anlam verilemeyen durumdur. amaç nedir hiç bilinmez. birkere denize ya da havuza girince akacaktır ve onu temizlemekle uğraşacaktır. bir de denizdeyken ayşe makyajım akmış mı? diye soracaktır. ayşe de evet akmış diyecektir. bile bile yapılır mı yahu? allah akıl fikir versin ne diyelim.
kumsalda da uzun ve sipsivri topuklu ayakkabıyla yürümeleri tavsiye edilebilecek kızlarımızdır. saçlarına bir fön ve hatta bir de kürk aldılar mı üstlerine, tamamdır.
bu yaz tatilinde rastladığım ve şaşırtıcı olan bağyan arkadaşlardır lakin benim tanık olduklarım iranlı bağyanlardı. söylemesi ayıp, paraya kıyıp 5 yaldızlı bir otelde konaklıyordum, havuz başında dudaklar banu alkan gibi dolgun, kiraz rengi rujla pekiştirilmiş, gözlerde kalemler en koyusundan anlam veremedim izledim, izledim...
eski türk filmlerinde gülşen bubikoğlu ablamızın kirpiklerinde bir ton rimelle adadan adaya yüzüp tipi dağıtmadığını gören kızlarımızın, kendini bi'şey sanmasıyla ilgilidir. endişelenmeyin, yüzüp stres atsın geçer.
sadece güzelliklerine değil kendilerine de güvenmeyen kızlardır. ruju anlarım sürersin belki ama denize girdiğinde rimelin veya göz kalemin aktığında daha mı güzel gözüküyorum sanıyorsun kendini merak ediyorum. bu sene bunlara birde denize güneş gözlüğüyle giren insanlarda eklenmiştir.*
sahile güneşlenmek için gelirler. çok terlerlerse omuzlarına kadar suya girip hemen geri çıkarlar. illa yüzceklerse kafalarını suya değdirmeden köpek gibi yüzerler bir de denize girerken güneş gözlüğü takarlar. elimde kanıtlarım var.
bu garip tiplerden biri ne yazıkki arkadaşımdır. O ne korkunç bir manzaradır öyle. Sadece makyajla kalmayıp kolyesi ve bileziğiyle sahile inmiştir. Bu ne kokoşluk artık yuh.