahu.
- asker bi arkadaşımın, askere geldiğimden beri, ineği işaret ederek, ilk defa bi hayvan görüyorum demesi, yemeyen içmeyen bendenizin ise ''bende buraya geldiğimden beri görmediğim hayvan kalmadı'' demesi. Aman da ne hazırcevabımcılık.
- her kim ki muhatap kabul edip dinlediği kişinin söylediklerinin yüklemini tahmin etmeye çalışıp sözlerini tamamlamaya çalışıyorsa bahsi edilen konudan bi skim anlamamış demektir.
- berberin önlüğü takarken boğazı kısmen de olsa, istemeden de olsa ki bu konuda tam emin değilim sıkmasından nefret ederim. Biraz yavaş a.q. tavuk mu gırtlaklıyorsunuz anlamıyorum ki.
- işkilli bazı konularda o işkilli konunun muhatabı, eylemcisi ben olmamama rağmen benim yaptığımı düşüneceklerine kanaat getirdiğim gerçeği ile yüzleştiğimde kendimi gülmekten alıkoyamıyorum kardeşim. Gülünce de hakikaten benim o işkilli konunun muhatabı, eylemcisi olduğum düşünülüyor ki ben bu durumun taa a.q haa.
- bulvar, kısmen de olsa şok gibi gazeteler diğer gazetelerin tirajını doğrudan etkiler adamım, diğer gazetelerin arasına zula edilerek alınması hasebiyle eheh. Ne o. Yalansa yalan de.