bazı bünyelerde hayat tecrübesi arttıkça görülme sıklığı azalan ya da bir daha tekrarı ancak ölüm gibi çok yıkıcı bir durum karşısında ancak ortaya çıkabilen ruh durumu. zor iştir yaşam denen sanat zaten kolay değildir elbette, belkide en güzeli umut etmeden sadece günü yaşamaktır.
şahsımı günde 10 saat uyumaya itebilmiş beladır. ne var lan her gece 12 saat uyuyom ben dediğinizi duyar gibiyim; ama ben 7 saatten fazla uyumadım bugüne kadar. 10 saat uyumam normal olsun hadi, 2'den önce yatağa girmeyen bir der meister'in; müthiş, eğlenceli bir cuma akşamında saat 9'da yatağa girmesi doğal mıdır? hiç değildir hiç. hele ki depresyon sebebini biliyorsanız, bu da saçmasapan birşeyse daha da yıkar adamı. iyi davranın lan bana.
olur olmaz yere herkesin üzüntülü, sıkıntılı zamanlarında kendi için kullandığı kelime. biraz kötü bir dönem geçirse hemen "ayy depresyona falan girdim yane" tripleri başlar. her hoplayan zıplayan çocuk gördüklerinde hiperaktif diyen tiplerle de akrabadırlar. bunların ciddi psikolojik rahatsızlıklar olduğunu ve sevgilisi kıçına tekmeyi bastı diye herkesin depresyona girmeyeceğini hatırlatmakta fayda var.
can dostumdur kendisi. yıllardır hafif hafif gelir gider. muhabbetimiz iyidir yani. dayanma sınırımı zorladığı zamanlar da oluyor ama çok şükür henüz geçmedi o sınırı.
günlerce uyuma isteği, uyuşturucu,seks,içki gibi beyni uyuşturacak her şeyin esiri olmak,düşmek, kalkmak,vazgeçmek, geri dönmek,hataları tekrarlamak,hata yapmak, gene hata yapmak, uyumak, içki içmek, aç yatmak, aç dolaşmak....döner durur bu çark.öz saygıyı kaybetmemek, geri kazanmaya çalışmak en iyi çözümdür kanımca.
daha önce geçirilmişse, tekrar geçirme korkusuyla yaşanan dipsiz kuyu. ne yazık ki, allah'ın belası insanlar yüzünden tetiği çekilip tekrarlayan kabus.
bir nevi hayata dargınlık dönemidir. küstüm oynamıyorum ayaklarıdır. kime ulan bu artizlik durduk yerde? muhtemelen herşeyin aynı, hayatın sıkıcı olduğundan dem vuracaklar ya da gittikleri psikiyatrist tarafından enteresan bir lügatın en çetrefilli tespitleri ile havaya girmiş olacaklardır.
zümer suresinin 53. ayetinde tebessüm kaynağı şu ayet vardır;
"kendilerine karşı olumsuz ve dengesiz davranan kullarım, allah 'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz."
girmeye ramak kala derin bir nefes alıp son mantık kırıntılarını kullanmak ve mutlu olacağınız insanlarla vakit geçirmeyi denemekte fayda vardır. giriş kolay çıkış zordur. tedavi için kullanılacak ilaçlar sevdiğiniz birçok şeyi elinizden alabilir *. onun için; (bkz: bırakınız gitsinler).
gelecek, dünya ve bireyin kendisi hakkındaki düşüncenin bomb.k olmasıyla karakterizediir.
mesela gelecekten umutsuzluk, dünyanın adaletsiz ve her zaman kötü olduğuna inanmak ve kişinin kendisinin beceriksiz, aptal, kötü, pis, iğrenç, yetersiz hissetmesi gibi.
nerden bildiğimi unutmak istiyorum. her iki anlamda da.
Üste üste bir çok işinizin iyi gitmemesi durumunda kendinizi içinde bulduğunuz durum. Kendi kendinize düşünmeye başlarsınız. Ben nerde, neyi yanlış yapıyorum. Bu kadarını hak ediyor muyum? Bir çok soru. Şarkılar dinlersiniz, hareketli şarkılar dinlemek istemez canınız. Eğlenen arkadaşlarınıza bakarsınız, sayelerinde sadece tebessüm edersiniz. Kurtulmaya çabalarsınız daha çok batarsınız. işte depresyonun tam ortasında olan bir yazarın depresyon tanımı. En sonunda herşeyden, herkesten uzaklaşmayı çözüm bilirsiniz.
uc dort kez girildiginde "depresyon" olma ozelligini yitiren, ilk seferinde intiharin esigine getiren fakat takip eden evrelerinde en fazla fiziki ozelliklerinizi bozan, icine kapanik, ruhu cokmus insanlarin hastaligi. sahsen yillardir depresyonda oldugum kanisindayim, en buyuk mutlulugum butun olaylara tepkisiz kalip "he canim" seklinde gecistirmek ve keyfime bakmaktir. boyle birseydir depresyon.