Gerçek sevenlerinin, fikirlerini benimseyenlerinin atatürk ile kıyaslamaya çalışmadığı devrimci önder. Kendisi kemalist değil sosyalisttir. En azından Bankayı kendisi soymuştur.. Bazıları gibi Cia'nın köpekliğini kabul ederek kontrgerilla şefliği yapmamıştır. Yüzlerce gencin kanını dökmemiştir. abd'nin kuklası olmamıştır. Para karşılığı suikastler düzenleyen abdullah çatlı ve çetesinin yaptıklarını yapmamıştır. Abdullah çatlı gibi kullanılmamış, kimsenin piyonluğunu yapmamıştır. Haluk kırcı gibi ev basarak 7 tane aslan gibi genci silahsız olmalarına rağmen tellememiş, kafalarına kurşun boşaltmamıştır. Ogün samast gibi kiralik katil olmayı kabul etmemiştir. Canını ortaya koyarak savaştığı oligarşinin "özür dile idam dursun" telkinine siktir çekmesini bilmiş devrimci önderdir.
Amerika'nın köpekliğini yaparak kanlarını döktükleri genclerin kanları üzerinden banka hesaplarını dolduran kurt şeflerini vatansever zannedenlerin aksine bu ülkeyi gerçekten sevmiştir.
yakalanıp, darağacını boylayacağını anladığı vakit idamdan yırtmak için savunmasında bol bol atatürk, cumhuriyet, kemalizm geyiği yapmış; darağacında sallanmadan hemen evvel de "yaşasın marxizm-leninizm" diye höykürerek ne denli ikiyüzlü olduğunu göstermiş omurgasız memelidir.
bir de işin ilginci, kendisini bölücü kürtler çok sever, posterlerini asarlar, her sene anma töreni yaparlar. madem kemalistti kendisi, kemalizmin "k"sından nefret edip de, deniz gezmiş'e hayran olan bunca adam gerizekalı mıdır?
ancak bugün algılanan, karşısında durulan ve tam bağımsızlığımızı tehdit eden unsurları, yıllar öncesinden görmüş, gördüğü ve yüksek sesle dillendirip, eyleme geçtiği için idam edilmiş devrimci, yoldaş... bu ideoloji ve bu savaş, imkansız gibi gözükse de, bu günlerde solcuları ve ülkücüleri bile birlikte hareket etmeye yöneltebilmesi açısından son derece düşündürücüdür.
Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is
Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz
Beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla
Ve tarihle yargıla
Bal değildir ölüm bana, idam gül değildir bana
Geceler çok karanlık, gel düşümdeki sevgilim
Ay ışığı yedir bana
Ahh...ben hasrete tutsağım, hasretler tutsak bana
Bıyığımdan gül sarkmaz, bıyık bırakmak yasak bana
Mahpus bana, sus bana, yağlık ilmek boynuma
Sevgili yerine, koynuma idamlar alır, idamlar alır yatarım
Ve sonra sabırla beklerim, bulutları çekersiniz üstümden
Suçsuzluğumun yargılayıcılarını yargılarsınız
Ve o güzel geleceği getirirsiniz bana
Ölüm tanımaz işte o zaman sevgim
Tırnaklarımı geçirip toprağın sırtına, doğrulurum
Gözlerimde güneş koşar
Ve çiçekler ekersiniz, çiçekler ekersiniz toprağıma
Duygu bana, öykü bana, roman gibi her an bana
Hücremde yalnızım gel, gel düşümdeki sevgilim
Soyunup hazırlan bana
Biraz sonra asmaya götürecekler beni
Biraz sonra dalımdan koparıp öldürecekler beni
Hoşçakalın sevdiklerim
Dört mevsim, yedi kıta, mavi gök, bütün doğa hoşçakalın
Hoşçakalın sevdalılar
Çocuklar, üniversiteliler, genç kızlar
Sonsuz uzay, gezegenler ve yıldızlar, hoşçakalın
Hoşçakalın senfoniler, oyun havaları
Sevda türküleri ve şiirler
Bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler
Dağlarında yürüdüğümüz toprak
Yalın ayak eylem adımlarıyla geçtiğimiz nehirler hoşçakalın
Hoşçakalın ağız tatları, sıcak çorbam, çayım, sigaram
Havalandırma sıram, banyo sıram, kelepçe sıram
Parkamı, kazağımı, eldivenlerimi, ayakkabılarımı
Ve kalemimi, ve saatimi
Ve kavgamı bıraktığım sevgili dostlar
Hoşçakalın, hoşçakalın
Dostum bana, sevdam bana, soluğunu geçir bana
Uyku tutmuyor gözüm, anılar sıraya girdi
Gel anne süt içir bana
Hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar
Mutluluğu için dövüştüğüm insanlar
Yedi bölge, dört deniz, yedi iklim, altmış yedi şehir
Okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları
Deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar
Asfalt yolları boyu dizilmiş fabrikalar
Ve işçiler ve köylüler.... hoşçakal ülkem
Hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim
Hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya
Hoşçakalın dünyanın bütün halkları
Sınırlı olmayan mekâna
Sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben
En sevda halimle, en yaşayan halimle, gidiyorum dostlarım
Hoşçakalın, hoşçakalın...
