--spoiler--
Deniz Gezmiş ve Arkadaşları orducu muydu, değil miydi- boşuna Bu Dönem de tartışılmadı! Gezmiş ler hem popüler televizyon dizilerinde peynirleştirildi, hem onları sırtlanlar gibi savunmak Reha Muhtar gibi tiplere kaldı (beş-on kez dönmüşlerdir mezarlarında).
--spoiler--
deniz gezmiş'i anlamak gerçekten zordur. onla ilgili fazla kitap okumadan diziye bağlı kalarak atıp tutmak boş iştir. denizler 6. filoyu denize dökerken sağ görüşlü öğrenciler onları engellemeye çalışıyordu. şimdilerde ise abd karşıtı kesildiler. o zamanlarda abd askerleri istanbulu genelev gibi kullanıyorlardı. istedikleri zaman gruplar halinde taksime gidiyor, ortalığı birbirine katıyorlardı. vietnam kasabını dünya lanetlerken, türkiye en lüks makamlarında ağırlıyordu. her yerde abd yanlısı propagandalar yapılıyordu. denizler tepki koymasa, halkın çoğu gibi uyumaya devam etseydi sahipsiz kalan ülkemizin bağımsızlığı iyiden iyiye yok olacaktı. 1946da avrupaya olan borcumuz bitti. fakat daha sonra menderes, demirel ve onu takiben gelen politikacılar yeniden borçlandılar ve ülke bugünlere geldi. denizlerin anlatmak istediği şey işte buydu. politikacılar kendi cebini doldurup halkı günden güne fakirleştirdi. denizlerin amaçları tabiiki dünyada kapitalizmi bitirmak olamazdı. sadece ülkelerinin eşitliğe, özgürlüğe ve hakkını alabilen bir halka sahip olmasını istiyorlardı. ama garibim halk onlara hak veriyor, fakat yine de bildiğini okuyordu. sosyalizmi savunmalarına rağmen, komünizmle suçlandılar. bu ikisinin arasındaki farkı bilmeyenler onları zaten anlayamazlar. silahlanmaları halkı onlardan soğuttu. bu ayrı mesele. ancak başka türlü de devrime kalkışmak mümkün değildi. tek bir insan öldürmeden terörist damgası yiyip asılmak da faşizmin ülkemizde ne denli etkili olduğunun göstergesidir.onlar abd askerlerine acıyıp bırakırken, devrimcilerin vücutlarında işkence görmeyen yer kalmamıştır. bazı kahraman!! gazeteci katilleri gibi yurt dışına çıkma imkanları varken, onlar ülkelerini faşistlere bırakmamak için çarpışmışlardır. gülmek, bir halk gülebiliyorsa gülmektir.
türkiye tarihinin en önemli insanlarındandır deniz gezmiş. 6. filoyu gönderenlerin yanındadır, ülkesini satılığa çıkaranların ise tam karşısında. ''yok asmadan devrim mi olur, yok kesmeden devrim mi olur'' deniyo. kimin daha 25 yaşındayken anne ve babasına ''bu mektubu aldığınızda ben ölmüş olacağım'' diyen bi mektubu yazma cesareti var? kimin yaşadığı vatandan kalkıp filistin'e gidip israil'le savaşmaya koyulma cesareti var? kimin başkalarının hayatı için ölmeye cesareti var?
şimdilerde ''askerlik yan gelip yatma yeri değil, ananı da al git lan burdan!'' diyenler yönetiyo zamanında onun uğruna öldüğü ülkeyi. ha diceksin ki ''lan zurna! klavye başında, klimalı odada yazı yazmak kolay! sen yukarda yazdıklarına cesaret edebilir miydin?'' götüm yer miydi yemez miydi bilmiyorum ama en azından onların varlığına tanık olunca, onlar gibi insanlarla aynı ideolojiyi paylaştığımı görünce -daha doğrusu onlar sayesinde o ideolojiden haberdar olduğum için- seviyorum kendimi. genelde pek fazla şey becermekte mahareti olmayan ben deniz'i, hüseyin'i, erdal'ı, mahir'i, yusuf'u anmakla iyi şeyler yaptığıma inanıyorum. onları benden sonrakilere de anlatmakla kendimi mükellef görüyorum.
