3'ün 5'in lafı yapılmayacak bir futbolcu. skoru her an değiştirebilecek bir potansiyele sahip. bu adam şu iğrenç sakatlığı geçirmeseydi senin takımının en büyük silahıydı aziz başkan guiza'ya 5 veriyorsan buna 6 ver fazladan forma alırım sana söz.
sporting lizbon'dan fener'e ilk gelişinde basit, nobre tarzı beleşçi bir topçu sanmıştım... oysa geçen zaman çok değişti ve fenerbahçe'min en önemli kozlarından biri oldu...
alex in aksine küçük maçların büyük adamı değil de büyük maçların büyük adamı olmuş, kendini geliştirmiş, ayağı kırıldıktan sonra futbolu bırakanlara adeta ders vermiş (3.5 ayda sahalara dönerek) olan futbolcu.
bu adam fenerbahçe için oynuyor, hiç bir yabancı futbolcuya gol attırdıktan sonra ağlatamazsınız. bu adam bir fenerbahçe aşığı, gönlümüze taht kurmuş artık.
bu satırları okumasa bile fenerbahçe dinamo kiev maçında ondan çok şeyler bekliyor. biz de onun arkasındayız.
eksi üzerine edit: bunun neresini eksilersiniz ya?
hooijdonk'tan sonra içimin en çok ısındığı fenerbahçe'min futbolcusu. yaptığı katkıları göz önünde bulundurarak alex'e tapmam lazım ama hayır alex'i çok seviyorum deivid'i ise çok ayrı yerlere koymak lazım. yürek denen şey bu adamda var, bu adam formasının ağırlığını bilerek oynuyor ve milyonlarca fenerbahçe taraftarıyla gönülden gönüle çoook sağlam bir bağı var. kulüpler ve insanlar böyle adamları sever, futbolun tadı burda çıkar.
fb'nin hic ama hic düsünmedem sözlesmesini uzatmasi gereken adam. ve olasi bir alex ayrilgi icin sagda solda aranan 10 numara transferleri de acilen birakilmalidir. cünkü o 10 numara pozisyonunu rahatlikla kaldirabilecek bir deivid de souza vardir bu takimda.
inter ve chelse'ye attigi goller de unutulmayacaktir!
3 yıllık sözleşmeye imza atıp 2012 yılına kadar fenerbahçe nin başının belası yabancısı olmuştur. bravo aziz başkan, 3 yıl daha nasıl bir futbol izleyeceğimiz belli oldu.
sezon başından beri -daha doğrusu sakatlığı atlattıktan beri- oynadığı futbolla bekleneni veremeyen, kendisini fenerbahçe spor kulübünün sahibi zanneden brezilyalı futbolcu.. önce uğur boral sonra da emre belözoğlu kendisi tarafından bir nevi futboldan mahrum bırakılmıştır..
''top senin mi hacı?'' diye sormak istiyorum kendisine..
gecen sene sezon öncesi yasadigi sakatlik ve de hemen ardindan gelen annesinin ölüm haberi üzerine ne yazik ki fenerbahce'ye istedigi katkiyi yapamamis futbolcu. ama bu sebepten dolayi ve de bir önceki sezonki performansina bakilacak olursa kendisinin su an icin fenerbahce'ye elinden geldiginin en iyisini vermek icin yanip tutustugunu, liglerin baslamasini dört gözle bekledigini düsündügüm cok kaliteli insan, futbolcu.
sen gol atmasan da olur deivid, sen böyle oyna, bizler sahalara döndügünde gol attiginda annen icin döktügün göz yaslarin olup akariz..