Beni yaşamımla sorgula iki gözüm
Beni yüreğimle, beni özümle
Bilimle anla beni, felsefeyle anla beni
Tarihle anla beni, ve öyle yargıla
12 mart muhtırası'ndan sonra devletin korku salmak amacıyla maşa olarak kullandığı 3 gençten biri. idamları gözdağıdır. deniz, idamını yakalandığı ilk günden beri kabullenmiştir ve kafasında o anı saniye saniye planlamıştır. kendi sözlerinden şöyledir;
"o saniyeyi çok iyi somutladım. bir mitinge gider gibi gideceğim idama. asılma günü gelip çatınca o sevdiğim giysilerimi giyeceğim, postallarımı, parkamı. beyaz ölüm gömleği giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. traş falan da olmayacağım. önce gidip orda oturacak, bir sigara yakacağım, sonra demli güzel bir çay içeceğim. ha bak, rodrigo'nun o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim orda. sanırım, asılacak bir insanın son isteğini geri çevirmezler. sonra, urganı kendim geçireceğim boynuma. ve dönüp, orda asılmamı seyredenlere "burda ölen yalnızca bedenimdir" diyeceğim, "ama düşüncemi öldüremeyeceksiniz, düşüncem yaşayacak"."
popüler kültür ikonu haline getirilmeye çalışılan, aslında bu yöntemle sıradanlaştırılmaya çalışılan lider. gözümden kaçmadı beyin nakli yaptırmış kişilerin bu isim üzerinde tükürük saçarak yorum yapması gereksizdir. siz, önünüze atılanlarla hayatınızı(emeğinizi) satmayı sürdürün, koyun olun, baş eğin, bu memleketin insanına işkence yapan ve katleden zavallılarına tapmaya devam edin.
o güzel kahramanlık günlerinin geçtiğini ve ipin boyna daha da yaklaştığını hissettiği zaman "savunayım lan kendimi diye düşündüğü" an atatürkçü, ip boynuna geçirildiğinde marksist, ülkem pkklılarının idolü müthiş vatansever(!). vatan hangi vatan tartışılır elbet.
deniz gezmiş, bir çatışmada yanındaki yoldaşına şöyle demiştir; "yıllar sonraki gençlik bütün bunları, onların özgür ve bağımsız bir türkiyede yaşaması için yaptığımızı anlayabilir mi dersin?"
- bugün ki gençlik onların, ne yaptıklarını, ne de cesur yüreklerini, anlama kapasitesinden ne yazık çok uzak bir *beyne sahiptir. bugün ki gençlik hem milliyetçidir(!), hem kapitalist ülkeler hayranıdır. çelişkili, ezik ve kompleksli gençler olarak insanlık değerlerinin farkındasızlığıyla yaşamaktadırlar.
idam edilmeseydi ve sözlükteki şimdiki durumu da görseydi zamanında boşuna uğraşmışız, klavye başında da yapılıyormuş bu devrim, boşuna çıkmışız şarkışlalara nurhaklara derdi heralde.
