insanı iki arada bir derede bırakan durumdur. koltukta oturuyorsunuzdur, birden koltuğun sallandığını hissedersiniz. gözünüz hemen avizelere kayar. baktınız ki sallanıyor o an anlarsınız deprem olduğunu. dışarı çıkmakla evin içinde kalmak arasında gider gelirsiniz. kalmaya karar verirsiniz. zaten çok büyük bir deprem değilse, o andan itibaren cool tavırlara bürünüp "ahahay. ufak bir sarsıntı şekerim, ne var bunda?" triplerine girmeniz kaçınılmazdır.
sabaha karşı depremden ötürü perdenin suratıma suratıma çarpmasıyla uyanıp noluyo lan deyip uyku sersemi iplemediğim tekrar uyuyup uyandıktan sonra sözlükten öğrendiğim hadisedir. ulan deprem olduğunu anlasaydım uyurmuydum lan bir daha. **
yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma olayıdır.Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynadığı ve üzerinde bulunan tüm yapıların da hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. istanbul Kandilli Rasathanesi Türkiye depremlerini araştırma ve bilgi merkezidir.
zamanında bize verdiği zararın büyük kısmı bizim hazırlıksızlığımız sayesinde oldu. gündemin sürekli değiştiği şu günlerde depremi unutmayalım ve önlemlerimizi alalım. müneccim de değilim hoca da değilim. hazırlıklı olmakta yarar var.
gecenin bir yarısı binanın 5. katında ikamet eden 150 kiloluk dev gibi komşuyu allah allah nidalaryla merdivenlerden yuvarlanırmışcasına inmesine neden olan doğa olayı.
not: aslında son ankara depreminin olduğu zaman yazmam gerekirdi ama depremin verdiği yusuf yusuf dolayısı ile o kadar komik gelmemişti.
yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma olayına denir. Başka bir tanımla; Hareket eden levhalar birbirleri üzerine kuvvet uygularlar. Bu kuvvet yerkabuğundaki kayaçların direnç göstermesi yüzünden belli bölgelerde enerji birikimine yol açar. Bu enerji kayaçların kırılma sınırını aştığı anda da kırılma (faylanma) olur ve biriken enerji açığa çıkar. Levha hareketleri yüzünden birikmiş gerilme enerjisinin aniden boşalmasına deprem diyoruz.
evet koyun gibi diyorum, çünkü daha 11 yıl önce canımızın ortasına yemişken hançeri ve dafalarca yaşamışken bu acıyı hala tek bir şey yapılmamakta.
dün bir kez daha yaşadık ve yaşamaya da devam edeceğiz.
raporlar hazırlanıyor, istanbul'da depremden sonra 2 ay girilemeyecek, yardım götürülemeyecek mahalleler var diye, ve yine raporlar hazırlanıyor tek riskli yer istanbul değil diye.
evet koyun gibi bekliyoruz ve canımız yanacak sözlük, hem de taa derinden.
deprem herkesin hayatından birşeyler alıp götüren, acı hatıralara sürükleyen, her tekrarında yürek burkan ve acıtan felakettir.
hayatımızı değiştirmiş,evimizi sevdiklerimizi kaybetmemize,aylarca çadırlarda surunmemıze,baska bır sehıre kacıp gıtmemıze ama bu gercekten kacılmayacagını anladıgımızda gerı donmemıze neden olmus, hayatımızdan calmıs doga olayı ve en buyuk korkumuzdur ustelık.
celal şengör'ün de dediği gibi cahil halkı kandırmak mümkündür ama tabiatı kandırmak asla. deprem için yaptığı en büyük hazırlık fazladan ceset torbası çıkartmak ve şehirlerin içini tamamen tüketip de ebesinin hörekesine kadar uzanan arazilere lüks konutlar* yaptırmak olan bu ülkeyle eninde sonunda yüzleşecek olandır. işte o zaman mazlumun ahı çıkacak...