depresyon

entry1164 galeri41
    139.
  1. kendisiyle çok fazla ilgilenenlerin düştüğü alacakaranlıktır. diğer insanlar ve onların sıkıntılarıyla uğraşıldığında bu karanlık dağılmaya başlar.
    2 ...
  2. 138.
  3. tanım: anlam verememek, anlam vermek istememek, anlamlılığını yitirmek.

    sanıyorum ki, içerisinde bulunduğum durum. sıralanmış maddelerin üçü, dördü sizde varsa depresyondasınız tabiri kullanılmış. maddelerin biri ya da ikisi yoktu kendimi test ettiğimde. çözemiyorum bu sorunları, düşüncelerin önüne geçemiyorum. spor yaptım bir süre, iyi geldi ama şimdi spor da yapmak istemiyorum. kaçmak istiyorum. mesela şu an aklımda dünyanın bir ucuna gitmek var. biliyorum, o da olmayacak. belki de şöyle hissediyorum, elimden gelemeyecek şeyleri bana ilaç olacakmış gibi hissediyorum. mutluluğumu engelleyecek şeyleri ortadan kaldırmaya çalışırken, mutsuz olduğumun farkına varmıyorum belki de. geleceğe yön vermeye çalışırken haddimi aştığımı anlamıyorum ya da. bırakmalı mı insan hayatı? önüne ne gelse onu mu yaşamalı? üzülmekten korkan bir yapım var. üzmek ve üzülmek korkularımın ana kaynağı. bunlar olmasın diye çabalamak yanlış mı? inanç eksikliği mi var yoksa? daha fazla mı gönülden bağlanmalı, maddiyatı unutmalı?

    vel hasıl, geleceği göremiyorum. kendime hayal dünyamda dahi yaşam alanı oluşturamıyorum son zamanlarda. okuyup adam olmaya, geleceğe sımsıkı sarılan, onurlu, bilgili, kültürlü bir birey olmaya çalışırken aklımı kaybetmişim bu doğrultuda. yirmialtı yaşında bir karakter için bunu atlatmak çok zor olacak zannımca. belki de ömür boyu bunun izleriyle yaşayacağım. sağlıklı düşünemiyorum. uyandığımda mutlu karışamıyorum hayata. günah bunlar diyorum, böylesine güzel bir hayatta sağlıklı ve varlıklı olmama rağmen beğenmemek gücüne gider diyorum. gidiyordur da.

    çıkış bulamıyorum. ara ara mutlu oluyorum, voltran ı oluşturduğumu bile hissediyorum çoğu zaman. o kadar güçlü yani. fakat her maç yaptığımda ayak bileğimdeki ağrının nüksetmesi gibi, yakamı bırakmıyor bu illet.
    5 ...
  4. 137.
  5. sağlığınızın sorumluluğu tümüyle size ait. bedelini ödeyecek olan da, kazanacak olan da nihayetinde yine sizsiniz. sağlık; bedende bir hastalığın olmaması demek değildir. bedenin, zihnin, duyguların uyum içinde optimum faaliyet yeteneğine ve performansına sahip olduğu, bilinçli, doyumlu ve üretken bir yaşam sürebilmektir sağlık..

    bazen bilgi eksikliği, yapılan yanlış seçimler ya da sorumsuz davranışlarımız veya kötü alışkanlıklarımız sonucunda sağlığımızı yitirebiliriz. önce düşüncelerimiz sağlıklaşır, objektif düşünmemeye başlarız, sonra duygularımız sağlıksızlaşır, duygularımızın bize verdiği mesajları algılamamaya hatta onları bastırmaya ya da sağlıksız yollarla ifade etmeye başlarız, daha sonra da bedenimizde hastalık tezahür eder.. işte depresyon denilen hastalığın, döngüsü bu şekilde nükseder.. önce akıl sağlığınızdan akabinde beden sağlığınızdan olursunuz..

