Depreşmenize yol açan etmen ortadan kalkmadıkça kendiliğinden geçmeyecek olandır. Eğer mümkünse depresyona yol açan sebep ortadan kaldırılmalı; ki bu çok büyük ihtimalle mümkün olmayacağından bir uzmandan yardım istenmelidir.
Dayım, orta şiddette depresif ve bipolar hastasıydı ama yine de yaşamayı seviyordu. Olumsuz ruhsal durumuna evlenememesini ve hayatta hiçbir şeye (ev, araba, dükkan..) sahibi olamamasını çok kafaya takması yol açmıştı. iki uçlu duygu durum bozukluğuna sahip olduğundan, depresif olmayan döneme geçtiğinde hayattan tat alabiliyordu.
Günümüzde bir günlük moral bozukluğu yaşayan kendini depresyonda addeder olmuş. Bu öyle bir şey değil arkadaşlar, depresyonda olmak depresif epizod'da olmak demektir. insanlar yaşadıkları bazı kayıplar ve travmatik olaylara bağlı olarak depresif epizod geçirirler ve atlatabildikten sonra yaşayacakları yeni bir olumsuz olayda, geçmişte aldıkları yaraların da etkisiyle depresif epizod yeniden ortaya çıkabilir.
Arada girip çıktığımı düşünüyorum herkes bence hayatının bir döneminde kısa sürelide olsa yaşar ama ileri derecesi için kesinlikle psikolojik yardım alınmalı.
"iyi değilim ama kötü de değilim. Havanın kapalı olup da yağamaması gibi. Sevinemiyorsun da üzülemiyorsun da. Böyle içinde bir şey eksik de anlayamıyorsun ama biliyorsun bunu. Arada kalmışlık, hiçlik, nedensizlik ve nereye gittiğini bilmemezlik. Bir karmaşanın içindeymiş gibi."
Öyle yanlış lanse ediyorlarkı herkez kendi kendini depresyonda sanıyor.aynı durum panik atak anksiyete içinde geçerlli.gerçekte bu hastalığa sahip insanlarla bu hastalıkla alakası olmayan ve kendını hasta sananlar ayrılmalı.
insanın bazen hiçliğe dönüşmek istemesine sebep olur. Öyle boktan bir şey ki şöyle kafamı kessem komple kurtulurum dersin. Keşke kapatma tuşum olsa da kapansam dersin. Gövdemi şöyle yukarıdan aşağı yarsam bir nebze rahatlarım belki dersin. Allah düşmanımın başına vermesin. Birilerini bu hale sokanlar hariç.
insanı düşürür ve güçsüzleştirir. Bok ediyor insanı. Her şey sinirlerimi bozuyor. Beni mutlu eden şeyler var mı? Var. Ne önemi var ki 3 günde bir ağlamaktan uyuyamıyorum. iğrenç hissettiriyor, insanı kendinden tiksindiriyor. Ağır hissettiriyor. Ağlamak başımı ağrıtıyor. Yapacaklarımı yaptırmıyor. Nefret ediyorum bu durumdan.
kafana akvaryum geçirmiş gibi olduğunu düşün dostum, sesini kimse duymuyor. Ağzını açacak olursan diğerleri seni kendi sorunlarına boğuyor. Bu yere ait değilmişsin gibi, ilahi bir ip seni çekip alsa yukarı doğru sanki oksijene ulaştığın için sevinecekmişsin gibi.
Bazen bakarsın etrafa insanların içinde çiçekler açıyor sende ise öbeklenmiş bir yığın kaktüs batıp batıp duruyor, batıp batıp duruyor.
içtiğin su bile direkt iniyor sanki, yediğin yemeğin tadı yok. Sadece yiyorsun belki günlerce aynı şeyi ama bundan haberin yok dostum. Neden ve niçinlerin çok birikti ve artık yanıt aramıyorsun, sadece bakıyorsun. Ne olursa olsun, aslında dünya da batsa, sadece bakıp duruyorsun. o günü bekliyorsun.
Tıpkı fight club'ın son sahnesi gibi...