Vatanı için canını gözünü kırpmadan veren kahraman. Bi eli sikinde bi eli klavyesinde olan bebeler de gelir hakaret eder işte. Siz kimsiniz ki deniz gezmiş'i eleştirebiliyorsunuz lan.
Türk solunun sevilen bir karakteri, adaletsiz ve cani bir şekilde öldürülmüştür.
Bu adam Türkiye'nin tam bağımsızlığını savunurken, bunu hedef alan sağcılar 6. Filoyu kıble alarak namaz kılıyordu.
Bu adamı terörist olmakla, vatan haini olmakla suçlayamazsınız. Hiçbir hareketi, hiçbir söylemi Türk devletinin ve Türkiye halklarının bütünlüğüne aykırı değildir.
isterseniz adına yazılmış onlarca kitabı okuyun isterseniz sadece kendi savunmasını dinleyin. Tanımadığınız, hakkında 1 kitap okumadığınız bir adamı terörist olmakla suçluyorsunuz. Tabi zaten dedeleriniz bu ülkeyi Türk Kürt, sağ sol, Alev'i Sünni diye bölerek bölücülüğün hasını yapmıştır. Sayenizde hala 3. Dünya ülkesiyiz.
Bu adamı bir şey ile suçlamak istiyorsanız banka soymak ile soygunculuk ile suçlayabilirsiniz.
düşünceleri ve idealleri uğruna hiçbir zaman mücadelen vazgeçmemiş, vatanperver geçinen hainler 6.filo için karşılama törenleri hazırlayıp alemlere götürürken “vatanın tam bağımsızlığı” için mücadele vermiş gerçek vatanperverlerdir Deniz Gezmiş ve arkadaşları.
mahkeme salonunda yapmış olduğu savunma dahi bu vatanı ve insanlarını ne kadar sevdiklerini anlamaya kafi olacaktır. ağzından salyalar aka aka hakaret eden yavşaklar önce bu ifadeleri bir okuyup dinlesin sonra günümüz siyasetinin ne kadar yozlaştığına bir baksın lütfen.
bir insan hem milliyetçi hemde deniz gezmiş düşmanı olamaz şayet deniz gezmiş’ e düşman ise milliyetçi olduğunu iddaa etmesin zira deniz gezmiş ve arkadaşları vatan ve millet adına mücadele vermiş gerçek kahramanlandı ve bu uğurda canlarını verecek kadar fedakarlardı .
günümüzde bırak böyle bir duruşu sergilemeyi ve fedakarlıkta bulunmayı oturduğu koltuğu bırakmamak için türlü soytarılık ve rezillik yapan, kepazelikte sınır tanımayan siyasiler sayesinde deniz gezmişlerin geçmişte bu günlere nasıl ışık tuttuğunu anlarsın.
her halukarda kendisinin idamı gerektirecek kadar ağır bir suçu yoktur ve hiçbir tc vatandaşını öldürmeye de teşebbüs etmemiştir. (hatırlatacak olursam, apo itinin 18 yıldır danalar gibi semirtilip, g*tü ağrısa ülkenin ileri gelen doktorlarına tedavi ettirilip, adadaki tatil resortunda keyif çattığı bir dönemde yaşıyorsunuz.)
hani, deniz gezmişin banka soyması gibi hareketlerinin tasdiklenecek bir yönü yoktur. ayrıca kemalistlikle de ideolojik anlamda bir alakası yoktur, sadece destek toplamak için atatürkü öne süren davranışlarda bulunmuştur. (fakat akabenin bir ay antiatatürkçü bir ay atatürkçü takıldığı ülkede bunu da mazur görün bir zahmet.)
kendisi ve birkaç arkadaşı, hayatta kalabilseydi türk siyasi hayatında ne derece yer edinebilirlerdi, bu hususta tam bir öngörüye sahip değilim ve bir şey söylememeyi tercih edeceğim.
yalnız şu da bir gerçek ki; deniz gezmiş ülkelerini sömürmeye gelen filolara karşı tepkisini ortaya koyan gençlere taşlarla sopalarla allahuekber nidalarıyla saldırıp akabinde kıble yapıp namaza duranlardan, daha dün fetöye her istediğini verip bugün önüne gelene fetöcü damgası vurmaya kalkanlardan ve 16 temmuz günü köprüde denk geldikleri her şeyden habersiz gencecik bir askeri darbeci diye linç etmeye kalkanlardan daha onurludur..
bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim, bu tür başlıklara salyalarını akıta akıta entry giren ne kadar tip varsa bir araştırılsa, ya ak beyinler ya da milliyetçiliklerini elinde telefon duyar kasmaya indirgeyen tipler oldukları görülecektir. sol görüşlü insanlara duyduğunuz genel nefreti bu şekilde gösteriyorsunuz. en az onca yıldır deniz gezmişi sömüren vitrin solcuları kadar sığ kafalısınız.
ayrıca da deniz gezmişin mezar taşına saldırıp kırmaya kalkışan tiplerin ülkedeki terör saldırıları sonrasında üzüldüğünü de sanmıyorum. bu kadar nefret dolu insanlar üzülemez çünkü..
Delikanlım! iyi bak yıldızlara, onları belki bir daha göremezsin....
Belki bir daha yıldızların ışığında kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
Delikanlım! Senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
Yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir.
Delikanlım! Sen ki; ya bir köşe başında kan sızarak kaşından gebereceksin, ya da bir darağacında can vereceksin.
iyi bak yıldızlara onları göremezsin bir daha
Delikanlım! Belki beni anladın, belki anlamadın. Kesiyorum sözümü.
Sevmek mükemmel iş delikanlım. Sev bakalım...
Mademki kafanda ışıklı bir gece var, benden izin sana, sev sevebildiğin kadar...
ismiyle müsemma bu nazım şiiri ve şiir gibi bir yaşamın en güzel örneğidir.
"Banka soyan terörist" diyen beyin yoksunu riyakar şerefsizlerin eleştirdiği adam gibi adamdır.
tek kuruşunu kendi menfaati için harcamamıştır. bıraktığı mirasın soygun veya para ile ilgisi yoktur.
yakın bir tarihte bankaların içini boşaltıp devleti soyanların adı anılmazken, o hâlâ anılıyor nedense. Milletin hakkını soyup, soyduğu paralarla o millete kömür ve makarna dağıtan, sonra tekrar soyan, kendi menfaatleri için harcayan, harcayamadığı paraları eritmeye çalışırken ses kayıtları çıkan biri için, "çalıyor ama çalışıyor" diye savunan ama ne hikmetse deniz gezmiş'e "banka soyan terörist" diyen koyunlar, acaba deniz gezmiş'in o paraları çalmadığını, sadece halkın parası soyulmasın diye el koyduğunu, el koyduğu paraların tek bir kuruşunu dahi kendi şahsi menfaatleri için harcamadığını biliyorlar mı? Deniz gezmiş hakkında tek bir kitap dahi okumamış şerefsizler, vatanı ve milleti için gözünü kırpmadan canını veren bir insan için "terörist" yaftası yapıştırabiliyorlar. insanda biraz utanma ve arlanma olur.
Bugün sadece ölüm yıldönümü değildir, aynı zamanda doğduğu da gündür..
Baharın en güzel ayı benim için de mayıs olabilirdi, eğer Deniz ve iki yiğit arkadaşı 72’ nin 6 Mayıs’ ında, kin ve intikam duygularıyla idam edilmeseydi…
O sahneyi çok iyi somutladım.
Asılma günü gelip çatınca, o sevdiğim giysilerimi giyeceğim. Postallarımı, parkamı.
Beyaz ölüm gömleğini giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. Kesin direneceğim ve giymeyeceğim.
Öyle her zamanki gibi, eyleme gidiş tavrımla gideceğim darağacına.
Yok, tıraş falan da olmayacağım.
Önce gidip orada oturacak, bir sigara yakacağım.
Sonra demli güzel bir çay içeceğim.
Ha, bak, Rodrigo' nun o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim orada. Bak bunu çok isterim. Sanırım, asılacak bir insanın son isteklerini geri çevirmezler. Ve dönüp orada beni asan heriflere, asılmamı seyreden heriflere, diyeceğim ki:
Burada ölen yalnızca bedenimdir; ki zaten ölümlüydü, ölecekti. Ama düşüncemi öldüremeyeceksiniz. Düşüncem yaşayacak, diyeceğim.
insanlığın büyük kültür mirasını yine en iyi, devrimciler anlar, devrimciler değerlendirir. Marksist- Leninist olanın, ötekilere üstünlüğüdür bu.