izmir'in en pis yerlerinden birinde okudum liseyi. kürdü de vardı, alevisi de türkü de. ama biz futbol turnuvasında kavga çıktı mı kürdün sınıfıyla kavgaya girerdik. alevinin sınıfındaki kıza laf attılar mı hep birlikte laf atanı sıçtığı yere kadar kovalardık. okulda gezi oldu mu aynı otobüse binerdik.
deniz'in istediği de buydu bi yerde. birbirlerini sevmek zorunda olmayan ama sonuna kadar saygı duyan insanların yaşadığı ''temiz'' ve ''özgür'' bi ülke. sağın, solun, liberalin, dindarın yaşadığı ama kimseye bağlı ve bağımlı olmadan fikrini savunabildiği bi ülke. insanların yolda yatanın cebinden telefonunu çaldığı değil, yolda yatanın yanından ayrılmayıp, onun için bişeyler yapanların olduğu bi ülke.
''yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği! yaşasın işçiler, köylüler! kahrolsun emperyalizm!'' sözlerinin sahibi olan ama hala ''terörist'' damgası yiyen insan. yanındaki adamlardan bazıları da kürttür. yıllardır aynı topraklarda yaşayan türkler gibi yıllardır bu topraklarda yaşayan ''kürtlerdir.''
deniz gezmiş kimseyi öldürmemiş, kimsenin canını almamıştır!
askerlikten kaçmak için kırk takla atan sözümona milliyetçilerin, terör olaylarında mangalda kül bırakmayan cengaverlerin (!) hayatına bakıp utanması gereken yiğit.
ama (bkz: yanlış yiğitlik)
gençliğin hatırla sevgili vesilesiyle tanıdığı *, önceden manken sanan insanların şimdi dilinden düşürmediği, pek çok çocuğun isim babası olan, hakkında yasaklanmış okunması gereken pek çok kitap basılan, bazılarının hala teröristlerin başıyla bir tuttuğu *, isteği özgürlük ve bağımsızlık olan, amerikan emperyalizmine karşı koyan *, demir eller tarafından bedeninin yaşamına son verilen, fikren yaşayan, yaşamaya devam edecek, fikrini bile savunamayan korkak insanların önünde saygıyla eğilmesi gereken devrimci, kardeşim Deniz, bizim Deniz ...
ben deniz olamam
dalgayım özgür sularında
boğun beni
ben maviye aşığım
ben gezmiş değilim
özgürlüğe yürüdüğü yolum
savurun tozlarımı ben yağmura aşığım
ben deniz gezmiş olamam
çırayım düşlerine
atın beni de zindana
asın
ben özgürlüğe aşığım..
adam öldürmese de öldürenlerle birlikte olduğu için katildir!!!
deniz gezmis kimilerine göre bir kahraman, büyük devrimci iken kimilerine göre bir vatan haini, bir suçlu.. tabi ki işin ucunda bir ideoloji var, deniz gezmiş ile aynı ideolojiyi paylaşanlar tabi ki kendisine hayranlık duyarken, paylaşmayanlar düşmanlık besleyecektir!. bu kısmı son derece normal karşılamak gerekir, herkes kendi doğrularıyla yaşar!.
dedik ya, 2 tip var, deniz gezmiş hayranları ve dusmanları.. benim anlamadığım kısım "idealleri uğruna savaşıp, davası yolunda öldüğü için saygı duyuyorum"cu insanlar!. bu tırnak içerisindeki cümleden bir karakter tahlili yapmak gerekirse, bu lafı söyleyen insanın, dava insanlarına, mücadele edenlere, inandıkları uğruna savaşanlara saygisı var!. eğer öyleyse kabul, deniz gezmişe allahına kadar saygı duyması gerekir!. benim komiğime giden kısım, söz konusu insan büyük kitleleri kendine hayran etmiş, bir çok gence idol olmuş deniz gezmiş olunca dava adamlarına saygı duyan, bir başka dava adamına saygı duymuyor!. tesbihte hata olmaz, alın size bir başka dava adamı adolf hitler * *!. davası uğruna dünyaya kafa tutmuş sonunda yenik düşmüş, kitleleri peşinden sürüklemiş, bir çok gence idol olmuş adolf hitler!. bu davaya saygi duyuyor musun? hayır, tabi ki duymuyorsun!.
