sabaha karşı depremden ötürü perdenin suratıma suratıma çarpmasıyla uyanıp noluyo lan deyip uyku sersemi iplemediğim tekrar uyuyup uyandıktan sonra sözlükten öğrendiğim hadisedir. ulan deprem olduğunu anlasaydım uyurmuydum lan bir daha. **
insanı iki arada bir derede bırakan durumdur. koltukta oturuyorsunuzdur, birden koltuğun sallandığını hissedersiniz. gözünüz hemen avizelere kayar. baktınız ki sallanıyor o an anlarsınız deprem olduğunu. dışarı çıkmakla evin içinde kalmak arasında gider gelirsiniz. kalmaya karar verirsiniz. zaten çok büyük bir deprem değilse, o andan itibaren cool tavırlara bürünüp "ahahay. ufak bir sarsıntı şekerim, ne var bunda?" triplerine girmeniz kaçınılmazdır.
yeraltındaki tabakaların hareketleri sonucu olan yer sarsıntısı. bu tabaka hareketleri sadece yer sarsıntısı olarak değilde tusunami olarakta görüle bilir. ama ne olursa olsun sonuçu ürkütücü ve üzücü oluyor. olmaması temennimiz ama doğayı kontrol etmek imkansız. eğer biz doğayı kontrol edemiyorsak üzülmemek için bizim doğaya ayak uydurmamaız gerekiyor.
insanın neresi acırsa canı ordador derler ya deprem de nerede hissedilse oraya aitmiş gibi lanse edilir hep.
misal istanbul'da hissettiniz depremi.
tamam. kesin istanbul depremidir o.
bursa, kocaeli, tekirdağ olamaz.
yav bir durun soluklanın, hemen sahiplenmeyin kardeşim depremi. *
Deprem, sarsıntı anlamına gelir. üzerine bastığımız kütlenin bir sıvı üzerinde yüzmesinden kaynaklanır. devamlılık gösteren bir durumdur. ancak siddeti yüksek olunca farkedilir. onu durdurmak gibi bir önlem sözkonusu değildir. sadece sığınma alanları daha sağlam yapılarak ve belli eşyalar sabitlenerek depremin zararı en aza indirilebilir. ayrıca trt teleteks 199. sayfaya girilerek ülkemizdeki 3 ve üzerineki depremlerin merkezleri takip edilebilir.
istanbul belediye başkan adaylarının üzerinde en çok durduğu konu. hepsi deprem ile ilgili alınabilecek önlemler hakkında proje üzerine proje üretiyor... diye yazabilsek ne güzel olurdu di mi? ama kimin umrunda. adaylar birbirini suçlamakla meşgul. istanbul deprem bekliyormuş, yerle yeksan olurmuş, kimin umrunda. tey tey tey.
tam şu dakika içersinde eskişehirde hissedilmiş olay.
bitti hatta 1-2 saniye bile sürmedi ama çok, çok kötü bir şey abi bu! götümden terler akıyor her seferinde. her an ölebilme hissi uyanıyor o iki saniye içinde insanın içinde.
26 ocak 2009 tarihinde 14:10 sularında bursa'da hissedilen hadise. umarız merkez üssü bursa'dır, zira burada bu kadar hissedilen şey kilometrelerce uzakta önemli ölçüde yıkıntı yaratabilir...
saat 22.23'te kayseri erkilet'te meydana gelmiş ve benim evden hızlı bir şekilde kaçmama neden olmuş kötü olay. sanki birisi koltuğuma tekme attı. masam, monitörüm etrafımda ne varsa çok pis sallandım birinci katta oturmama rağmen...