DSM 4 tanı kriterlerine göre major depresif bozukluk;
A.2 Haftalık dönem işlevsellik değişikliği ile birlikte aşağıdakilerin 5 inin bulunması, en az birinin Depresif duygudurum ya da ilgi kaybı ya da zevk alamama olması gerekir
1. Her gün gün boyu süren depresif duygudurum ( Üzgün, boşlukta hissetme,ağlamaklı görünüm)
2. Her gün ve gün boyu süren etkinliklere ilgide azalma, eskisi kadar zevk alamama
3. Önemli derecede kilo kaybı ya da kilo alımı
4. insomnia ya da hipersomnia ( Uykusuzluk ya da aşırı uyuma)
5. Psikomotor ajitasyon ya da retardasyonun olması (davranışlarda aşırı artma ya da gerileme)
6. Yorgunluk, bitkinlik ve enerji kaybının olması
7. Değersizlik, aşırı ya da uygun olmayan suçluluk duygularının(sanrısal=gerçek dışı yargı) olabilir
8. Düşüncesini yoğunlaştırmada azalma ya da kararsızlık
9. Yineleyen ölüm düşünceleri ( intiharla ilgili)
B. Bu semptomlar karışık tekrarlamanın tanı ölçütlerini karşılamamaktadır.
C. Bu semptomlar madde kullanımına /Genel Tıbbi duruma bağlı değildir.
D. Kayıptan 2 aydan fazla süren semptomlar.Yas ile daha iyi açıklanamaz
depresyonun en kötü tarafı insanda iyileşeceğine dair bir umut bırakmaması(tabi psikiyatra gitmezseniz).burdan depresyonda olup psikiyatra gitmemiş arkadaşlara sesleniyorum:psikiyatra gidin ve hayatınızı kurtarın.
her insanoğlunun bir dönem içinde bulunduğu ruh halidir.kimileri şiddetli kimileri hayatını etkilemeyecek kadar zayıf geçirirler.bir doktor yardımıyla atlatılması zor olmayandır.
14- 15 yaşlarında ergenlik ile başlayan bir takım sorunların, 17- 18 yaşlarına gelindiğinde üniversiteye giriş sınavıyla perçinlenerek günümüz çağın gençliğinde bir hayli fazla görünen ruhsal bozukluktur.
yasamamak, yasayamamak. nefes aldigini görünce sasirmak, bu nasil gerceklesebiliyor diye. cevredeki herseyin bütün siradanligiyla, rutinligiyle devam etmesi ve sizin bunu yalnizca seyretmeniz bugulu bir cam ardindan. uyumak isteyip de uyuyamamak. aci cekmek. ve nihayetinde hersey anlamsizlasinca bir buzun icine sizi hapsetmelerini istemek ta ki bütün bu aci gecene dek.
nedir ulan bu siktiğimin rahatsızlığı nedir ha, sevgili sözlük sana bir tanım yapayım:
yaklaşık 8 aydır içinde olduğum durumdur. bir şekilde gün içinde nöbet nöbet uğramaktadır ve ağlama krizlerine sokmaktadır. akşamları geceleri her gün ağlıyorum ulan. iştahsızlık, yorgunluk, bitkinlik, herkesten ve her şeyden uzaklaşma, içine kapanma. geceleri sık sık saçma sapan rüyalarla uyanma, uyuyamama. bi süre sonra anti depresanları bile kullanmayı bırakmak. buda neymiş ama ya, sadece sen abartıyosun, hadi ama biz seni seviyoruz tarzında yaklaşımlarla karşılaşıyorum ve verdiğim tek cevap ise, tamam kendinizi tatmin ettiniz artık beni rahat bırakın. her şey anlamsız ve gereksiz gelir. eskiden yaptığınız hobilerinizin tamamını bırakırsınız ve hiç bir şeyden zevk alamazsınız. en sevdiğiniz yemek bile artık size güzel gelmez lan. ve birde sürekli kafamda dönüp duran intihar etme düşüncesi.
kişinin kendisini kapana kısılmış gibi hissettiği kahrolası durumdur. yakanızı hiç bırakmayan huzursuzluğunuz sizi kemirir her nefes alışınızda. siz yaşamak için çırpındıkça daha çok acı çekersiniz. gülerken dahi içinize ince ince iğneler batar. keyfinizi biraz olsun yerine getirebilmek için neşeli bir şarkı dinlerken bile oradan birşeyler çıkarır, gözyaşlarınızın yanaklarınızdan aktığını farkedersiniz bir an. dört duvarlı, rutubetli, karanlık bir odadır bu. teksinizdir. yalnızca ölüm denen küçük bir pencere vardır, ancak oradan atladağınızda da neyle karşılaşacağınızı bilemezsiniz.
eğer bu belirtiler sizde de varsa korkarım ki depresyondasınız. ama boşverin, çıkın depresyondan. hayatınız çok kısa ve onu böyle gereksiz duygularla doldurmayın. sizi sıkan herşeye inat kocaman gülümseyin. unutmayın hiçbirşey ama hiçbirşey sizden daha önemli değil...
