bu geceki medya kralı ndaki halleri bana pohpohlanmayı seven bir çocuğun hep bildiği, gittiği ve sevildiği bir yerde el üstünde tutulmasından ötürü şımarık hareketler içine girmesini ve saçmalamaya başlayarak tüm o sevimliliğini - çocuk ya - kaybetmesini anımsatmıştır. gerçekten,lütfen ya sadece bu geceye özgü olsun, ya da sadece şarkı söylesin.
bedava bayilik verseler almam.
ayrıca o kadar "hedefe yönelik" çalışan bir adam herhalde çok az kadının hoşuna gider.
kendisini new york'ta filan sanıyorsa bilemem de.
"bende çok güzel bir vejateryen yemekler kitabı var da.. (arada da ben yanımdaki bu hanımla ilgili düşündüm mesela, ona uygun bi şeyler düşünüdüm ehehehe diye eklemesi de ayrı güzellik) daha sonra da sıcak taş masajı.. spa felan".
aman kalsın. rocker imajını bence ciddi ciddi yandan yemektedir bu adam. "deniz kenarında bi çay, soğuk bira filan içelim mi, sonra müzik mi dinleriz, sinema mı, tiyatro mu, canımız ne isterse" desen yeterdi.. bu ne kendini beğenmişliktir. ne hedef seviciliktir. ne oldu o kadar yoga filan, ağac, güneşe, toprağa saygı, iç temizliği filan. hakikati çin'de de arasa, finlandiya'da da zor bence. fakat ümit burnu'ndan ümidim var bak.*
Ateş yağmurunda Çırıl çıplak'a kadar içinde bulunmuş olduğu**** tüm albümlerde kendini hissettirmiş ve harika iş çıkarmış sonrasında* yazdığı hiç bir şarkıda kalitesini yansıtamamış olan harika gitarist..
bu akşam istanbul üniversitesi'nde bahar şenliklerine çıkmış ve ortamı coşturmuş, özellikle "aştan öte" , "öfkem ve ben" ve "kahpe" şarkılarıyla milleti iyice delirtmiş sanatçıdır.
bu akşamki şenlik konserinde iki yudum bira içince "geçen yılmaz hocalardayız" repliğini hatırlatır şekilde sağındaki gitarist arkadaşıyla muhabbete dalan sanatçıdır. içtiği biralar elbette sadece sahnede içtiklerinden ibaret değildi, belli etti kendisi. tam olarak dinleyemedim, bağıra çağıra eşlik edemedim lakin bu kendisine olan sevgimi etkileyemedi elbet.. bir başka konsere diyor, bilgisayar ve diğer zavazingolardan dinlemeye devam ediyoruz..
bu gece "teşekkürler avcılar" diyerek şarkılarını söyleyen.
son günlerde monolog bir şekilde takıntılı hale geldiğim müzisyen kişilik...
çevirip çevirip şarkılarını dinliyorum. belki, aşk var ya, zaferlerim, resim, istemek yetmedi, tomorrow is another day...
bugün şirkette, kafamı karmaşadan biraz kurtarabildiğim bir sigara molasında son günlerde avcılar'ın yolunu aşındıran kuzenimi aramak geldi aklıma. aradım ve özlemimi dile getirdim festival kuşuna karşı... "festivale gideceğim" diyordu kuzenim. düşündüm ve kendimi bu kadar üşengeç, bu denli yaşlanmış hissetmem normal değildi. ak parti ampulünü yaktım kafada ve "kim çıkacak" gibi bir felsefi soruyla muhattap ettim kuzenimi. "demir demirkan" cevabını alınca ciddi anlamda "hassiktir" dedim. daha önce canlı olarak izleyip de albümlerindeki performansını tercih ettiğim bu adamı çalarken görmeliydim. velhasıl gittik ve yarım kalmış aşkların şarkılarına eşlik ettik tüm içtenliğimizle.
gecenin felsefesi de "efes olmasa ne yapardık?" oluyordu demir demirkan'dan...
Twitter'daki takipçilerinden, yeni şarkısı için dünyayı tembelliğe davet eden sözler yazmalarını isteyen.
Aldığı mesajları bir araya toplayıp, müziğini ve düzenlemesini yaptıktan sonra da ortaya "Yavaş Yaşamalı" adlı şarkıyı çıkartan Müzisyen.
Sözleri;
Karınca kararınca deyip çıkmak lazım yola
Fazla bir şey almamalı insan yanına
Yollarda saklıdır sürprizler nasıl olsa
Gözlerini kısıp, dalıp ufka gitmeli insan ara sıra
Hayatı yavaş yavaş
Yavaş yavaş hayatı
Sindirerek yavaş yavaş yaşamalı
boynundaki gizemli, devamını hayal etmekten keyif aldığım dövmesiyle beni çeken eski metalci yeni popçu nota evladı. ayriyetten bir arkadaşımın kız arkadaşının kendisine laf atması üzerine, arkadaşımın boş yere üstüne gittiği insan. dayak yiyecekti dengesiz az daha.
aşktan öte adlı eserinin akustik versiyonunu dinledikten sonra kendisini artık ciddi ciddi keremcem olmaya yalın olmaya adadığını düşündüğüm gitar üstadıdır..gitar üstadıdır fakat gider 4 akorluk şarkı yapar ona da utanmadan klip çeker..yahu biz vaktiyle senin konserlerine gittik de attık klasik gitarı borç harç elektro gitarlar * aldık, kahpenin solosunu attık diye coştuk koptuk..kendine acımıyorsun bari bize acı, pentagram ı hatırlıyo musun?