cirit attığım sözlükler aleminde gördüğüm kadarıyla hakkında en dengesiz yorumların yapıldığı kişilerin başında geliyor deniz gezmiş.
tabii genelde hakkında olumsuz yazılanlar çaat ayar manyağı yapılmaya çalışılıyor yahut olumsuza boğuluyor amma övgünün ölçüsüz biçimde akıtıldığı yorumlara pek fazla tepki gel(e)miyor.
benim bu güzel entirimin başında sarfettiğim "dengesiz" lafını "hah bak bu da saydıracak basalım olumsuzu" düşüncesiyle anlamlandıranlara "bi sn" diyorum.
şair burada objektiflikten uzak olduğunu gördüğü yorumları kastediyor yani.
her zamanki gibi ya çok iyidir (özellikle hatırla sevgili'den sonra iyice arttı), ya "pis gomünist, hak etti amuğagoduğum" şeklinde çok kötüdür minvalinde yorumlar oluyor.
yahu tamam, 27 mayıs'ın rövanşist duygularıyla 3 kişinin idam edilmesi bence de doğru değildi ama idam edilmeseydi hakkında bu kadar övücü sözler edilecek miyidi?
ya da diğer idam edilenlere ayıp olmuyor mu o zaman?
ya diğerlerinin saçmalık dolu "oh olsun" açıklamaları.
nedir yani, bu kadar basit mi her şey?
vay be, iki tarafa da sallayıp orta yolcu imajına bürünmeyi başardım yine, mükemmeliyim ya ben ondan işte.
şimdi hatırla sevgili dizisinden sonra memlekette bir deniz gezmiş sevgisi bir de tabi düşmanlığı oluşmuştur. vahim olan bizim böle insanları ancak tv dizilerinden öğrenip ondan sonra ahkam kesmemizdir. aslında deniz gezmiş her zaman vardı, ülkenin acı gerçeği, 68 kuşağının en hızlı komutanı yada şöle tepeden tırnağa bir idealist, özgürlükçü, yada şöle atatürk'ü en iyi anlamış şahıslardan biridir. ölürken bile tam bağımsız türkiye diye bağırarak bunu kanıtlamıştır.
--spoiler--
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
--spoiler--
insanlar deniz gezmiş'i salt bir simge olarak görüyorlar.
arkadaş ortamlarında da rastlarız; "gızım deniz süper adammış vallah" derler. sorarsınız; "onun neyi savunduğunu biliyor musun peki?".
mrr mrr ederler..
önce kaynak bul, adamın uğruna canını verdiği düşünce sistemini öğren. sonra sev ya da nefret et. ama zerre bilgi sahibi olmadan ona bayılsan da nefret etsen de farketmez; cahil ve yüzeysel birisin.
--spoiler--
dört amerikalıyı esir alıp kaçırdıklarında, sinan da, deniz de, yusuf da ellerindeki tutsakları öldürmek zorunda kalabileceklerini düşünmek bile istemiyorlardı... sinan, böyle bir olasılık aklına düşmesin diye sürekli uzak duruyor, konusmalara katılmıyordu. deniz, ''bunlar nesnel olarak ölümü hak etseler de, öznel olarak suçsuz insanlar.'' diye düşünüyordu
amerikalıları esir aldıklarının ertesi günü, içlerinden birinin gizlice karısına yazdığı mektubu yakaladılar. amerikalı, karısına, ''artık görüşemeyeceğiz'' diye yazmıstı. deniz, mektubu okurken oldukça hüzünlenmişti. mektubu yakalatan amerikalı çavuşsa çok korkmuştu, deniz'e ''karısının hamile olduğunu'' söylüyordu. deniz, ''üzülme, görüşürsünüz.'' diye avutmuştu onu.
--spoiler--
--spoiler--
türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim. bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. ve ben 24 yaşındayken kendimi türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum.
Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığıdır. Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik.
Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı'nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı yapmak için Samsun'a çıkanlara istanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı imparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı'na iştirak etmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada istanbul'da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir.
--spoiler--
sözlükte kendileri ülkeyi washington a bağladıktan sonra herkesi kendileri gibi bir yere bağımlı, vatanseverlikten bihaber sanan insanların da olduğunu göstermiş adam.
edit: ufak birşey eklendi.
gözü kapalı bok atılmaması gereken, genç yaşta idam edilmiş bir adam. lakin gözü kapalı savunulmaması da gerekiyor. dünyadaki her ülkenin yasasına karşı bir eylem yapmıştır. 4 insanı rızası dışında alıkoymuştur. bunun affı olamaz. tabi ki de cezasını idam olarak vermek çok ağır bir karar. ama özgürlüğünü savunduğunu iddia eden bir insanın ailesini geçindirmek için paralı askerlik yapan 4 adamı kaçırmasını haklı gösteren tek sebep olabileceğine inanmıyorum.
bizler 24 yaşımızda hatun peşinde koşup mediamarkt'ın indirimlerini kovalarken; o ve arkadaşları bu ülkenin geleceği için -doğru ya da yanlış- çırpınmışlardır. bu yüzden ideolojisi ne olursa olsun bu ülkenin iyiliği için kafa yormuş insanlara hakaret etmek mantıksızdır.