*huzursuzluk
*aşırı kaygı ve endişe
*hiçbir şeyden zevk alamama
*iştahsızlık/aşırı yemek yeme
*çabuk yorulma
*uykusuzluk ve uyku problemleri yaşamak
*kilo kaybı
*aşırı yağlanma
*geçici cinsel isteksizlik ve bozukluklar
*koku alamama
*intihara eğilim
gecen senede ben sözlükte bu sayfaları okuyordum. ve uzun bir aradan sorna tekrar bakma ihtiyacı hissettim. umarım kısa sürelidir derim zira, büyün yaşam enerjim emilmiş gibi..insanın hayatı ne de hızlı değişiyor ama ya..
moderasyonun ve bu entrymi okuyan "küfürsevmez" kimselerin affina siginiyorum fakat daha iyi aciklanamaz bu.
amina kodumun hastaligi. al tanim.
lan 11 yasinda da yasadim bunu, 17 yasinda da yasiyorum. bir insan 8 yasinda bunalima girer mi mna koyim ya? giriyor lan giriyor. bu büyümekle, sorunlarin artmasiyla, kisilik karmasasiyla alakali bir durum degil. o yüzden aslinda cözümü de yok. ilaclar, psikiyatrlar sadece yapay mutluluk verip daha kolay atlatilmasini sagliyorlar. ki ben onlari da pek denemedim, 12 yasindayken bir girisimde bulunduktan sonra uyusturucu bagimlisi olmustum, ona hic girmeyelim burada di mi sözlük?
ama sunu da kabul etmek lazim, bir reflüden, felcten falan daha kötü degil.
ne derseniz deyin arkadas. raporlu deliyim anasini satayim, cocuklugumdan beri depresyondayim. ayni zamanda tabi reflü hastasiyim, kemik yapim da bozuk.
barsak motilitesi üzerine de etkisi vardır ve bir çoğu kabızlıktan şikayetçidir. bunu kabızlığa eşlik eden ishal periyotları da eşlik edebilir.
kabızlık deyip geçmeyin yani altından psikolojik bir problem çıkabilir.
bazı doktorlar tarafından doğanın modern toplum insanlarına bir hediyesi olarak görülen hastalıktır. uzun zaman önce okuduğum bir makaleye göre, depresyon sayesinde hayatımızda yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu anlar, bunun çözümü için uğraşırmışız. yani aslında vücudun beynimize gönderdiği bir uyarı sinyali gibi bir şeymiş.
çağımızda yaygın olarak rastlanan psikolojik bir rahatsızlıktır. nedenleri arasında ağır kayıp, çevre/ortam değişikliği, tekrarlayan olumsuz yaşam olayları, ağır hastalıklar yer alabilir.
kollarda ve bacaklarda halsizlik, nefes alamama, sürekli mutsuzluk, kendini değersiz hissetme, yaşamdan ve yapılan aktivitelerden zevk alamama, hiçbirşey yiyememe, ağlayamama, sürekli bir uyku hali ve uyku düzeninde bozulma, sese karşı duyarlılık, aşırı kilo kaybı ya da artışı... gibi belirtileri vardır. http://www.martiterapi.co...ex_dosyalar/Depresyon.htm*
depresyon hastalarına kaygı bozukluğu teşhisi de konulur. en hafif üzeyde olanı 6 ayda geçer.hastalığın başlarında psikiyatrist ve psikolog ile görüşülür. hastalığın belirtilerine ilişkin sorular sorarlar, notlar alırlar. zamanla hastalık geçmeye başladığında görüşme sıklığı, alınan notlar azalır. tedavide antidepresan *ve psikoterapi birlikte uygulanır. psikoterapide amaç kişiyi olumsuz düşünmeye iten bozuk düşünce tarzının ortadan kaldırmaktır. hastanın iyileşme seyrine göre önce psikoterapi ardından ilaçta azaltıma gidilir. antidepresanı doktordan habersiz bırakmak hastalığın iyileşmesini geciktirir.uzmanlar tedaviden sonra hastalığın tekrarlanma olasılığı %65 olduğunu söylerler.