kurultayda tekrar seçileceği için herhangi bir önemi olmayan hadisedir. gazetelere bu yönde haberler düşmeye başladı bile. delegeler aday gösterecekmiş, katılmasa da seçilebilirmiş falan filan. ağlayıp zırlayan chp'liler de işin süsü püsü. siyaset bilmeyen bu istifayı birşey zanneder ama azıcık bilenler neler olacağını her yerde söyleyip duruyor. kılıçdaroğlu aday olmayacağını açıkladı bile, baykal yarın kurultayda adayım derse hiç şaşırmayın efendiler.
baykal'ın istifaya alışık bünyesine ve chp'nin ondan başka lider bulayan basiretsiz kurmaylarına güvenerek o kürsüde yeni bir isim görmeden ciddiyetine inanmayacağım hadise.
hakkında çıkan seks kasedi yüzünden yaptığı eylemdir. işin içinde sağlam bir oyun olduğuna ve sayın baykal'ın geri bir şekilde geri döneceğine inandığım durumdur.
artık deniz baykal'dan, ortada dolaşan videodan, skandal olmaktan, komplodan çıkmış başka boyutlar kazanmıştır.
akp'de cemil çiçek'in yalandan deniz baykal'a geçmiş olsun demesi, mahremiyetin korunması gerektiğini söylemesi, rte'nin mit'e bunun "sorumlularının" bulunması için talimat vermesi, akabinde deniz baykal'ın istifa etmesi, istifa ederken de akıllara zarar açıklamalar yapması -ki ben olsam nasıl olsa siyasi hayatım bitmiş, çok daha fazlasını söylerdim.- pensilvanya'ya kadar uzanan göndermeler, fethullah gülen'e teşekkürler -ki bu gerçek bi hataydı- haklı olarak ak parti'yi suçlaması, rte'nin baykal'ı düzeysiz ilan etmesi ülkeyi iyice bi kaos havasına sürüklemiştir.
gündemimiz bi süre daha meşgul kalacaktır, hayırlı olsun.
Kendi seçmeni tarafından bile açık ara en sevilmeyen* siyasi parti liderinin istifa etmesi hadisesidir.
Partisinde "kör ölür badem gözlü olur" havası var ama ben merak etmesinler diyorum, henüz ölmedi. Köprünün altından çok sular akacaktır.
kimin arkasında olduğu bilinmeyen bir video yüzünden gerçekleşmiş tarihi karar.
biraz önce mehmet sevigen "bu video'yu uzmanlara incelettik ve bilerek eskitilmiş olduğu ve üzerinde çeşitli oynamalar yapıldığını söylediler bize" dedi. konuşmasının sonlarına doğru deniz baykal bunu yalanlayamadı diyenlere; "yalanlamadı ama kabul de etmedi" dedi. "komplo'dan sonra daha sağlam geri dönecektir merak etmeyin" dedi.
ve ayrıca;
mhp, deniz baykal'ın istifa ederken söylediklerine destek verdi. tunca toskay bu kasedin çıkış tarihine dikkatleri çekti ve "tam da başka konular üzerinde yoğunlaşmışken bu kasedin çıkarılması gerçekten bir komplo'dur" dedi. ***
yaptığı siyaseti seversiniz sevmezsiniz orası ayrı ama adam gibi adamdır deniz baykal. gayet onurlu bir şekilde, yapılması gerekeni yapıp istifa etmiştir. hangi akp'li karıştığı bir skandal'dan sonra çıkıp istifa etmiştir. bırak istifayı çıkıp özür dilemiştir. kaldı ki, deniz baykal bu kasetin doğruluğunu kabul etmemiştir. ayrıca kaset doğruysa yine kimseyi ilgilendirmez. o deniz baykalla eşinin problemidir. deniz baykal hem kendi üzerindeki baskıyı hem de partisinin üzerindeki baskıyı azaltmak için istifa etmiştir. tayyip'de çıkmış, efendim kasetten haberimiz vardı ancak bazı medya organları maalesef yayınlamışlar diyor. ulan hiç mi haysiyetiniz, şerefiniz, utanmanız yok be. ama bütün bu şerefsizliklerinizin hesabı bir gün muhakkak sorulacak. bekleyin...
hic te bir sey fark etmeyecektir. kongrede baskilara dayanamadim diyerek aday olacak ve daha guclu donecektir. zira halk arasinda buna aziz yildirim donusu denmektedir ve basarisi kanitlanmistir.
Bazıları vardır o kadar zeytinyağımsı tavırları vardır ki en aşağılık durumda bile kendilerine pay çıkarabilmektedir.Son 3 gündür gördüğümüz olaylar o kadar mide bulandırıcıdır ki insana '' ulan kime güvenecez be hiç mi güvenilir bir adam yoktur bu dünyada'' dedirtiyor.