bizler 24 yaşımızda hiç banka soymamış iken, silah ile adam vurmamış iken, "reijme" karşı hareket etmemiş iken kendisi bu haltların ve daha nicelerinin hepsini yemiştir. üstelik haltları karşıt görüşlüler ile birlikte yemişlerdir. kabadayı olmak isteyen olur ama en nihayetinde mahalleye abi dahi olamaz. dağdan inip insanlık öğreneceğine, hayatı insanlara zindan etmiş, sırf onun ve zamanın diğer kaypaklarının ki kast ettiklerimiz hem sağ hem sol kanat ekolünden gelenlerdir, egoları, 3 kuruş etmez tatmin olma çabaları yüzünden ölenlerin sayısı içli bir "yuuh" çektirecek kadardır. ancak halen bu adam "terörist" diye anılmamaktadır. bu iki yüzlülükle zaten ne nazım hikmet "ran" için, ne deniz efendi için ne de gelmişi geçmişi için kimse birşey diyemez, olsa olsa aydın olurlar yahut yorgun savaşçı. bence yağız buzağı...
kendisinin nezdinde üç fidanı hatırlarken idealler için ölünür gibi günün sözünü kafamıza çakmak istediğim ve nedense yaptığı eylemlerde hiç ölenin olmadığına rağmen ölüm cezasına çaptırılmış devrimci. *
edit:
mahir çayan dayımın oğlu değil, size ne oluyor lan?(resmi ideoloji solcularının paradigma köleliğinden doğan tepkilerini anlıyorum aslında)-çok ağır konuşuyorsun ama!-
geride herhangi bir tez, hipotez, kuram, aksiyom, zırt pırt ve saire bırakmamış, hayatının son döneminde teorisyenliğe merak salmış birey. "ölümü göze alıp" kıçını kurtamaya gelen bir teorisyenden daha şöhretli kişi.
edit:
iyi lan tamam düzeltiyorum ölüsüne saygısızlık olmasın kabilinden:
deniz gezmiş mahir çayan'ın şöhretini çalmamıştır.(belki bir iki küçük nefsi hareket hepsi o kadar). ama geçmişte ve günümüzde bazı ang*lar-buraya lümpen de iyi uyardı- onu öyle bir şişirmiştir ki, bu sayfayı şu an gören türkiye'den bihaber bir insan(ya da hayvan) bu teveccühe mazhar olmayı başarabildiğine göre ismini yapıt/eser ve eylem anlamında bu ülkenin yakın tarihine kazımıştır bu kişi diyerek google'da küçük bir araştırmaya çıksa rezil olduğumuzun resmidir.
mesele deniz-mahir yarışı değildir, basit bir ironiyle türk insanının aslında kişileri adaletsizce bayraklaştırmada ne kadar mahir olduğunu göstermektir. bak maharet geçti, mahir buradan/bu kökten türemiş bir sıfat esasen. (ulan kelimeler bile çalakalem girişilse dahi doğru olana hakkını veriyor be)
ayrıca, onların düşüncesinde öbür taraf diye bir şey yok, kendilerini anarken lütfen buna dikkat edelim kemikleri sızlatmayalım. mavera buradaki imanımızla biz inananların yurdu, orada ise göreceğiz bakalım herkes için var mıymış yok muymuş.
herkes gülünün solduğu akşam bu dünyayı gerçekten terk ediyorsa bu dünyada sonsuza kadar kalmasını sağlayacağımızı umduğum nadir insanlaran biridir
kardeşime ve daha nice denizlere baktığımda onları ve savunduklarını dar ağacında ve işkence odalarında söndürmek isteyenlerin henüz onların güllerine solduramadıklarını, bu ülke üzerinde emelleri olanların daha çok beklemeleri gerektiğini gururla söyleyebiliriz
28 şubat 1947 cuma günü ankaranın ayaş ilçesinde doğdu deniz.istanbul üniversitesi hukuk fakültesinde okuyordu. o bir döneme devrimciliğinin ataşiyle damga vurmuş ameriken emperyalizmine karşı durmuş bu uğurda öleceğini bile bile yolundan dönmemiş kendisine yapılan seni yurt dışında okutalım tekliflerini geri çevirmiş ülkesini ve davasını kesinlikle satmayıp bu uğurda daha gençliğinin baharında asılarak idam edilmiş gençlik önderidir.
amerika'da askerlik profesyoneldir. yani amerikan ordusuna yazılırken başına gelecekleri bilerek yersin bu haltı. diğer bir deyişle kapitalizmin paralı kölesi olmayı baştan kabul ediyorsunuzdur ve artık siz de emperyalist düzene hizmet etmektesindir. tıpkı polis olmak gibi türkiye'de veya subay olmak gibi. deniz'in kaçırdığı işte bu hizmetkarlardır, mahir'in delikanlıca vuruşmak istediği, mehmetçik kanı dökmek istemedikleri gibi. lakin kapitalizmin kızıldere'de ve daha birçok yerde yaptığını yapmamıştır deniz. neden? çünkü o profesyonel devrimcidir. bunu zick beyinliler anlayamaz ne yazık ki...