"idealleri uğruna savaşıp, davası yolunda öldüğü için saygı duyuyorum"cu insanlar için o zaman 2 ihtimal var!. ya deniz gezmiş hakkında bir bok bilmiyorlar ama bakıyorlar ki prim görüyor, saygı duyayım ben de diyip populizm yapıyor; ya da ideolojisini belirtmekten korkuğu için böyle ucu acik laflar ediyor!. derdimi anlatabildim mi bilmiyorum!. söyleyecek sözünüz yoksa deniz gezmiş hakkında böyle ucuz söylemlerle çıkmayın insan içine!. marksizm diyorsanız, leninizm diyorsanız, halklarin kardesligi diyorsanız çıkın bağırın denizler olmez diye, kaypaklığın lüzumu yok!.
katil değildir. terörist hiç değildir. "bir arabam bir evim olsun yeter.. ülkenin durumundan banane lan, ben mi kurtarıcam hehehe, siz ne uğraşıyonuz olum ya" mantığı ile ot gibi büyüyen, yaşayan lümpenlerin anlayamacağı kişidir. okumadan, araştırmadan saçmalamak bu kadar basit olmamalı.
idam edilmesi onun için büyük bir şanstı..idam edilmesiydi onu su an birkaç kişiden başka kimse tanımayacaktı..tabi o tanınmak için yaşamadı diyeceksiniz, o da ayrı mevzuu fakat şuan yaşayan devrimciler onu tanıma fırsatı buldular bu sayade..her idam edilen insan gibi onu da artık kahraman ilan ediyorlar..
(bkz: saddam hüseyin) (bkz: che)
fakat anlayamadığım bir çelişki var..şuan onun devrimini ağızlarına sakız etmiş, kendini 68 kuşağı olarak nitelendiren bir kısım yalaka devşirme uşağı, emperyalizmin türkiyedeki kalesi aydin dogan'ın köpekliğini yapıyor..oturdukları boğaz yalılarında, sallanan sandelyelerinde, kendinden 30 yaş küçükgüzel sevgilisinin yaptığı kapiçino'yu yudumlarken ''ah deniz büyük adamdı'' diyenlere çok gülüyorum..
bildiğim kadırıyla deniz gezmiş'in idamına karar veren hakimle söyle bir diyaloğu olmuş:
h : söyleğeceğin bir sey var mı?
d.g: filitreli sigaran var mı?
h : var!
d.g: verde bi tane içmeden, gözümüz açık gitmeyelim..
o filitreli sigarayı bulamazken, bu köpekler bence çok da devrimi ağızlarına almasın..bilemiyorum deniz gezmiş yasasaydı bunlar gibi mi olurdu fakat eğer olacaksa, kendisi için idam bu dünyada bulabileceği en güzel nitemet olmuş..
(bkz: ali kırca)
hakkındaki yorumları okudukça keşke insan bilmediği şey hakkında daha az konuşsa dediğim kişi.yazık oldu adamın anısınada emeklerinede.bilenle bilmeyen sevenle sevmeyen araında maalesef oyuncak edilmiş kişi.huzur içinde uyuyabileceği bir yer kalmıştır umarım özgürleştirmeye çalıştığı ama ardından gelenlerin içine ettiği şu topraklarda.
aydınlık sabahların karanlık akşamları
gölgelere teslim ederler fahişe vucutlarını
acıdan değildir inlemeleri zevktendir sebebi sakın aldanma
şeytana satarlar ruhlarını üç beş lira uğruna ama amerikan doları!
demokrasi dediğin
bizim memlekette kahpeye benzer
gösterir ama asla vermez
ilmiği boynuna geçirir örümcek beyinli kanlı eller
sonrada oturur barıştan bahsederler
emperyalizmin güzel oğlanları...
sönmüş bir yıldızın güneşi içinde
ölüm denilen zehri şerbeti yudumladı tatlı bir şarap niyetine
uzanırken cansız bedeni nefesinden bile korkarlardı
titrek bedenli kanlı elleriyle cinayet sanıkları
ve o emperyalizmin süslü oğlanlarına karşı başı dik bir delikanlı...
evet arkadaşlarını etkileyerek, onların bahçelievler'de 7 tane öğrenciyi boğarak öldürmesine ve istanbul üniversitesinde öğrencilerin üzerine bomba atmasına neden olduğu için bir katildir.
