benim gibi entelektüel bir insana "elti ne", "görümce ne" diye sorma gafletine düşünce kendisi hakkında fikirlerim tam anlamıyla değişmeye yüz tuttu. pehhhh.. al sana.
--spoiler--
elti dayının kaynanası,
görümce bir yengenin dayısı.
--spoiler--
hayatımla ilgili verdiğim kararlar hakkında "ulan ben seni bildim bileli evlilik işiyle uğraşıyon, bitmedi gitti" diyerek hayatımın ayarını yememe vesile olmuş yazardır.
hani, çam ağacının dibine düşen kozalak, ve onu alıp bağrına basan çocuk..
sevgiyi anlamlandıran, aşkı memleketindeki çocuklarının yüzündeki gülümseme ile herkese anlatan kişi..
sevdiği ne varsa, sevdiği olmayan insanların yüreğine korkmadan koyabilen, kardeşlik ruhunun yeniden bedende hissedilmesinin sebebi..
benim bir ablam olmadı, benden büyük, derdimi anlatacağım, kalkıp susadığında bir bardak su getirip, içini ferahlatabileceğim.. kendim yerken uzakta olduğu için onu düşünüp, yarısını ayırıp o yiyecekmişçesine masanın üzerinde bırakabileceğim.
bana abla duygusunu yaşatan kişidir.
iyi ki varsın.. iyi ki tanımışım..
bedeninin yaşını bilemem ama ruhu 18'inde daha, ve deniz gibi bu ülkeye çok anlam verebilirsin ablacım. hep buralarda ol..
doğanın tüm çelişkilerini kendi hayatında bizzat yaşayan yazar. iki gün önce intihar eden bir genç kızın cenazesinde gözyaşı dökerken şimdi doğumgünü pastaları kesiyor çocuklara.
seviyoruz seni. hep böyle kal.
tanıdığım en süpersonik, en yardımsever, en paylaşımcı ve en atatürkcü insanlardan. ''en'' lerin insanı lan bildiğin. kendisine birleşmiş milletler adına iyi niyet ödülü vermek istiyorum. hatta nobel de vermek isterim. yanına iki oscar da gider ama o farklı bişey di mi. evet. naber?
başlattığı kitap kampanyası dolayısıyla teşekkürü bir borç bildiğim, saygı duyulası yazar. umarım hayatı boyunca elini taşın altına sokmaktan vazgeçmez.
sözlüğe geldiğimde bana yazar olduğumu hatırlatan ve iki dk da samimiyetine inanıp dertleştiğim güzel insan.
abla demek geliyor insanın içinden ablam benim.