bu olayın neticesinde, fatih çekirge baykal'ın telefonda çok üzgün kırgın konuştuğunu belirtiyor.
bundan sonra yapması gereken kameraların karşısına çıkıp erkekçe istifa ediyorum demesidir. partisini ve ülkesini eğer gerçekten seviyorsa yapması gereken budur.
yoksa önder sav'ın ya da mehmet sevigen'in kamera karşısına çıkıp da yok komploydu bilmemneydi demesiyle çözülecek bir iş değil. çünkü millet baykal'ı sevmiyor, ki kaldı ki partideki yandaşlarını "oy atan seçmen" bile sevmiyor.
eğer doğruysa 50 sene sonra bile chp muhaliflerinin kullanacağı malzeme çıkmıştır ortaya yani yapmışsa yapmıştır diye geçiştirilebilecek bir olay değil hemde ikiside evli ve çoluğu çocuğu olan insanların böyle birşey yapmasını türk toplumu kaldırmaz kaldıramaz içindede barındırmaz , fakat kafamızı karıştıran teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde nedir bu berbat kaliteli görüntü, kaset neden 2 parçadan oluşmaktadır ilk bölümde adamın bir kadınla ayağa kalkıp yürüdüğü görülüyor, sonra bir oadaya giriyolar sanki sex faslından sonraki giyinme olayı gibi gözüküyor fakat eğer ortada organize bir çekim işi varsa neden sex kısmı gözükmüyor yoksa bile bile o kısmı basına vermemiş mi kaseti ellerinde bulunduranlar ilginç.
hala montaj onlar, nayır nolamaz, yapmamıştır, efendi adamdır baykal diyenler var ya... kıçımla gülüyorum abi ben onlara.
eğer o video montaj olsaydı, baykal kameralara çıkıp bas bas bağırmaz mıydı video montajdır diye? baykal'dan söz ediyoruz, heey. en saçma salak konuda bile bas bas bağırabilen bir adamdan. bu konuda mı savunamayacaktı kendini? halbuki hiç öyle bir tutum içerisinde göremedim ben kendisini.
aksine videoyu hemen yayından kaldırıp, özel hayatın gizliliği şeklinde bir dava açıldı. ne demek bu? özel hayatımı yayınlıyorlar demek lan, ne demek olacak.
bunların üzerine hala birileri çıkmış diyor ki; o gömlek baykal'ın değil, o gömleğinin kolunu kıvırmaz. hassiktir.
bir de "helal olsuncular" var, yaş yetmiş iş bitmemiş diyenler. aptal mısınız lan, tamam, yeter, bir kere esprisi yapıldı, gülündü. ciddi ciddi abartmanıza gerek yok.
bir de "sen sex yapmıyor musun sanki"ciler var. bunlar da ayrı incelenmesi gereken bir grup. ulan yapıyoruz da, elalemin kocasının önünde, milletvekili vaadiyle mi yapıyoruz? yapmak var yapmak var...
"yakışır başkanımıza"cılara hiç değinmiyorum bile.
yahu amerika'da bile hoş görülmüyor bu tür şeyler. bunun çağdaşlıkla falan da ilgisi yok. bu olay eğer hoş görülüyorsa, ben türkiye'nin ahlak yapısından şüphe etmeye başlayacağım.
kısacası; bu olayın hiçbir şekilde savunulacak yanı yoktur. boşuna debelenip kendinizi küçük düşürmeyin.
23 nisan da bile koltuğunu çocuklara devretmeyecek birisinden bu durumda istifa etmesini bekliyoruz ama nafile... etmeyecektir.
sonradan düzenleme: son cümlelerimi yedirdi bana ya, helal olsun.
deniz baykalın kösele gibi suratının olduğunun ispatı olan olaydır.halla sağa sola yüzü kızarmadan demeçler vererek hangi ülkede siyaset yaptığını unutmuştur.fıransada,italyada yada abd de olsaydı belki bu olay iktidara taşırdı ama Türkiye de şapkanı alıp gitmek düşer.
ben baykal a kızmıyorum, neden yapmasın, sizce bunu günah olduğunu düşünüyor olabilir mi?bu dünyalık yaşasaydım bende kaçırmazdım, erkekçe açıkca söylüyorum, insanları tutan manevi baglar vardır, manevi baglarından koparsan hayvani duygularınla başbaşa kalırsın, ahlak diye bir şey manevi duyguların eksikliginde olamaz, olabilemez, fizigin kurallarına aykırı.
ilk nikahsız birlikteliginde tüm bu türden insanca duygularından kurtulursun, tatminsiz bir hayat seni bekliyordur artık ve etrafında kimsede güvende degildir, rezilliklerin pisligin kaynagı hep ilkini yapabilmektir, eger o ilk seferini yapmassan, duyguların sende kalır ve insanca bir hayat yapayabilirsin, sex, sigara ve uyusturucu, insan bunları tüketmekle doygunluga ulaşmaz, sigaraya doyan insan gördünüz mü hiç, kendisini tutar çok oldu der içmez ancak, uyusturucu da böyledir sex te, sadece kendini tutarsın, başka fiziken tatmini o andır, o an geçtiginde yeniden istersin yeniden ve yeniden, engel olacak hiç bir fiziki şart yoktur.
ülkemizde milyonlarca abaza kardeşimizin olduğunu düşünürsek, bu olay karşısında bana göre oylar şekil değiştirse de beklenenin aksine artacaktır. keraneden sorumlu devlet bakanı, zürafa sokak belediye başkanı, mokoko bayramı gibi ünitelerin de hayata geçirilmesi beklenebilir.
ya ben önder sav ın açıklamasına kadar umutluydum. cidden bak. bi' şekilde rayına koyarlar diyordum. haberleri izlerken önder sav basın açıklaması yapıyor dedi son dakika altyazısında...izledim. aman allah ım. böyle bir kriz yönetimi olamaz! gerçekten olamaz.
önder sav ın yerine koydum kendimi. herkes, tüm kamuoyu sizden video açıklamasını bekliyor; siz, size verilen talimata göre hedef şaşırtma olayına girip, suikast olayını anlatıyorsunuz. o da yetmiyor, sıçtım beri sıvazlayayım deyip, polise suç atıyorsunuz geç haberimiz oldu diye...allah ım akıl fikir...
tüm samimiyetimle söylüyorum, gerçek olsun veya olmasın, böyle bir olayın deniz baykal ın, bir parti liderinin başına gelmesinden ben kendim hicab duydum. kendisini düşünemiyorum. siyaset hakikaten iğrenç bir zemin.
anneler günü öncesi baykal ın karısının gördüklerine, duyduklarına bakın. işte böyle siyaset...mal varlığı, rüşvet, katakulli hepsini anlarım. ama bu özel hayata bu kadar müdahale hakkını kim veriyor size yahu!! varsın o şekilde milletvekili olsun nesrin baytok...onların yaptığı, senin bu olayı ifşa edişinden daha mı adice, daha mı şerefsizlik!!? hiç sanmıyorum...
hakkındaki etiksel tartışmaları memleketimin güzide ahlak bekçilerine bıraktığım ilişki. işin bu kısmında değilim. aklıma bu mevzu babında etiksel zemin dışında 2 nokta geliyor. birincisi, chp'deki diktatörlüğün vardığı sonsuz nokta! bu partide vekil olabilmen için, bir yer kendine açabilmen için erkeksen dalkavukluğu ele alacaksın, kadınsan yakın ilişkilerde falan bulunabileceksin. sözün üzerine söz konmayacak yani. yoksası zor yonca. korku imparatorluğunda tek tabanca kalınmalı ki hayata tutunulabilsin.
ikinci olgu da şu: konu açıkça kapatılmak isteniyor. erdoğan'da zekice bu tavra sadık. ee rakip baykal olunca inandırıcılığı oynamak kolay. baykal hatayla kazayla giderse kimden nemalanacak erdoğan.bir diğer diktatör başbakanımız karşısında, her koşulda alt ettiği bir rakip mi ister kendisini riske atmak mı ister? istemez elbet. kim istemez baykal gibi karizmasını halk gözünde yitirmiş lideri?
erdoğan'a gün doğuyor baykallı. baykalsızlığı ne yapsın o!
chp tarafından yalan veya montaj denmemiş görüntüler. sadece komplo deniyor. burda tabi chp demediği halde sözlük bebesi uzmanlar tarafından montaj deniyor. bana illa cem yılmaz ın esprisini yazdıracaksınız. neyse söylemek istediğim o değil.
söylemek istediğim acaba görüntülerdeki tayyip erdoğan olsaydı şimdi özel hayat lan diye bağıranlar acaba aynı hassasiyeti gösterecekler miydi.
adım gibi eminim ki şu an ne kadar hassaslarsa o zaman da tam tersi ama o türkiye cumhuriyetinin başbakanı tabiki bizi ilgilendirir diyeceklerdi.
neyse olan olmuş bir kere. bakın ali kırcanın olayı unuttuk gitti. hem o daha hardcoredu.