düşünerek hiçbir aşama katedilmez, depresyonda iseniz önce bunu kabul edin, sonra medikal destek alın. antidepresan alıyorsunuz diye zayıf, deli, aciz olmazsınız. olay beyninizdeki seratonin metabolizmasından kaynaklanan ufak bir sorun olabilir. ama ilaç kullanmak istemeyenler için de değişik metodlar ve pratik davranış edimleri mevcuttur. şuda var ki her depresyon az da olsa intihar riski taşır. siz ya da bir yakınınız depresyonda ise, bunu ciddiye alın. önemseyin.
başlığın amacı antidepresanlar haricinde yapılabilecek pozitif eylemleri, uuserların tecrübelerini paylaşmaktır.
-küçük de olsa bir irade ortaya koyun, hayatınızı değiştirmek için bir adım atın, sadece geminin dümenini okyanusun dibine doru giderken kıyıya doğru çevirmek bile bir aşamadır.
-sadece sizin başınıza gelmiş lanetli bir yapışkanlık algısından kurtulun
-siz kendinize yardım etmezseniz kimse size edemez, bu sizin geminiz
-hayatla barışın, sorun hayatta değil; sizdedir.
-erken kalkın, ışığı yakalayın
-önemli olan karanlıktan aydınlığa geçmeyi istemektir, neler yapabileceğinizi düşünün.
-boşvermeyin
bir an dahi boş kalmayın. bir işi bitirdiğinizde diğerine yönelin. boş kaldığınızda kalkın gene yorulun.
kitap, film, kültür gezileri -hele ki büyük şehirlerde- , spor, tiyatro, sinema vs. bunlara yönelebilirsiniz. bunun yanı sıra...bu kadınlara biraz daha hitap ediyor sanırım ama...ev işi yapabilirsiniz. toz alın, ütü yapın, farklı yemekler deneyin, odanızda bazı eşyaların yerini değiştirin. israfa kaçmadan kendinizde olsun odanızda olsun değişiklikler yapabilirsiniz.
interneti sıklıkla kullanmak bence faydalı değil; aksine daha çok depresyona sürüklüyor. hele ki o sosyal (!) medya denilen ve herkesin sözde mutlu olduğu ortamlar...müziği de kesinlikle eğlenceli müziklerden seçin ve kesinlikle dozunda dinleyin. mesela günde yarım saat gibi...yoksa hareketsiz halde müzik dinlediğinizde tekrardan o depresyon anına geri dönersiniz.
öğrenciler için de...kesinlikle ders çalışmak. iş ortamında olanlar da patronu ya da amiri için değil sadece ve sadece kendi için işine daha çok yönelmeli...
efendim şöyleki:
- odanızı sarıya boyayın (ruha iyi gelir)
- serotomin salgılatmak için (manyak gibi koşun,çikulata yiyin)
- güzel havalarda evde oturmayın dışarı çıkın güneşlenin
- hastaneleri gezin (görün ki tanısız hastalar var)
- sabahları seda sayan, m. ali erbil, kuşum aydın izlemeyin.
depresyonda girdiğini farkettiğin an zaten depresyondan kurtulmuş olursun. Çünkü depresyonla savaşmaya başlarsın. Siz bakmayın milletin depresyondayım diye ortalıkta dolaştığına.
Ne kadar bilimsel olarak doğrudur bilemem, ama yardımı olacağını sandığım bir kaç ilave de benden..
-depresyonu tetikleyen kişi, olay veya ortamlardan uzaklaşın, ara sıra tamamiyle farklı ortam ve insanlara dahil olun.
-dostlarınızdan yardım isteyin, konuşun paylaşın ve onların söyledikleri üzerinde düşünmeye çalışın.
-depresyonda olduğunuzu bilin ve önemli kararlar alırken, algı dünyanızdaki olası bozulmayı unutmayın.. en öncelikli olan kendinizi iyi hissetmenizdir, öncelikle buna ulaşmaya çalışın..
-her gecenin bir sabahı olduğunu unutmayın, kendinizi güçsüz hissettiğinizde daha önce nelere gücünüzün yettiğini hatırlayın, ve bu gücün hala sizde olduğunu bilin.