kadrodaki yabanci sayisinin fazla olmasi nedeniyle medyada sürekli olarak daum'un yedege cekecegi ilk yabanci gözüyle bakilan adam. eger dogruysa bence kendisine büyük haksizlik yapilmis olur. bir önceki sezon fb'nin avrupada duman estirdigi sene takimin en iyi 3 oyuncusudan birine, sirf gecen sene istenileni verememis diye bu sekilde davranmak bence hatadir. gecen sene zaten kötü olan takimda, kendisi sezon basi sakatlik + annesinin vefati ile cok zor bir dönemden gecmis olmasina ragmen kimse bu kistaslari göz önünde bulundurmadan kendisini acimasizca elestirdi.
kendi adima konusmam gerekirse, bir fb taraftari olarak kendisinde en ufak bir suc göremiyorum gecen seneki basarisizlikta. alex ile birlikte su an icin fb'nin en yaratici iki futbolcusundan birisidir. gerekli saygi ve önemi göremedigini düsünüyorum.
baskasini bilmem ama ben kendisini her zaman her kosulda destekleyecegimi buradan kendisine haykirmak istiyorum.
roberto carlos, alex ve deniz barış'tan sonra koch'un kurbanı olmuş diğer bir topçu. yazık, sporcuların sağlığı ile oynamak bu kadar kolay olmamalı, bu kadar hırsa ne gerek var?
ocak ayinda olimpiyakos'a transferi sanki gün be gün kesinlik kazanan, gidecegi o gün icimde kapanmasi imkansiz olan derin yaralara sebebiyet verecek adam.
agzimdan yer alsin, ola ki gitti, isterse fb'm bu sene türksell süper ligi'nde sampiyon olsun, 26 yillik fortis türkiye kupasini kaldirsin hatta ve hatta uefa avrupa ligin'de gögsümüzü kabartsin, ne eyleyim sag kramponuyla celsi aglarini havalandirmakdiktan sonra devid de souza!
varsin gitsin, gün olur yagmur yagar, gönül saha kenarinda oyuna girerken ugur getirsin diye sakat olarak terk ettigi cimlere yine sanki "bak seni en son böyle terk etmistim" edasiyla giren devid'i arar..
varsin olsun gol atma, sen annen icin göz yasi dök ben sag ayagina dolanir toplara senin icin vururum..
geçirdiği ağır sakatlık ve annesinin vefatı sonrası eski form düzeyine dönememiştir. bu dönem sonrasında daum'un yeterince forma şansı vermemesi de bu duruma tuz biber ekmiş, yolları fenerbahçe'yle ayrılma noktasına gelmiştir.
takıma tüm katkılarından dolayı teşekkür edilip yolların ayrılması gerekilen futbolcu... kendisi gerek yaşı , gerek son zamanlarda oynadığı futbol gerekse aldığı yüksek yıllık ücretten dolayı fenerbahçeye katkı yapamamaktadır malesef... takımdan ayrılınca oluşacak boşluk dentinho transferi ile kapatılır ise -ki umarım öyle olur- fenerbahçe adına çok faydalı bir iş olur...
sakatlığı geçirmeden önce oynadığı şampiyonlar ligi de dahil tüm maçlarda alex ile beraber takımın beyni pozisyonundaki teknik kapasitesi üst seviyelerde dolaşan futbolcu. bu adamın ayağına top geldiği zaman bir rahat oluyorum abi. sonra da şunu diyorum ''tamam ya top deivid'in ayağına geldi, bir rahatlama zamanı. illa ki bir şeyler yapar. bir iki adam çalımlar sakin kafasıyla, sonra elemanları pozisyona sokar.''. inter'e iyi koydu ama ha!*
oynadığı pozisyonlarda bir çok alternatif olduğu ve kontenjana takıldığı için basındaki üç beş çapsızın verdiği gazla "anti-brezilya ekolünü" benimsemiş fenerbahçe taraftarın ipini çekmeye pek bi meraklı olduğu futbolcu. alex de deivid gibi üç kötü maç çıkarsa onun da ipini çekerler, zaman zaman çekiyorlar da zaten. deivid'in tek kabahati alex kadar yetenekli olmaması. velhasıl, kendisi için en mantıklısı buralardan çekip gitmek olacaktır.