Bir burjuva, inan ki, Beethoven in Yedinci Senfonisini, bir devrimci kadar anlayamaz bence.
Bir burjuva, Lorca nın şiirinin tadına, bir Marksist- Leninist gibi varamaz.
ispanya iç Savaşını yaşayan biri Rodrigo yu nasıl bizlerden daha iyi anlarsa, bu da öyledir. Bilmem yanılıyor muyum? Hiç sanmam.
Yenilmişsem
Elim kolum bağlı
Boynumda yağlı ip
Gelip dayanmışsam
darağacına
Dudaklarımda yarın
Gözlerim yarınlarda
Unutmak mı gerek seni?
Kapılar kapalı
Tutulmuşsa gece
kapkara yollar
Sıcacık bir sevgi
sunmayacak mıyım
insanlara?
Bakmayacak mıyım yarınlara
Seslenmeyecek miyim
insanlara
Deniz Gezmiş de babasına yazdığı son mektubunda Taylan Özgür'ün yanına gömülmeyi vasiyet etmişti ama onu bile çok gördüler..
cahil cühela artıkların hala daha karalamaya çalıştığı devrim adamı. ülkesi için gözünü kırpmadan canını veren yiğit. tabi, siz ne anlarsınız ki? banka soymuşmuş. ulan andaval, o adam devrim gereği eylem yaptı. sansasyonel olaylarla devrim bilincini yürütmesi gerekiyordu. polise kurşun sıkmış. nerede, ne zaman? arşiv kayıt verilerine göre ateş ediyormuş evet. ama polislere değil. ya kafalarının 10-15 cm yukarısına ya da ayaklarının uzağına. senin gibi evinde sıcak yatağında götünü büyütseydi bugün adı bile bilinmeyecekti. siz, bugünlerde de bir takım haksızlıkları protesto eden insanları evinizden izleyip "e yapmasaymış o zaman" diyenlerdensiniz. hayatınızda hiçbir şeye karşı savaş vermediğiniz o kadar belli ki, hayatınız uğraşan insanları hor görmekle geçecek.
artık varlığını unuttuğumuz kavramlar için hayattaki en ağır bedeli ödemiş olan genç aşk adamdır.
aşk evet, çünkü bizim aklımızdan geçmeyen aşkları taşımıştır yüreğinde, vatan aşkı, millet aşkı, özgürlük aşkı, demokrasi aşkı, eşitlik aşkı. bizim gibi kalpsiz değildir biz henüz yüreğimizde doğru dürüst bir kadının veya bir erkeğin aşkını dahi taşıyamıyorken o onlarca farklı aşkı sığdırmıştır. onlarca aşkı kalbine sığdırırsa eğer insan bunun bir bedeli olur tabi, o bedeli de aslan gibi ödemiştir. mükafatıda ölümsüzlük olmuştur. idamının üzerinden 36 yıl
geçmiş ama hala unutulmamıştır. yapanlar yaptıranlar gibi tarihin kan karası sayfalarında lanetlenerek unutulmamış daha doğmamış insanların beynine fikrini ismini kazayarak sonsuza kadar yaşamayı garantilemiştir. nesiller bitecek, nice gençler yaşlanıp ölecek ama
(bkz: deniz gezmiş ölmeyecek)
Ülkesini,sigarasını tüttürerek denizin kıyısında martılara simit atıp keyif yapar gibi izlememiş,o denizin en derinlerine boğulmak pahasına girip ülkesi için akıntıya karşı yüzmüş, dostlarıyla birlikte bıraktığı gelenekle ahlakla onurla dirençle mertlik ve cesaretle..bizi biz eden paradigmayla denize martıya simite aşka sevgiye inanca insanlığa emeğe alınterine dostluğa yoldaşlığa kardeşliğe mücadeleye kavgaya..olan saygımızı hala dipdiri bir şekilde canlı tutabilmemize önderlik etmiş halk çocuğu...
Ona Götten uydurma ezber dikotomilerle saldıran ağzı salyalı tetikçi kompradorlar ulan size ne diyeyim ki, siz de böyle Öleceksiniz..ne yapayım kardeş,siz de bu zekayla bu hayatı geçirmek zorundasınız..Doğa herkese eşit davranmıyor..nicelik olarak yine yaşayın ama kardeşim arada göstermelikte olsa nitelik takıntınız varmış gibi davranın. .
