Doğuda pkknın öldürdüğü binlerce gencecik askeri, yüzlerce öğretmeni doktoru memuru mühendisi asla haber yapıp hatırlatma gereği duymayan türk medyası ve solcuları bu adamdan neredeyse bir peygamber üretti...
hiçbir tc vatandaşını öldürmeye çalışmamış biri için idam kararı yanlış mıdır ? yanlıştır. ölümü trajik midir ? tabii ki..
ama bence medyanın "alın, bunu seveceksiniz" diye üzerimize itelediği bir şahıstır deniz gezmiş..
bu ülkede gençliği elinden alınan tek insan değildir..
filistine israille savaşmaya gittiği de solcularca uydurulmuş bir yalandır; filistinde bulunma nedeni israille savaşmak değil, el-fetih adlı kamplarda iyi silah kullanmayı öğrenmektir..
birilerinin kahraman birilerinin terörist gördüğü, solun romantizm kahramanı yarattığı insan modeli. parkası moda olan ve solun amblemine dönüşen zaman dilimleri.
Çok gereksiz yere idam edilmiş bir şahıs.
Kimine göre kahraman kimine göre terörist,
Bana göre idealleri uğruna uğraşmış, bu uğurda hatalar yapmış, yaptığı hataların hiçbiri bir çocuğu idam edebilmek için yaşını mahkeme kararıyla büyütmekten daha kötü olamaz, asli görevi halkı yaşatmak olan devletin asmayıp besleme miydik demesinden daha kötü hiçbir şey demiş olamaz,
Siyasi olarak aynı görüşte olmasak da cezasının idam olduğunu hiçbir zaman kabul edemem.
Banka soyguncusu komünist bir terörist. Ebleh solcuların ilahı gibi bir şeydir.
Atatürkçü diye şişirilir fakat Atatürk'ün kurduğu bankayı soymuştur. Tezi kabul olunmadı diye silahla rektörlük basmıştır. Polisle çatışmaya girmiştir. Filistin'deki siyonistlere karşı savaştı diye anlatılır fakat iş başkadır. El fetih adlı terör kamplarında eğitim almıştır. Bu kamplarda bomba yapımı, suikast, cinayet, sabotaj daha türlü şey öğretiliyordu. Asala teröristleri de burada yetiştiriliyordu..
Vandalın tekidir. Solcuların şişirmekten zevk aldığı baş balonlardan biridir.
Bordo klavyeliler sallamiş yine.
Tirnağı olamayacaģınız adam hakkinda atip tutmayın.komik oluyorsunuz.
Bir Fırına gidip niye ekmeğe zam yapiyorsunuz diyemeyen sünepeler bu koca devlete başkaldirmış adama laf cakacak aklınca.
Yaptıklari ve duşuncelerinden tasvip etmediģim o kadar cok şeyi olmasina rağmen o zamanın şartlarına ilkeli duruşu sadece saygiyi hakeder.
Sagdanda soldanda astık dedikleri adamların karşisinda başbakan ve bakanlar vardi hatirlatirım.
(bkz: allah rahmet etmesin) bu adamı hala seven savunan varsa sakın onlarla tartışmaya girmeyin. girenler için (bkz: vakit kaybı).
bu adamı ve ideolojisini savunanlar ile anadolunun çomar kitlesi aslında aynı kanser kitledir. aslında onlar atatürk e ve onun getirdiği her şeye düşmandır.
Bugün elinde silahla dağa çıkıp devlet karşıtı faaliyetlerde bulunan Pkk'ya terörist diyorsak, eline silah alıp dağa çıkan, konsolos kaçırıp devletten isteklerde bulunan, THKP-C'yi kuran Deniz Gezmiş'e ne diyeceğiz?
Feyste geziniyorum geçen.... yenilenen ana sayfada herkesin ne bok yaptığını içeren bir takım iletiler oluyor. arkadaş listesine nerden girdiği anlaşılmayan biri.. bakıyorsun, "mertcan deniz gezmiş'i beğendi." sonra mertcan'a tıklıyorsun. böle daha bıyıkları tam terlemeye başlamamış bi velet. sonra gark etmeye başlıyor tabii... fan sayfasına bi giriyorumki, yaşları 15 ile 20 arsında değişen bir yığın velet var.
Şimdi bu ilgili olma durumlarının ardında genellikle içinde bulundukları dönemin getirdiği muhalif olma güdüsü olduklari kesin, yoksa böyle bir eylemsellikte bulunmaları deniz gezmiş gibi saygın bir insanın değerini düşürüyor doğrusu.
Bu adam nasıl ergenlerin süper kahramanı haline gelmiş anlamıyorum. gerçekten üzücü.. daha onun hakkında dogru düzgün pek bir şey bilmiyor. ama posterlerini neyin alırlar, kitaplarını okumaya çalışırlar. bilgileri son derece yüzeyseldir. anneye babaya, hocaya trip atmayı düzene baş kaldırmak, haksızlığa boyun eğmemek olarak algılarlar. ve bu şekilde marjinal olduklarını sanıp bundan da haz duyarlar..
elbette genelleme olmadığının altını çizelim ama malesef genç nesil çoğunlukla özentilikler ve marjinal görünme, ilgi çekici olma, veya amiyane bir ifadeyle havalı olmak gibi derinde yatan düşünceler ile bu konularla ilgileniyorlar. Oldukça çok bulunuyor bu tip insanlar. Bir şekilde siyasi nitelikteki bir kaç havalı ve süslü kelime ezberlemeyi marifet sanıyorlar.
Bu çocuklar bazen köşelerine çekilip mal mal mp3 dinlerler. yapmacık tavırlarda bulunurlar. ama bazen de çok tezat oluşturacak tavırlar içine girerler.
icine girdikleri siyasi tartışmalar son derece saçma ve yüzeyseldir.
vayy büyük adam kanka, düzene baş kaldırmış amk. insanları örgütlemiş, sora haksızlıklara karşı çıkmışfikan derler ama sonra konuşmaya çalıştığınızda ise amerika orospu çocuğu, türkiyede darbe olmalı. tayyip memleketi sikti attı gibsinden edebiyat yapmaya çalışmaktan başka bi bok diyemezler.
sırf asıldı diye şişirilip duran, banka soyguncusu komünist bir eşkıyadır. ayrıca marksist, leninist ve aktivisttir. yazarken midem bulanmıştır. tezi kabul olunmadı diye rektörlük binasını basmıştır. polisle çatışmaya girdiği gayet de bilinmektedir. filistin'deki terör kamplarında da eğitim almıştır. solcuların, terörizm yatkınlığına bir örnek dahadır. asılması gayet de doğru bir karardır. bugün yaşasaydı pkk'nın liderlerinden biri olurdu.
"deniz gezmiş 1969 yılında filistin’deki el fetih gerilla kamplarına gider. burası bir izcilik kampı değildi. burada adam öldürme, yaralama, sabotaj, suikast, bomba yapımı gibi korkunç şeyler öğretiliyordu. deniz gezmiş de iyi bir öğrenci idi. hatta türkiye’ye dönünce bu konuda eğitmenlik bile yapmıştı.
“denizler” filistin’de eğitim görüp türkiye’ye gelmişler ve bugün pkk’nın yaptığı gibi kanlı terör faaliyetleri yürütmek istemişlerdir. deniz gezmiş filistin’den türkiye’ye döndükten sonra odtü’yü kendisine üs olarak seçmiş ve diğer terörist arkadaşlarıyla burada kandırdıkları gençlere terör dersi vermiştir. Hem teorik hem de pratik eğitim alan Deniz Gezmiş gerilla kamplarında öğrendiği adam öldürme, sabotaj, suikast ve diğer terör çeşitlerini odtü arazisi içinde arkadaşlarına da öğretmiştir.
Beynelmilel komünizmin etkisinde kalarak kandırılan Deniz Gezmiş ve arkadaşları Türkiye cumhuriyeti devletine olan isyanlarını “Türkiye Amerikan emperyalizminin sermaye, askerî kontrol ve kısmen işgali altındadır” sözleriyle dile getiriyorlardı. Siyasal iktidarı ele geçirmek için “politikleşmiş askerî güç” kullanılması taraftarı olan bu grup aynı zamanda, Türkiye’deki bütün olumsuzlukların sorumlusu olan siyasal iktidarlara karşı legal ve demokratik yollarla mücadele yolunun kapandığını iddia ederek silaha sarılmışlardır.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları, uğruna öldükleri Marksist-Leninist düzeni kurmak için silahlı profesyonellerden oluşan bir örgüte ihtiyaç duymaktaydılar. Bu işi kendisi gibi Filistin El-Fetih gerillâ kamplarında eğitim gören Yusuf Aslan, Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan, Hüseyin inan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Nahit Töre tarafından kurulan THKO yapacaktır. THKO diğer Marksist-Leninist ihtilâlci sol örgütlerden farklı olarak, bir lider belirlememiş, liderin terörist eylemler esnasında kendiliğinden ortaya çıkmasını benimsemiştir. Kararların ortaklaşa alınmasını ve ortaklaşa uygulanması esasını kabul etmiştir. Şehir ve kır eşkıyalığını aynı anda benimseyerek bir arada yürüten thko’nun şehirlerde banka soyma, fidye istemek için adam kaçırma gibi eylemleri “Deniz Gezmiş tarafından planlanıyordu.” Deniz Gezmiş tarafından planlanan bu hırsızlık olaylarından elde edilecek paralar Nurhak dağları başta olmak üzere kırsaldaki eşkıyaya gönderilecekti.
