ikisine de kurtaracak durumdaysam ikisini de kurtarırım lakin birinden biri tercihli bir soru ise açık ve net hiç biri. canın,insanın ve ölümün olduğu yerde siyasette olmaz, saygı da olmaz sevgide. (bkz: hümanizm)
böyle bir soruyu sorabilecek kadar zihin kapasitesi gelişkin olan o muhterem şahsiyeti önce bir vapurla adalar turuna çıkarmak isterdim sözlük.
sonra o vapurun kıç kenarından denize atacağım bu muhteremi bir müddet seyrettikten sonra bu sorduğu soruyu megafon yardımıyla kendisine yöneltmek isterdim. o can havliyle götünden bile dinleyemeyeceği bu soruya çırpınırken nasıl cevap verirdi kim bilir? Bugün şiddetim geldi.
ilk önce sorgulanması gereken atatürk ve tayyip gibi iki liderin denize pat diye nasıl düştükleridir. gördüğümüz fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere atatürk iyi bir yüzücüdür ama tayyibin yüzmesine ilişkin herhangi bir fotoğraf yoktur. yani, atatürk denize düşerse, yüzer; ama tayyip düşerse meçhuldur. yani, tayyip imdat imdat diye bağırırsa belki kurtarırım.
doğrusu "denize atatürk mü düşerse kurtarırsın yoksa hz. muhammed mi?" olan, askeri kurumlara giriş mülakatında sorulduğu rivayet edilen ama eski bir harbiyeli olan bendeniz tarafından asparagas olduğu tespit ve teşhis edilmiş şehir efsanesi. acaba tayyip, gerek kendi partilileri, gerekse bazı yobaz güruh tarafından peygamber lanse edildiği * için mi atatürk'le kıyasta hz. muhammed yerine o mukayese edildi?
atatürk'ün gösterdiği ilk hedefte* denize düşürmüşlüğü tarihte görülmüştür, kendi düşmemiştir.
eh tayyipin de düştüğünü gördüğümüzde atamın kendi olmasa da fikirlerinin hala yaşadığını görünce bu soruyu türkiye dışındakilere sormak gerekir. ***