    evet, her şeyin başı olumlu düşünmeye dayanıyor..
    hiç birşey çaresiz değildir.
    o çaresizliği yaratan sizsiniz!
    düşünce gücünüzle kendinizi tedavi edebilirsiniz..
    her şey sizin elinizde!
    sakın unutmayın..
    2 ...
  6. 136.
  7. mutsuzluk, keyifsizlik ve halsizlik ile ortaya çıkan ruhsal hastalık *.
    2 ...
  8. 135.
  9. akabinde panik atakla beraber seyreden ve muhteşem ikili oluşturan bünyesel sorun. hastanelerin acil servisleri ve kardiyoloji bölümü' nü, kalp krizi geçirdiğini zanneden ve kollarında serumla baygın yatan, bu muhteşem ikili' ye sahip insanlar oluşturur. ayrıca, doktorların kankası ve bir numaralı eğlence sebebidirler.
    2 ...
  10. 134.
  11. 133.
  12. abudik gubidik insanlarin bilip bilmeden her seye kullandiklari terim.
    3 ...
  13. 132.
  14. girmesi kolay ancak çıkması zor olan ruh hali.
    1 ...
  15. 131.
  16. bilimin ruhun varlığını bilimsel olarak kabul etmesidir. ilginç.
    tedavi edilebilir ruhsal bir çöküntüdür. tedavisi için her yıl milyonlarca kutu antideprasan satılmaktadır. karlı bir hastalıktır ilaç firmaları için , antideprasan savaşları yaparlar ilaç pazarlayıcıları doktorların referanslarıyla kılıç - kalkan olmuş bir vaziyette hastane koridorlarında.
    (bkz: prozac toplumu)
    1 ...
  17. 130.
  18. mesai saatleri dışında sürekli uyuma durumudur. sürekli uyumak ciddi bir depresyon belirtisidir.

    (bkz: 17 saat boyunca uyumak)
    2 ...
  19. 129.
  20. 128.
  21. 127.
  22. Issızlığın ortasındasındır. Aranır ve bulunmaz o çıkış, bilirsin zamanıdır. Önce şiddetli öfke nöbetleri, gözyaşı yağmurları sonra ve sonrası her anlamdan uzak bir yalnızlık. Ne aşk acısı gibidir, ne yiten birinin ardından ağıt. Aksine hiçbir şey hissedemiyor olmanın verdiği boğulma hissidir yaşadığın. Anlamlandıramadığın gibi her şeyi anlamlanamazsın da. Uyumak, uyumak uyumaktır tüm yaptığın ya da istediğin, olur ya bir umut uyandığında her şeyin yerli yerine oturması için. Oysa o an gelmek bilmez saatler gün gibi geçer, günler aylara uzanır o zaman anlarsın ve içmek istersin her gece gün ışığı gelmesin ve sen her gece iç sabaha değin. Çünkü günler uzadıkça sorular çoğalır, renkler silinir ve uykuların yok olur içsel kum fırtınalarında. Ölmek istersin, her şeyden çok istersin belki ama daha önceden yaşamış ve hayatta kalmış olmanın ateşi bırakmaz bi türlü, eski bir sarkaçsındır artık, bin kez gidip gelirsin. Ruhen toz olmuşken sen, unufak ve yitik, tıbben depresyondasındır aslında bu kadar basit.
    4 ...
  23. 126.
  24. sürekli monoton ve mutsuz yasantinin sonucunda olusan psikolojik bir hastaliktir. gecicidir ama oh gitti bir daha gelmez diye düsünmemek lazim. aninda bir deli cikip sizi depresyon icine cekebilir.
    2 ...
  25. 125.
  26. psikolojik bir rahatsızlıktır. sürekli uyuma isteği de hafif depresyon belirtilerinden biridir.
    2 ...
  27. 124.
  28. tekrarlayan bir hastalıktır. elle tutulur olmadığından, bundan ziyade akli bir durum olduğundan dışarıdan bakanlar bunu göremez.