6 mayıs sabahında infaz edilmiş olan profesyonel devrimci. hayatını türkiye cumhuriyeti'ne ve onun bağımsızlığına feda etmiş, ideolojisinden, inançlarından bir an için bile vazgeçmemiş, satılmış amerikan uşaklarına inat her zaman dimdik durmuş, ölüme giderken bile yüzünden o gülümsemeyi düşürmemiş, sanki eyleme gidiyormuş gibi giyinip gitmiştir.
aşk olsun sana çocuk, aşk olsun
acıyorsam sana anam avradım olsun
elbette türkiyede de en uzun koşuysa devrim
o, onun en güzel yüz metresini koştu
ilk o fırladı lüverden en sekmez mermisiynen
en hızlısıydı hepimizin,
ilk o göğüsledi ipi...
acıyorsam sana anam avradım olsun,
ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!
idamından önce yaşasın marksizm-lenizm diyen devrimci genç. şayet bir kimsenin hem lenist hem de atatürkçü olması ne kadar küçük bir ihtimalse deniz gezmişin "atatürk e en çok biz sahip çıktık" demesi de o kadar küçük bir inandırıcılığa sahiptir.
Gözleri patlamış bir volkan
Sesi halkın çığlıklarıydı
Sevdim onu sessizce
Öylece özledim denizimi
Daha gölgesinde başlardı özgürlük dalgalanmaya
Doğuştan katılmıştı nefes alma aşkı ona
Yaşayacak ve yaşatacaktı insanlık boyunca varlığını
Ölmedi ki o gece orda
Asıldı mı dedi biri acaba?
Yoksa korkularından mı gördü birileri bu rüyayı
Yine o gülümsemesiyle güldü onlara
O ölmedi gecenin hain karanlığında
Gece dostuydu belki de kavgasında
Saklardı onu karanlıklara
O gecede yoldaş olmuştu yine ona
Ölmedi denizim adi bir ip ucunda
Botları bağlandı çıkmadan önce sabaha
Giderken oradan uzaklara yoldaş olacaklardı tabi ki varlığına
O ölemedi o zifiri gece
O ölmedi ki kalbinin atmamasıyla
Bir değil yüz milyonlarca kalbi atıyordu Her bir yanda
daha çocukluğundan içine insan sevgisi düşmüş olan. annanesinin maaşını alıp fakirlere dağıtan, ekmeğini yoksulla paylaşan eşsiz gönül. çok yaşamanın değil, yaşadığı sürede yaptıklarının önemi vurgulamış olan kişilik. ölüme giderken bile halkını düşünen , yaptıklarından gurur duyarak ölümü bile gülümsemesi ile kucaklayan unutulması imkansız, kalbini taşıdığımız varlığını asla unutmadığımız insan.
yıllarca asılmasının haklı sebepleri varmış gibi lanse edilen pisi pisine fikirleri uğruna cesurca ölmüş ama acizce öldürülmüş insandır,biz de çocukken ve büyümeye çalışırken bize sorgulamak nedir öğretilmediğinden büyük suçlar işlemiş ama cezasını çekmiş bir genç adam olarak kaydettik hafızalarımıza onu sonra büyüdükçe ve içimizden bir ses herşeyi olduğu gibi kabullenme dedikçe ,okuduk ,öğrendik ve gördük ki hiç birşey bize anlatıldığı öğretildiği gibi değilmiş bu ülkede,şimdi ölümüne üzülmekten çok bize tanıtılış şeklinden rahatsızlık duyuyor ve buna kızıyorum ama boşa ölmeyenler listesindedir listenin en başındadır ,gözümüzü açmış ve gerçekte nasıl bir dünya da ve ülkede yaşadığımızı yıllar sonra bize hatırlatmıştır.
kendisinin aşırı bir hayranı veya sempatizanı olmamamla birlikte her zaman iyi niyetli olduğunu ve bu uğurda bir şeyler yapmak istediğini düşünmüşümdür.