rüzgarlı bir antalya akşamı, iskelenin ucunda ayaklarımı denize sallandırıp otururken* aniden içten gelen bir dürtüyle kadehdeki rakıyı fondip yapıp gerçekleştirdiğim aktivite. hayır zaten doğru düzgün yüzme bilmiyorsun neden atlıyorsun o kadar ileri? boğulsam kimsenin ruhu duymaz gece yarısı karanlıkta. üstümdekiler suyu emip ağırlaşınca hırka ve t-shirtü denizde bırakmak zorunda kalıp zar zor kurtarmıştım canımı.