    obsesif kompülsif bozukluk ile birlikte ruhsal işkencedir.
    3 ...
  29. 123.
  30. http://www.uludagsozluk.com/e/5133448/

    Oradada yazdığım gibi, hiç anlamadan yaşarsınız. 2 hafta sonra; biraz kendinize gelince
    -2 Haftadır ben ne yedim? diye düşünürsünüz. Sadece 2 tane tavuk döner; birkaç tane bisküvi. En cok yediğiniz gün ise 1 bisküvi bir simittir. 2 haftada 14 kilo verirsiniz, anlayamazsınız bile. Ondan sonra korkarsınız; acaba bu kadar dengesiz kilo vermenin zararları nedir? diye.

    Hayatın akışına bırakın, bunlar sadece sizin başınıza gelen şeyler değil filan diye düşünürsünüz, ama başınıza gelen en güzel şeyi kacırdığınızı düşündükçe daha da beter olursunuz.. Allah kimsenin başına vermesin.
    1 ...
  31. 122.
  32. depresyondayken dünya size eskisinden daha farklı gelir insanlarda farklı gelir. insanlar size sorar "neden böylesin?" cevap veremezsin çünkü anlatmaya çalışsan bile insanların seni anlayamacağını bilirsin.bu durumu yaşamayan insanların asla anlayamayacakları ruh hali, hastalık.
    4 ...
  33. 121.
  34. Hemen önlemini alırda büyütmesseniz hali kolay bir iş. herkesin hayatında bir dönem mutlaka yaşadığı şeylerdir.sağlam bir iş ve gelecek kaygısı olmassa yaşamanız nadirdir, köprü kuramasanızda temelinde bu var. çoğu bir iki ayda atlatır kimi 6 ayda çok düşük bölümü hiç atlatamaz bunlar genelde durumundan memnun olanlardır.(bakırköydekiler)yani başınıza gelen bir gün herkesin başına geldi veya gelecek,geçici bir durum olduğunu kabullenmek lazım, bu memleket 2001 krizini yaşayıp güçlendiği için küresel krize dayanabiliyor krizler daha güçlenmemiz daha akıllanmamız ve kendimize çeki düzen vermemiz için çok faydalıdır bu fırsatı iyi değerlendirmek lazım..
    2 ...
  35. 120.
  36. amına koyim nasıl bişey lan bu. saw gibi yeminle. etkisi üzerinizdeyken "hayat çok boktan baba ya" gibi ergen cümleleri kurdurturken, etkisi gitmeye başlayınca "oh hayat, tiriviri hayat" dedirtir.
    3 ...
  37. 119.
  38. çağın meşhur hastalığıdır. neredeyse herkeste vardır. olmasa bile mutlak yaşamış olmasıdır.
    2 ...
  39. 118.
  40. 117.
  41. - insanlar bu yüzden mi depresyona giriyor? unutamadıkları ya da unutmakta zorlandıkları için mi?
    + hangisinin önce olduğunu söylemek güç. insan bir şeyleri unutamadığı, akıl süzgecinden doğru geçiremediği ve hazmedemediği için mi depresyona girer, yoksa depresyonda olduğu için mi doğru süzemez ve hazmedemez?
    *
    (bkz: sinestezya)
    2 ...
  42. 116.
  43. ben mi ona girdim, o mu bana girdi? anlamış değilim.
    4 ...
  44. 115.
  45. kendini realist sanacak kadar hayalci olabilmektir. her insan başarır bunu, ne artı ne de eksi bir özellik değildir. insanın kaderi gibidir. onunla yaşamayı öğrenmek o kadar zor değil, insanlar ne abuk müziklerden, filmlerden, kitaplardan, insanlardan keyif alabiliyorlar istediklerinde, depresyondan keyif almak o kadar da zor olmamalı.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük