bir bayansanız eğer, alın elinize makası. kesip biçimlendirin saçınızı. biraz da şurdan kırpın. (tabi kesimin ardından saç beğenilmezse bir depresyon daha geçirilme ihtimali var)
en kolay yoldan çıkın alışverişinize.. savurun paranızı.. dinleyin cemiyette pişiyorum... konuşun dostlarınızla.. zıplayın karen o çığırmaları eşliğinde.. oh be..
depresyonda girdiğini farkettiğin an zaten depresyondan kurtulmuş olursun. Çünkü depresyonla savaşmaya başlarsın. Siz bakmayın milletin depresyondayım diye ortalıkta dolaştığına.
inek sagmak, suya sabuna dokunmak, ayak parmaklariyla burun karistirmaya calismak, taksiciyi surucu koltugunda ben oturursam 2 kat para veririm diye dumura ugratmak, magical mystery touru izlemek, dislerde neden tartar olusuyor diye arastirmak, bir yerlerden elvan abelygessenin birkac posterini bulup odanin muhtelif duvarlarina asmak, sodali ayran icmek, sac kazitmak, yakinlarda bulunabilirse ciban patlatmak *, yemege tarcin atmak, pasta savasina girismek, bir sarkiyi tamamen tersten soylemek, 2 espri 1 ciddi takilmak, orgu ormek, ilkokul unite dergilerini bulup konulari islemek, her alisveristen sonra fis isteyip fisi kasiyerin onunde yirtmak, balonlari su ile doldurup balkondan insanlara atmak, evde 24 saat don atlet dolasmak, bilardo istakalariyla eskrim yapmak, telefon hafizasinda butun isimler tek tek caldirmak,ota boka gulmek * yanan katalitige isemek, gargara yapmak, cengelkoye gidip * 2 kilo hiyar alip bir gecede yemek, karaoke yapmak, otobuste yanina oturan kizlardan * makas alip verilen tepkileri deftere kaydetmek, metroda asagi inen yuruyen merdivende yukari dogru yurumek, nevizadede 2 biraver devirmek, bowling oynamak,cig kofte yugurmak gerekirse tavana atmak, karpuzu ortadan yariya bolup tuz ve karabiber ekip kasikla yemek, testere kullanmak *,mizika calmak, trt 2 deki bonus kafali ressamin yaptigi bir resmi basindan sonuna kadar izlemek, yas tahtaya basmak, yagmurda semsiyesiz yurumek, guneste semsiyeyle yurumek, haftada 1 gun fotur sapka baston ve kostekli saatle dolasmak,anlayip ta anlamamazliktan gelmek, asansorde her katin dugmelerine basmak suretiyle her katta dura dura assagiya inmek, butun gazeteleri alip hepsinin ekonomi sayfalarini yirttiktan sonra teker teker okumaya baslamak, elmalarla armutlari karistirmak, kisir yedikten sonra saygida kusur etmek, garsona "waiter check please" * diye bagirmak,portkali soymak bas ucuna koymak, buna benzer bir entry girmek.
duygu ve düşünce dönüp dolaşıp insanda toplandığına ve insan kendi yolunu çizdiğine göre, insanın depresyona kendini kaptırmasıdır. bu, yenilmek, pes etmek ve yavaş yavaş erimek anlamına gelmemelidir.
kötünün güvenini sarsan, duvarını yıkan, kendi silahıyla vurulmasıdır. savaşta hile suç olmadığına göre, insan büyük bir sorumsuzluk ve özgürlük içerisinde, depresyon nasıl insana aynı atmosferde ulaşıyorsa, depresyonu sıkmalıdır. zaten iyi olan ve sorumluluk almayı bilen, kötünün yalnızca saptırılmışı ve yozlaşmışı uzaklaştırmak için bir araç olduğunu bildiğinden, kötülük maskesini bulantısına karşı takıp, neşesi, boşvermişliği ve ikisinin de altında tertemiz iyi niyetiyle güneşe uyanacak, depresyonu elbette sıkıp gönderecektir.
insanın çaresi yine insandır, karakterin değerini biliyorsa.
doktorunuzun verdiği ilaçları düzenli almak,her sabah duş almak,yürüyüş yapmak,istemesenizde insan içine karışmak,en azından denemek,kahve/çay gibi sinir sistemine etkileri bulunan içecek tüketimini azaltmak (alkol tüketimide dahil),temiz hava almak vs. vs.
efendim şöyleki:
- odanızı sarıya boyayın (ruha iyi gelir)
- serotomin salgılatmak için (manyak gibi koşun,çikulata yiyin)
- güzel havalarda evde oturmayın dışarı çıkın güneşlenin
- hastaneleri gezin (görün ki tanısız hastalar var)
- sabahları seda sayan, m. ali erbil, kuşum aydın izlemeyin.
zira orda burda yazan belirtileri " aha bu da var ben de " diyerek yine orda burda yazan ilaçları kafanıza göre kullanırsanız ; mazallah durduk yere kendinizi depresyona sokarsınız , depresyondan çıkacağım derken...