kesinlikle doğrudur. halkın eğitim seviyesini göz önüne aldığımızda demokrasinin az gelişmiş toplumlarda zarardan başka bir şey vermediği gerçektir. libya nın, tunus un, mısır ın durumundan az buçuk çıkartılacak durumdur fazla konuşmaya gerek yok.
kesinlikle katıldığım önermedir. kendi ülkemizden örnek verecek olursam.şöyle ki; bizim gibi sorgulamayı unutmuş, saldım çayıra mevlam kayıra yöntemiyle ülke yönetilmesine alışmış, halkın yetkisinin seçtikleri yöneticilerden daha fazla olduğunu gerektiğinde meseleye el atması gerekenin yine halk olduğunu anlayamayan/kavrayamayan bir toplum için demokrasi yanlış yönetim biçimidir. bakın ülkenin en hızlı geliştiği ve kalkındığı yıllara(cumhuriyetin ilk yıllarına) dönecek olursak ve objektif bir şekilde meseleye bakarsak bana katılacağınızdan eminim. millet olarak savaşı kazanıp ülkeyi kurduktan sonra Atatürk bile meselenin farkına vardı ve meseleyi halkın çok fazla düşünmesine gerek kalmayacak bir hale getirdi nasıl mı? basit, istiklal mahkemeleri, ne işe yarıyorlardı sen kanuna uymadın mı?,inkılabı kabul etmedin mi? yargılanır ve sonunda idam edilirsin böylece her şey mis gibi işlemeye başladı ülke toparlandı vs. bakın yönetici/lider seçimimize bakalım biz yine Atatürk'ü ele alalım ''karizmatik lider anlayışı'' ile seçilmiştir. * bakın ülkenin en hızlı geliştiği yıllarda yani cumhuriyetin ilk yıllarında bile tam bir demokrasi yoktu daha çok demokrasi ve dikta yönetimi karışımı bir şeydi. gerçekten işe yaradı.sonuç olarak bizim milletimiz çok güçlü, caydırıcı bir otorite tarafından yönetilmek ister ancak o otoritenin gösterdiği yolda giderse başaralı olacağına inanır * siz bu otoriteyi halkın eline kontrolsüzce verir alın hepiniz eşit şekilde bölüşün derseniz halk ne yapacağını bilemez, şarlatanlara güvenir, düşmanlarına sığınır atalarımızın bedel olarak canlarını verip kurduğu ülkeyi tepside sunar düşmanlarımıza 20 yılda bir darbe olur,başımızı boktan çıkaramayız düze hiç çıkamadığımız gibi sürekli batarız.
su götürmez bir gerçektir. okumayan sorgulamayan sabit fikirli insanların tercihi bellidir ve değişmez.
hatta ve hatta çocuklarının fikirleri de aile fikirleri ile oluşur.
çocuk gençliğe adım attığında ailesinden aldığı düşünce tarzından başka bir düşünceyle karşılaşmamıştır bile.
bunu da değiştirmek için uğraşmayacaktır.
cahil toplum. güce tapar. Güç iyi niyetliyse hadi iyidir. Ama kötü niyetliyse....
Cahil olmayan bir toplumun bireyi güce değil yapılacak icraatlara bakar. Ne istediğini bildiği için ona göre analiz eder. Vay efendim falanca ülkeye nasıl lafı koymuş gibi aptal saçma şeyler ile uğraşmaz.
"Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendisine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır." demiştir Nietzsche.
Kesinlikle katılıyorum. Mesele sen Çevre ve şehir planlaması okuyorsun, belediye başkanlığına aday oluyorsun. Seni ilkokul mezunu oyluyor... Böyle demokrasi mi olur? Keza ülkemizdeki belediye başkanlarının hiçbirisi çevre ve şehircilik okumuyor, hepsi yerel zenginler. Bu da farklı bir problem.
Aristokrasiye inanan birisi olarak, aristokrasinin her yerde olması gerektiğini düşünüyorum. Olmalı ki; demokrasinin bu açıkları kapansın.