Hadi onu geçtim bizden daha koyu Müslüman Endonezya'nın yıllardır depremden neler çektiğini düşününce Allah'ın adaletini nasıl dağıttığını sorgulatan iddia.
Bunun yanında Avrupalı Hıristiyan akranları yüzyıllardır 5'in üzerinde deprem görmemiştir ama bildiğiniz fuhuş ve günah (!) içinde yaşayıp durmaktadır.
Ya israil? Müslümanlara bunca ızdırap çektiren ülke bir kez bile sille yemez mi? Anlaşılan ABD burda da israil'i kolluyor*
(bkz: her şeyi tanrı ya bağlamak)
tanrı nın depremle insanları cezalandırdığına inanan zihniyet, izmit te ölen herkesin günahkar mı olduğunu düşünüyor acaba? varsayalım ki; dediğiniz gibi şehit ailelerin bedduaları bir depreme sebep oldu. peki van da yaşayan türkler ne olacak? orada öğretmenlik yapan biri mesela. yoksa kurunun yanında yaşta mı yanar? inandığınız allah ın adaleti bu mu? benim değil. ve orada ölen her bir insanın doğanın bir hareketi sonucu öldüğüne inanıyorum. sorumluları da deprem gibi faktörleri hesaplamayan, insan hayatını önemsemeyen kişilerdir, tanrı değil.
yer kabuğunu ruhani bir sanrıyla ilişkilendirebilmiş, üstün(!) bir bilim uzmanıyla aynı görüşte olmamaktır. kaldı ki yer bilimciler ve gök bilimciler bile böyle bir bağlantıyı saptayamamışlardır. depremlerin allah' ın gazabı olduğunu savunanlar, aynı zamanda bu tip üstün(!) fikirleriyle, bilime de ışık tutuyorlar. mesela ruh ve sinir hastalıkları bölümü, her an bir denek kazanabilir bu vesileyle.
her deprem sonunda, bu tabiat olayını dinle imanla ilişkilendirmek herhalde yine bizim topluma özgü bir şey olsa gerek. türkiye fay hattında olan bir ülke. sadece ve sadece bununla ilgili, anlayın artık sayın çok bilmişler. neden avrupa'da yok çünkü fay kırığı yok. her depremden sonra yok efendim ettiklerini buldular, yok işte yaradanın insanlığa mesajı niteliğinde laflar edilmesi yerine, nasıl 7 şiddetindeki sarsıntıya dayanıklı binalar inşa ederiz? bu düşünülmeli. hangi devirde yaşıyoruz allah aşkına. bu tür vesveselere hala inanan var mı amk?