Kim ne derse desin o hiçlik psikolojisinden çıkmanın bir yolu yok, içinizden geldiği gibi hüzünçlü şarkılar dinleyin bol bol ağlayın rahatlayın. Geçerse kendiliğinden geçer.
Enstrümental müzik dinle hem bedenini hem ruhunu dinlendir. imkanın varsa farklı bir yerde yaşa derdini anlat içini dök. Kendine ve başkalarına zarar vermeden canın ne istiyorsa onu yap.
sadece çok sevdiğiniz ve güvendiğiniz insanlarla derdinizi paylaşın. Ben öyle yapıyorum. Hatta çoğu kez çoğu şeyi hem hissettirmiyorum, hem paylaşmıyorum. O an acıdan, kederden kıvranıyor olsam da şakaya vuruyorum, espri yaparak örtmeye çalışıyorum.
Zaten sizi anlayan insanlar; tebessüm ve latifelerinizin ardındaki kederi de anlarlar.
Bir de derdinize yoğunlaşmayın. Evet çok zor, bunalıyorsunuz, acı çekiyorsunuz, içinizde biriken çok şey var. Ama mutlu olmak yine sizin elinizde. Yara geçer, izi kalır. Ama yaralarınıza rağmen dik durun. Ben öyle yapıyorum.
Ezik ezik oturup karalar bağlamayın, inanın bu son derece iğrenç ve zavallıca. Gülmek için çok neden bulabilirsiniz.
ciddi anlamda iyi geliyor. terlemek, yorulmak insandaki fazla yükleri attırıyor fiziksel olarak. zaten koşmanın mutluluk hormonu salgılattığını bilmeyen yoktur.
şizoid olma yolunda ilerleyen kişilere verilmesi gereken tavsiyelerdir.
bunlardan başlıcaları aşağıdaki gibidir;
* depresyonda olan kişiye, kendisiyle değil içindeki çocukla konuşması gerektiği tembih edilmelidir.
*yarım kalan işlerinin olduğuna inanıyorsa, o işleri tamamlamasına yarfım edilmelidir ( örn. istediği bir mekana birlikte gidilmeli)
*beyin gücü sayesinde bu hayatı cennete de cehenneme de sadece kendisinin çevirebileceği mutlaka bildirilmelidir.
*konuşma tarzınızda asla akıl veren taraf olmamalısınız. hayatı paylaşmaya odaklanmalı ve depresyondaki insanları kendi hayatlarımıza çekmeye çalışmamalıyız.
*birey ve rol kavramlarının sıkıcı olduğuna inanıyorsa, başkalarına zarar vermeden kendisini serbest bırakmalıdır.
not: mazoşist insanlar benimle iletişime geçmeyince ben de depresyona giriyorum. **
bir adet battaniye bir adet sıcak şekersiz çay şekersiz olması önemli ve ince espriler barındırmayan adi bir komedi filmiyle üstesinden gelebilirsiniz. önemli olan filmin kötü olması ve bitene kadar uyumuş olmanız. uyandıktan sonra kendinizi dinç hissediyorsunuz değil mi başardınız şimdi battaniyeyi kaldırın bardağınızı yıkayın ve mutlu olun. olamadınız mı aynı işlemi tekrar edin bir yerde hata yapıyorsunuz. bir diğer önemli nokta da depresyondan kurtuldum deyip tembellik etkisiyle sıcak bardak ve battaniyeyle aynı ortamda bulunmaktır tembellik sizi yavaş yavaş ele geçirir depresyona tekrar girersiniz o zaman psikolog vakti gelmiş demektir büyük bir hata yaptınız artık doktora gidemeyecek kadar tembelsiniz.
kendi kendinize "iyi olacağım." demenizle beyni koşullandırmış olursunuz ancak %100 düzelmezsiniz. çevrenizdekilerin verdiği öneriler de bir işe yaramaz. her ne kadar güvenmeseniz de inanmazsanız da bu işin uzmanlarına -psikolog, psikiyatr- gidip danışmakta ve içinizi dökmekte yarar var. bir de şunu unutmayın: intihar çözüm değil!