6. filo ile yurdumuza gelen amerikan askerlerini arkadaşlarıyla birlikte denize dökerek tam bağımsızlık öğesini hiçe saydığı için bir vatan hainidir.
arkadaşlarıyla birlikte işçiler ve köylüler için mitingler düzenleyip bu ülkedeki para babalarına karşı geldiği için kendisi hırsızdır.
son nefesinde bile Türk-Kürt halklarının kardeşliği diye bağırıp ülkedeki kardeşlik ve barış ortamına zarar verdiği için teröristtir.
o deilde bir kelimenin sıfat anlamına bakarak ve genelde onun hakkında hiçbir şey bilmeden yorum yapan kişiler için mücadele etmesi onun tek eksikliğidir.
halbuki okuluna devam etseydi, diplomasını çerçeveleyip bugünün para babası haline gelecekti ve bu çocuklar için ülke ekonomisini geliştirdiği için kahraman olacaktı.
edit: onun hakkında rus köpeği diye söylentiler çıkmış, şimdi araştırmış ve düşünebilen bir insan onun sovyetler birliğinin son zamanlardaki politikalarını eleştirdiğini görecektir ama tabi yurdum insanlarının ilkel düşüncelerinde etki yapacağı için inadına bilinmek istenmeyendir.
edit: o zamanki sağ-sol kavgalarının da nasıl başladığını ve ilk kimlerin saldırısıyla başladığı tarihte yazmaktadır, bazı insanların küçük beynine bu ayrıntıları da deniz gezmiş sokacak değil ya.
Ama gerçekleri söylemekse geçmişe küfretmek
Biz küfrü üzerimizde tutmaya razıyız.
Yalanlarla avutmaksa yeni nesli tarih diye
Vurun o tarihi kafanıza da çalışmasın...
Deniz gezmiş Türkiyedeki ilk silahlı öğrenci olaylarının lideri, bu günkü silahlı terör örgütlerinin temeli olan T.H.K.O. nun kurucusudur. Devletimizi yıkıp yerine marksist bir devlet kurmak için silaha sarılan ilk kişidir... Beka vadisindeki fkö kamplarında kgb ajanlarınca eğitilip Türkiye'ye salınan ilk rus hayranı yani onların değimi ile koministlerin ilk yerli işbirlikçilerinden biridir. Yıllarca akan kardeş kanının ilk sorumlularındandır. Gencecik toprağa giren filizlerin sol terör kurbanlarının Gıyabi katilidir...
sistemle savaş başkaldırıyla olur, hadi "ben taktik yaptım, bu sistemde zengin olup güç sahibi olduktan sonra savaşıcam" derseniz bile** bir yerden sonra başkaldırmak zorundasınız.
deniz de başkaldırmış. "savaş gerekli olmadıkça cinayettir" demişti tarihimizin en büyük devrimcisi, deniz'in savaşı ise gerekliydi. hala da gerekli. deniz o kendini öven çakma solcular, din ve kardeşlik adına birbirini sken çıkarcılar, jöle beyinli tikiler olmasın diye savaştı. umarım onun savaşını ileri götürebiliriz, dünya da insanlar için yaşanabilir bir yer olur.
"amerikan kapitalizmine, sovyet revüzyonizmine, bulgar kaypaklığına, romen yalakalığına karşı türk devrimcisiyim" gibi devasa bir söze sahip devrimci *.
hayatının baharında asılmış bir bilgi küpü. 3 güzel insandan birisi.
son sözlerinde bile bu ülkeyi savunmuş, bu ülkenin bağımsızlığı için savaşmış kişi.
can yücel'in diliyle;
elbette türkiyede de en uzun koşuysa devrim
o, onun en güzel yüz metresini koştu
ilk o fırladı lüverden en sekmez mermisiynen
en hızlısıydı hepimizin,
ilk o göğüsledi ipi...
dini ve toprakları için vurulmuş ve ölmüş insanlara bahşedilen, layık görülen şehitlik gibi mukaddes bir mertebeye bazı insanların hiç irdelemeden zank diye yakıştırdıkları/yapıştırdıkları kişi.
