demirel'in başbakan olduğu dönemleri yaşayanlar veya araştıranlar, bu iki siyasetçi hakkında karşılaştırma yapabilirler. demirel de dini kullanırdı, gerilim siyaseti izlerdi, halkı cepheleştirirdi (1.milliyetçi cephe ve 2.milliyetçi cephe hükümetleri), 1980 öncesinde, sivil dikta benzeri uygulamalar yapardı, amerikan çizgisinde giderdi, demagoji yapmaya bayılırdı, "çoban sülü" imajı ile halktan bir kişi olduğu izlenimi yaratmıştı, 24 ocak kararları ile kanıtladığı üzere özelleştirmeciydi ve emekçi düşmanıydı. erdoğan da "elitlere karşı halk çocuğu" imajı ile aynı yolda gidiyor, ama, aynı politikaları, uygun konjonktür yakaladığı için çok daha rahat ve keskin şekilde uyguluyor. demirel orduyu kendi sınırları içine çekecek koşullar uygun olmadığından, orduyla iyi geçinmeye bakardı. tek anlamlı asker karşıtı çıkışı, 12 mart döneminin bitiminden hemen sonra, chp ile işbirliği yaparak, ordunun cumhurbaşkanı adayı gürler'in seçilme yolunu tıkamasıdır. bunda, 12 mart'a karşı halka oluşan tepkisel desteği arkasında bulması ve ordu içindeki karşıt görüşlerdir. erdoğan, değişen dünya koşullarında, asimetrik saldırılarla orduyu kendi sınırlarına çekecek fırsatı buldu ve fırsatı yargı silahıyla kullanabildi. sonuçta, her ikisi de, klasik sağcı politikacı tiplemesi içindedirler ve çoğunluğu muhafazakar düşünen halkı etkileyecek damarı bilmektedirler. bu politikalar, kaynağını menderes döneminden alırlar. bu politikalar, %50 civarında oyu garanti ederler. bu seçmen profili, kendisini ezecek ve sömürecek olanları, bunları hissetselerde ve gerçekle ilgisi olmasa da, kendilerinden saydıkları için seçerler. sonuçta, erdoğan, menderes ve demirel ekolünün yeni versiyonudur ve dp ile ap'nin aldıkları üst sınır oyu almıştır.
demirel cumhurbaşkanı olma fırsatını yakaladığında "böyle fırsatlar bir kez gelir" diyerek cumhurbaşkanı olmuş ve yürütmeyi iki lafı bir araya getiremeyen, düşük zekalı ve herhangi bir yeteneği olmayan tansu çillere devretmiştir. erdoğan ise bu fırsatı yakaladığında daha yapacak işleri olduğunu düşünerek görevi abdullah gül'e bırakmıştır.
tayyip erdoğan masonlar için çalıştığı iddia edilir.(ki bu benim henüz emin olamadığım bir konudur). demirelin ise yüksek dereceden bir mason olduğu kesindir.