namaza başlanabilir doğal ortamda hareketli şarkılar eşliğinde dolasilabilir bahusus serdar ortaci tavsiye ederim bunun açıklamasını ise hayattan daha anlamsız sözleri olan şarkılar olmalari şeklinde yapabilirim . sigaranın iyice bunalıma soktuğunu test ettim. saç traşı olmak sadece kadınlarda değil erkeklerde de etkilidir. imaj tarz değişikliğine gitmenizin faydası olacaktır .o kızın da beynine işeyin sizden önemli mi unutun gitsin.
dışarı çıkıp bilmediğin yerleri keşfetmek, bunda en etkili çözüm olduğuna inanıyorum ve kendimden de bunu biliyorum ve herkese de bunu tavsiye ettim. ne olursa olsun çık dışarıya bin otobüse neresi olduğu önemli değil görmediğin herhangi bir şey herhangi bir cami herhangi bir avm ye gir ve özgür hisset kendini.
tavsiye etmediğim konu ise kesinlikle (bkz: antidepresan) ilaçları
içsel mevzudur bu nedenle çözümü de böyle olmalıdır. ilaçlara sığınılmamalıdır. ruh dinlendirilmeli, doğal şeylere sığınılmalıdır.
mümkünse içinizdeki tüm teneke kesiği gibi acıtan şeyleri kağıda kusunuz. iyi şeyler yazmanıza gerek yoktur. olanı olduğu gibi yazsanız kafidir. bu dönemde insanlardan uzaklaşırız bu nedenle kağıt kalem yegane bir çözümdür. içinizden cümle kurmak gelmiyorsa eğer, hissettiğiniz şeyleri kelime kelime yazıp yuvarlak içine alabilirsiniz.
bir parka gidip, çocukları izlemek güzel bir dokunuştur ruha. sevme konusuna girmiyorum çünkü depresyondaki kişinin muhtemelen buna hali yoktur.
güzel filmler, güzel şarkılar, güzel kitaplar... başka hayatlara girmek sizi bir süreliğine kendinizden uzaklaştırabilir ve bu da kalıcı çözüm için en başta gerekli olanlardandır. muhtemelen film izlerken beşinci yahut onuncu dakikasında kopup, ekrana dalmış olarak yine kendinizi kendi hayatınızla meşgul bulacaksınız. hatta kitap okurken sayfada canınızı acıtan kişilerin resmini görüp dalacaksınız fakat pes etmek yok. sürekli başa alın.
en önemli nokta ise, köpeklere dokunun, köpekleri sevin, öpün. nedenini köpeğe dokunduktan sonra anlayacaksınız.
tüm bu depresifliğin içinde yaşlanarak giderken, her yıl biraz daha fazla mutluluk arıyoruz.
ölüme yaklaştığımız her an biliyoruz... mutluluk için fazla zamanımız yok.
başka ne amacı olabilir ki hayatın?
hayat bize her deneyip yenildiğimizde hayallerimizi küçültmeyi öğretiyor.
bir kıza aşık olursun, bir araba beğenirsin, istediğin okulu belirlersin ve her hayalkırıklığında bunların hepsini daha azıyla değiştirirsin.
değişim bizden zamanın aldıklarına karşı verdiği teselli armağanıdır.buna ne kadar armağan derseniz artık...
hepimiz doğduğumuzdan itibaren ölmeye başlıyoruz, çok takmayın!
depresyonunun nedeni "karşı cins" ise kafana sık gitsin aldığın nefes ziyan. onun dışında tavsiyeye gerek yok herkesin acısı kendine. acısız olmuyor böyle böyle yoğuruluyor insan.
dik yürüyün. emin olun iyi geliyor. zaten genellikle boynu bükük yürüdüğünüz için, böyle bir kişiliğe sahip olduğunuz için giriyorsunuz depresyona. dik yürüyün ve kişiliğinizi de buna paralel geliştirin.
Her şeyin bir anda yoluna girmeyeceğini bil, bazen hiçbir şey düşünmemeni sağlayacak bir yol bul, sadece yalnız kalmamak için sana bir şey ifade etmeyen insanlarla zaman geçirme.
23.00 sularında zifiri karanlıkta uyumaya özen gösterın, melatonin hormunu salgılanması maksimum duzeyde olacaktır ne alakası var demeyin beynın 3.gözü için salgılan bu hormon kireç tutmuş epifiz bezinizi yenileyecek ve depresyon etkisini kimyasal olarak ortadan kaldıracaktır. evet depresyon bir kimyasal bozukluktur.
saçma sapan ilaçları şifa diye yutmayın hayatınız kararır.
30 yaşımı geçeli henüz birkaç ay oldu yaşadığım şu kısa hayat süresince öğrendiğim şeylerden birkaçı doktorların her dediğine inanmamak her verdiğini kullanmamak. ha ben oldum olası kimyasala karşıyım başım çatlasa bile kolay kolay ağrı kesici almam yinede siz bilirsiniz.
eğer bir miktar paran var ise doğu karadeniz yayla turu yapman çok iyi gelecektir amma bende para ne arar dersen kitap al, bisiklet sür, yeni bir bilgisayar oyununa başla dota 2 dizi izle breaking bad , film izle life is beautiful ne takıyon olm ya boşver.
sosyallesmenin onerilmesi beni sinir eden tavsiyelerdir. bazilari yalniz olmayi sever, asosyalken daha mutludurlar. bir baskasiyla bir ortamda muhabbet etmektense * tek basina dusunmeyi daha tatmin edici rahatlatici bulur. hayir ne bu sosyallesme furyasi ? asosyaller ananizi mi sikti ? asosyal bir insan mutlu olamaz mi ?