-ama en önemlisi, bir uzmandan yardım alın.
inek sagmak, suya sabuna dokunmak, ayak parmaklariyla burun karistirmaya calismak, taksiciyi surucu koltugunda ben oturursam 2 kat para veririm diye dumura ugratmak, magical mystery touru izlemek, dislerde neden tartar olusuyor diye arastirmak, bir yerlerden elvan abelygessenin birkac posterini bulup odanin muhtelif duvarlarina asmak, sodali ayran icmek, sac kazitmak, yakinlarda bulunabilirse ciban patlatmak *, yemege tarcin atmak, pasta savasina girismek, bir sarkiyi tamamen tersten soylemek, 2 espri 1 ciddi takilmak, orgu ormek, ilkokul unite dergilerini bulup konulari islemek, her alisveristen sonra fis isteyip fisi kasiyerin onunde yirtmak, balonlari su ile doldurup balkondan insanlara atmak, evde 24 saat don atlet dolasmak, bilardo istakalariyla eskrim yapmak, telefon hafizasinda butun isimler tek tek caldirmak,ota boka gulmek * yanan katalitige isemek, gargara yapmak, cengelkoye gidip * 2 kilo hiyar alip bir gecede yemek, karaoke yapmak, otobuste yanina oturan kizlardan * makas alip verilen tepkileri deftere kaydetmek, metroda asagi inen yuruyen merdivende yukari dogru yurumek, nevizadede 2 biraver devirmek, bowling oynamak,cig kofte yugurmak gerekirse tavana atmak, karpuzu ortadan yariya bolup tuz ve karabiber ekip kasikla yemek, testere kullanmak *,mizika calmak, trt 2 deki bonus kafali ressamin yaptigi bir resmi basindan sonuna kadar izlemek, yas tahtaya basmak, yagmurda semsiyesiz yurumek, guneste semsiyeyle yurumek, haftada 1 gun fotur sapka baston ve kostekli saatle dolasmak,anlayip ta anlamamazliktan gelmek, asansorde her katin dugmelerine basmak suretiyle her katta dura dura assagiya inmek, butun gazeteleri alip hepsinin ekonomi sayfalarini yirttiktan sonra teker teker okumaya baslamak, elmalarla armutlari karistirmak, kisir yedikten sonra saygida kusur etmek, garsona "waiter check please" * diye bagirmak,portkali soymak bas ucuna koymak, buna benzer bir entry girmek.
cep telefonunu kapatmak.
Saçma sapan insanlarla saçma sapan konular yüzünden kavga ede ede depresyona giren onlarca arkadaşa, sevgilisi ile bir sürü sorun yaşayan garibanlara, tatile çıktığı halde her seferinde telefonunu koyacak yer arayan dostlara, otomatik olarak 10 000 sms e üyeliği olan zavallılara,ikili bütün ilişkilerinde mutsuz olan arkadaşlara, en büyük önerimdir. Telefonunuzu kapatın bir süre cep telefonu kullanmayın, göreceksiniz. Hayatınız değişecek. *
biraz seratonin ve bolca adrenalin.
bol bol muz filan yiyin, ya da çikolata da olabilir ama o biraz daha gelip geçici, ve bol bol da spor yapın. hormonlar gereken dengede oluyorsa depresyon da kaçmak zorunda kalabilir. tabii altüst ettiğimiz dengeyi, başka bir yolla tekrar yoluna sokmaya çalışıyoruz, en başta tüm bunlara dikkat etmek, depresyonu baştan kapıdan içeri almamak daha iyi.
fakat temcit pilavı gibi bu konudaki tüm entrylerimde aynısını yazdım sanırım. asıl mesele depresyonun size doğru yaklaştığını fark etmek ya da ona yaklaştığınızı fark etmek. bazı durumlarda o kadar sessiz geliyor ki içinde olduğunuzda bile farkına varmıyorsunuz. haliyle baştan içeri almamak ihtimali zayıflıyor.
sonuç olarak insan uyanık bir zihne, açık bir yüreğe sahipse depresyon onu ele geçirmeden adrenalini aktif hale getirir zaten, seratonin için de ne antidepresan kullanmaya, ne muz yemeye ihtiyacı kalmaz.