Son günlerde 3 kesimden insan görüyoruz
1. baykal a sorgusuz sualsiz destek çıkan baykal bunları da aşar diyen kesim
2. yapılan aşağılıkça özel hayata müdahale ama baykal ında istifa etmesi gerekir diyen kesim
3.açık açık yaptığını çok vahim bir durum ve affedilemez birşey olarak gören kısım
öncelikle Gönülden bir chp li olarak ben kendimi 3. kısım olarak nitelendiriyorum.
Nedenlerine gelirsek
olay ilk duyulduğundan itibaren bende inanmak istemedim olay o kadar büyüktü ki bir an doğruluğunda olabilecekleri düşündüm
Chp de bu kadar ilkeli bir partide bu kadar kirli, bu kadar aşağılık, bu kadar adice bişey yapılmaz dedim.Kesin yarın baykal ortaya çıkar türkiye yi ayağa kaldırır ve belki bu hükümeti bile götürür diye düşündüm.
Ama saatler geçti günler geçti ne bir yalanlama ne bir inkar geldi. Sadece bir suskunluk ve chp yi parsellemiş bazı Aristokrat siyasetçilerden hedef saptırmak için beyanatlar gelmeye başladı o an anladım ki bu kaset doğru.
O zaman düşündüm acaba bu kadar aşağılık bir durumda Baykal nasıl bir tavır takınacak. Yine olayı soğutup sineyemi çekecek yoksa bu sefer Kişilikli bir şekilde gidecek mi.
2.tahminim doğru çıktı ve en azından bu olayda onurlu bir şekilde istifa etti . inşallah göreceli bir istifa değildir.
Gelelim açıklamanın içeriğine.
Baykal konuşmanın geneli itibariyle olayın aşağılık bir komplo olduğu ve sonuna kadar mücadele edeceği üzerinde yıkılmamış bir adam portresi çizmeye çalıştı. Ama ne bir türk halkı ve chp seçmeninden özür vardı nede olayı bir kabullenme.
Şimdi benim söylemek istediğim asıl konumuz baykalın yaptığı aşağılık davranış mı yoksa ona yapılan aşağılık davranışmı. Komplo komplo diye ortalık ayağa kaldırıldı ama komplo tuzağa düşürmektir. Olayda ki kahramanlardan biri senin milletvekilin biri de sensin nerde burda tuzak. Belli ki herşey bilerek isteyek ve bilgin dahilinde oldu. 72 yaşındaki bir adam kalkıp milletvekiliyle birlikte olup ve bu milletvekili evliyse ve sende evliysen daha sonrasında bu milletvekilini parti içinde yükseltiyorsan ve Bu türkiyenin en onurlu ve dürüst adamının kurduğu partiyi bu duruma sokup hala hayasızca bana komplo kurdular diye kendini savunabiliyorsan kusura bakma baykal amca sen şuan akp den daha büyük bir kötülük yaptın bu ülkeye ve chp ye. Atatürk'ün şuan kemikleri bırak sızlamayı tuz buz olmuştur.Bundan sonra bütün chp liderleri senin chp ye sürdüğün pisliğin hesabını türkiye ye vermeye çalışacak. Çok yazık ettin chp ye baykal amca çok.
Ayrıca çocuğu olan ve evli olan bir kadını koynuna alıp sonra karşılığında siyasi bir makam veriyorsan kusura bakma ama iyiki de iktidara gelmemişsin baykal amca.iktidara gelince neleri neler uğrunda verirdin düşünemiyorum bile baykal amca.
Bunları yaptıktan sonra hala televizyonlara çıkıp kendini onurluve dürüst bir adam olarak değerlendirmene aklım hayalim almıyor. Bundan 5 10 yıl sonra o kadının çocuğu kalkıp senin suratına tükürse ne diyebileceksin o çocuğa baykal amca. Kendini düşünmedin o kadının ailesini durumunu da mı düşünmedin o çocuk toplum içinde nasıl rahat dolaşabilecek artık nasıl başı dik dolaşabilecek bunu sorarım sana baykal amca.
işin özür baykal amca keşke yolsuzluk yapsaydın birşeyler çalsaydın da chp nin onurunu gururunu,seçmenlerin onurunu gururunu ,bu kadar ailenin onurunu gururunu bu hallere düşürmeseydin.Korkarım ki bu yazıdan sonra baykal amcamda olamayacaksın.
anadolu insanı'nın değer yargıları ne doğulu ne de batılı bir ülke insanınınki ile özdeştir.
derler ya! nevi şahsına münhasır diye, işte! tam da öylesine bir yaklaşımı vardır o'nun. sevmedi mi sevmez, kanı ısınmadı mı birisine; o kişi ağzı ile kuş tutsa nafiledir artık!
kötü bir insan değildi belki ama deniz baykal'ın halkın büyük çoğunluğu nezdindeki durumu da buydu, malesef. bu durum, seçim dönemleri sandıklara da yansıyordu doğal olarak.
onun bu gidişi bana şu beyitini hatırlattı büyük üstadın;
''...
Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
Haklarını helal ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.''