“Denizlerin” en takdir (!) edilen özellikleri “emperyalizme” (!) karşı olmalarıdır(!). ABD emperyalizmine düşman ancak Marksizm-Leninizm, Sosyalizm ve Komünizme (Rus ve Çin emperyalizmine) dost olmak, emperyalizme düşman olmak anlamına gelmez. Deniz Gezmiş lise yıllarından sonra bir an bile olsun ağzından düşürmediği “kahrolsun abd emperyalizmi” sloganını “ne ABD, ne Rusya, ne Çin, her şey milliyetçi Türkiye için”sloganı ile taçlandırılabilirdi. Fakat bunu yapmayarak “yaşasın Marksizm-Leninizm, yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği…” diyerek son nefeslerini verdiler. Oysa o dönemin en acımasız emperyalist devletleri ABD’yle birlikte Rusya ve Çin’den başkası değildi.
“Türk ve Kürt halklarının” kardeşliğinden dem vuran ve aslında belki de bugünkü bölücülerin temel sloganı sayılan sözleri söyleyen, abd emperyalizmi altında inim inim inlediğini iddia ettiği Vietnam, Küba, Kore, Kamboçya vs. için ağıtlar yakıp, Rusya ve Çin’i görmezden gelenler böyle yaparak emperyalizme düşman olunmayacağını bilmeliydiler. Eğer bugün kahraman yapılmaya çalışılan “Denizler” o yıllarda insanlık tarihinin gördüğü en barbar, en vahşi, en korkunç, en kanlı, en hayvansal vs. rejimi altında katledilen “esir türkleri” de savunabilseydi, işte belki o zaman “Denizler” için antiemperyalist düşüncelerin yılmaz savunucularıydı denilebilirdi."
Tarihsel gerçekliklerin ortaya gün gibi çikmasından sonra hala sidik yariştirir gibi sizin şehidiniz bizim şehidimiz demekte ne biliyim ergenusların işi işte.
Iki açin kitap okuyun.
Hem saga hem sola bu amerikalilar bu silahları vermediler mi? Bi sağdan bi soldan astık demediler mi?
Yoksa Mağara soğukmuydu acaba.
"Onurlu duruşu" olduğu iddia edilen eşkıya bozuntusu...
Kendisini iki kez üst üste asılmış olan Cengiz Baktemur'la karşılaştırınca pek onurlu bir duruşu olduğu söylenemez ama olsun...
"Onurlu duruş" arayan birileri varsa da, ölümü korkutan Cengiz Baktemur'a baksın bir zahmet...
Zira Deniz Gezmiş ölüme giderken hiçte onurlu bir davranış sergilememiş, küçük bir çocuk gibi ağlamıştır.
"banka soyguncusu hayduttan bir kahraman çıkardık. kanlı eşkıyaların el üstünde tutulduğunu da görecekmişiz. yazık üniversiteler için harcadığımız on milyonlarca liraya! eşkıya yetiştirmek için üniversite kurmaya ne lüzum var? onları dağ da yetiştirir."
f. r. atay, politika, 1971.
Edit;
iki kere asıldı Cengiz.
Tam iki kere.
Bu yazdığımı idrak edemeyecek ne var?
Fotoğrafta 2 mayıs 1982 yılında, Cengiz'in asılacağını bildiği, asıldığı güne aittir.
Bu kadar da yalandan, sahtekar olmayın.
Bir de biri "iki kez asılmadı bazıları" diye öyle bir yazmış ki, gören de Deniz Gezmiş'i bir kez asmışlar da başarılı olamamışlar, sonra asmak için başka bir noktaya götürürlerken fotoğrafını çekmişler sanacak.
