kızlara bu konuda kolaylıklar dilediğim, hafife almadığım bir erkek olarak temmuz başından beri yaşadığım etkilerinden daha yeni yeni sıyrılmaya başladığım boktan durum. hayatın ta en dibine kadar koyulur. zordur tek başınıza atlatmanız hele de ağır bir vaka ise.
cevrenizde depresyona girmis bir kisi varsa sizinde depresyona girme ihtimaliniz cok yuksektir. o kadar cok konusur, aglar, hayatin olumsuz yonlerini onunuze koyar ki siz bile batsin bu dunya neye yarar yasamam dersiniz.*
ne ölmeye ne yaşamaya yüzü olmak. insan dışında her şeyi olmayı dilemek. en çok kedime özeniyorum. senin yerinde olsam diyorum. kendi kendine yetebilmeyi öğrendi. evde çoğunlukla yalnız kalmak zorunda olduğu için. maması, suyu oldu mu kumunu temizleyen oldu mu daha ne ister ki? uyumak, yemek, oynamaktan başka bir işi yok. mücadele etmek zorunda değil. direnmek zorunda olduğu bir şeyler yok. kendini salmış değil. iyi bir insan olmaktan vazgeçmeye çalışıyor değil. en güzeli ona acı çektiren bir beyni yok.
neden? neden? ne-den? sorulara cevap yok. susup oturmaktan başka seçenek var mı? varsa direnmek zaten yok. güçlü insan? kim? nerede? ne yapıyor? ağlamıyor mu? üzülmüyor mu? ne yiyor? ne içiyor?
bence ben hiç dünyaya gelmemeliydim. güçlü olmayacaksam neden doğdum ki? insanların deşarj makinesi olmak için mi?
ileride çocuğumun yaşayacağı acılarını, hüzünlerini, sıkıntılarını, gözyaşlarını düşünerek ona bir iyilik yapacağım. onu dünyaya hiç getirmeyeceğim. benden nefret etmesini istemem. insanlarla tanışmasını istemem. hele 'umut'la asla. ölmesini de istemem.
ileride eşimin yaşayacaklarını düşünerek ona da bir iyilik yapacağım. onunla hiç tanışmayacağım. pişman olmasını istemem. keşkesi olmak istemem.
zihnindeki kelimeler bir bir tükenir. elde avuçta kalan birkaç kelimeyi yazmak istersin, dönüp okuyabilmek için, kendini hatırlayabilmek için. ama zifiri karanlık bir odadasın, siyah bir kağıt, siyah bir kalem var elinde. yazıyorsun, ama ne yazarken görebiliyorsun kelimelerini ne okurken. zorluyorsun gözlerini, gözlerin de karanlığa alışmış hani, ama yine de bir harf dahi bulamıyorsun. zihninde dolandırıyorsun kalanları, onlar da uçup gitmeye hazırlanmış çoktan. senden geriye kalan birkaç kelime orda, o siyah kağıtta duruyor, ama ne yaparsan yap göremiyorsun. tek ihtiyacın ışık. siyah kağıttaki siyah kalem darbelerini takip edebilmen için tek ihtiyacın ışık. ama ışıksızsın, depresyondasın. uyanıkken karabasan görmek gibi, bağırıp da sesini duyuramamak gibi.
depresyon sezonu baslamistir. bilindigi gibi az gunluk isik depresyonu tetikler. bu aylardada zaten gunler kisa, geceler uzun ve gunes neredeyse kendi cemalini gostermez. kendini su siralar bi kotu hissedenlere doktor ziyaret etmelerini tavsiyemdir.
Bir kitap varmis, ben daha yeni duydum kendisini, dr. David burns iyi hissetmek. Hani derler ya denize düşen yilana sarilir, o hesap basladim okumaya. Kendisi diyor ki; depresyon duygusal bir rahatsizlik degilmis. Sahip oldugumuz kotu his ve carpitilmis olumsuz dusuncelerimizin sonucuymus. Olaylari gorur, beyin suzgecinden gecirir dusunceler, sonrada duyguya donusurmus. Yani dusunceler duygulari yaratirmis. Biz olaylari carpitarak yorumlarsak, duygumuzda depresyon olurmus.Okuyorum ama pek inanmiyorum acikcasi. Zaten oyle bir sey ki depresyonda olan biri olarak beni iyilestirmek icin olan hersey cok yapmacik geliyor.
Cok uyuyorum. Sabah 8gibi yatip aksam 6 gibi uyaniyorum. Gun icinde de uyku halindeyim hep. Bi sure onceye kadar iştah sifirdi. Haftada 3.5 kilo veriyordum. Fakat 1 haftadir asiri ir yeme istegi geldi. Agzimi acmak bile bana kulfet geliyor. Eskiden en azindan konusurdum, anlatirdim derdimi artik onu da yapamiyorum. Beni en mutlu eden sey sigara ve kahvemle yataga yayilmak, tv acik ama sesi kisik oyle bos bos duvarlara bakip dusunmek. Herseyi erteliyorum. Hicbirseyden keyif almiyorum. Bunun da adi ANHEDONi imis. Yani hayattan vs keyif almama. Depresyondayken olurmus. Doktora gitmek, ilac almak vs urkutuyor beni. Cunku sonra onlarin etkisi gecer bi anda yine ayni noktaya vururum diye korkuyorum. Uyusturmasinlar beni doktorla ilacla. Bu illeti canli canli yasiyim biticekse bitsin diyorum.
Eski beni cok ozluyorum. Beni bu hale getiren herkesten nefret ediyorum. Ben bu haldeyim ve onlar hic yara almadan devam ediyorlar. Ben boyle degildim. Kahkalar atan, nesesi ile herkesin tanidigi, enerjik hayat dolu, zeki, cok guzel, cok bakimli, zehir gibi, hirsli, ayaklari sapasaglam yere basan bi kizdim. Meger derler ya guzellik icten gelir dogruymus. Sanki soldum çürüdüm. Dua ediyorum Allah'a yanimda olsun diye, bu gunleri unutturacak kadar mutlu gunler yasatsin diye..
bazı insanlarda aileden gelen bir durum olup kronikleşmiş olabilir, bu tür insanlar hayatı boyunca haplar kullanmak zorundadır. depresyon, duygusal zekası* düşük olan insanlarda ortaya çıkar genelde. ayrıca yüksek iq ve düşük duygusal zekaya sahip kişiler kendileri için çok tehlikeli olur.
beni 3 yıldır antidepresanlara bağlayan pislik. insan depresyona girer tamam da hiç mi çıkmaz be kardeşim. çok sevdi beni, seve seve de bir o sevdi zaten.*