cocuklugumun buyuk bir kismi boyle sehirlerde gecti. ilk deniz gorusumu hatirliyorum, trabzonda, akcabatta nasil mutlu olmustum islanmistimda baya annemlere bagiriyordum denize dokundum karadenize dokundum diye.karadenizin yeri ayridir o yuzden. sonraki üç sehirin denizi vardi ama istanbula her gelisim denizlere ayri bir tutku duymami sagladi. denizsiz sehirde zor yasanir kacacak yer yok sanki deniz vapur martilar kendine has ruzgar
4 yıl bitti sakarya'da denizi var ama 65 km uzakta. git gel 15 lira olmasa her gün gideceğim de işte öğrenci olunca arabalar uçuyor. insan o koku ve rüzgarı özlüyor abi.
Deniz yoktur, nem yoktur, bol yeşillik vardır, temiz hava vardır, buz gibi oksijen vardır, hararet yoktur, beyaz tenli sevgiliniz olabilir, bikini özeldir, mini etek hala sexydir.
Hayatımın 31 senesini denizsiz Ankara'da, 4 senesini ise 2'şer yıl olmak üzere denizi olan Bursa ve Antalya'da geçirdim. Ankara'yı tek geçerim... Denizi olmayan yerde yaşanıyor da "Adamı" olmayan yerde yaşamak biraz zor tabii...
Not:Bursa'ya lafım yok gitsem yine yaşarım,adamı da adamdır yani ama bana trilyon verseler bi daha beni Antalya'da kimse ikamet ettiremez... (Antalya'nın da iyileri vardır ama onlar üstüne alınmasın bana hiç denk gelmediler)
Sanırım istemeyeceğim şeydir. Denizin müthiş güzelliği, dalgaları, esintisi. O kötü zamanlarda içine çekilmek istenilen kokusu, bunlarsız yaşamak bana biraz zor gelir. Zaten kafamızı dağıtmak için gideceğimiz yer ancak cafe'ler oluyor ki taş/duvar görmekten sıkıldık. Denizsiz şehir kötüdür, en azından bana göre.