Defne Joy Foster'ın ölümü üzerine değişik yorumlar, ilginç sorular ortaya atılmaya başlandı. Buyrun hepsine yanıt veriyorum.
Deniyor ki; Evli bir kadının, gecenin o saati başka bir arkadaşının evinde ne işi var?
Diyorum ki: Sana ne!
Deniyor ki: 1.5 yaşında bebeği varken, gece vakti sokaklarda ne arıyor?
Diyorum ki: Kime ne??
Daha ne spekülasyonlar üretecekler acaba arkasından, o artık yaşamıyor kendini savunamaz, ölenin arkadasından konuşulmaz denir ama bizim ülkemiz değerlerini çoktan unuttu... Arkada gözü yaşlı bir anne, eş ve daha hiç birşeyden haberi olmayan bir bebek var, bari onlar için sussunlar ki acılarını rahat rahat yaşayabilsinler.
defne joy...
ekranın cıvıl cıvıl, sempatik, hep gülen haşarı kızı. her ölüm erkendir, bu çok erken ve ani oldu. hayata çok erken veda etti. ölümüyle ilgili pek çok soru işareti var nedenler, niçinler.
ama ölünün arkasından konuşulmamalı gerçekten. yaşananlar ona aitti ve kimse tam anlamıyla neler olduğunu bilemez.
gerçekten toprak bu enerjiyi nasıl hazmedecek??
çoğu kişi için tam bir ibretlik bir insan, olay ,durum. lakin bunu ancak bakanlar değil görenler fark edebilirler; ne mutlu bunu fark edenlere. o bu dersi hayatıyla verdi ; bizim bunu almamız aklımız ve gönlümüze kalmış
(bkz: 3 şubat 2011 ankara ostim de patlama) belki hani dikkatinizi çeker. onlarınki de can. tamam dans edemiyorlar, sempatik değiller belki, ellerine mikrofon değil de ingiliz anahtarı alıyorlar belki ama bu adamlar da öldü lan! bunlar da gencecikti. bunların da ailesi vardı. hem de öyle gecenin bi yarısı eğlence dönüşü, barda tanıştığı bir adamın evinde ölmedi bunlar. mesai saati içinde çalışırken öldü. ama işte sempatik değiller. neyse boşverin. devam edin siz.
yazmayayım diye kendimi zor tuttuğum ama tam olarak kör ölür badem gözlü olur hale geldiği için hakkında birşeyler karalamanın şart olduğu, genç yaşta ve üzücü şekilde aramızdan ayrılan, eski dj-sunucu-dans yarışmacısı.
ben bazen insanları anlamakta zorluk yaşıyorum. hiç tanımadığı sadece ekrandan gördüğü birisi için nasıl olurda bu ülkede ki tek neşeli, cıvıl cıvıl insandı yazılır? cidden anlamıyorum? dün ostim'de ölenleri tanımadığın için onlar hakkında tek satır yazmamışsın ama maşallah hemen badem gözlü yapmışsınız popüler bir kişiliği.
eğri oturup doğru konuşalım: kim evli iken bu şekilde, başkasının evinde ve aşırı alkollü iken ölmek ister. ya da kim o kocanın yerinde olmak ister?
yeni tanıştığın birisi ile evli iken one night stand yapmak isteyeceksin ve o yolda öleceksin. belki aşırı alkolünde etkisi vardır, belki uyuşturucu da vardır ama önemli olan hangi yolda öldüğün. kimileri mısır gibi ülkesine özgürlük getirme peşinde iken ölür, kimileri ostim gibi evine ekmek götürme derdinde iken ölür, kimileri de...evet çok genç bir ölüm, her genç ölüm iç sızlatır ama ben şu iki yüzlülüğe karşıyım: ekrandaki yüzü hariç hiç bilmediğin, tanımadığın birisine ölünce 20 sayfa methiye düzülüyor. bunu da geçtik, evli, çocuklu bir bayanın, ilk defa tanıştığı birisinin evinde ölü bulunması sonrasında nasıl oluyorda melek ilan ediliyor? ben mi geri kafalıyım acaba demeden kendimi alamıyorum. bu mudur yani modern aile hayatı? bu mudur genç kızların örnek alacağı rol-model?
işin farklı yönleri de var: olaya sırf alkol ve işte malum aksırıncaya, tıksırıncaya kadar içme mevzusu da giriyor nedense. yahu ben içmenin özgürlüğünü sonuna kadar savunurum arkadaş ama bu olayda yanlışlık burada değil, göremiyo musunuz yahu. evli iken yaşanıyor bunlar. tamam sevimli olabililir, sempatik olabilir, genç ve ani bir ölüm olabilir ama olayın oluş şekli hiç mi rahatsız etmiyor sizi? üstelik yeni evli. e tamam insan hata yapamaz mı yapar da nasıl oluyorda türkiye'nin en güler yüzü, en cıvıl cıvıl insanı oluyor, nasıl oluyorda melek ilan ediliyor? ben buna isyan ediyorum.
ölülerin arkasından kötü konuşulmaz denecek şimdi. ben ölülerin arkasından konuşmuyorum, bu olayı doğru bir şekilde idrak edemeyenlerin yüzüne konuşuyorum.
bir başka tarafta, kerem altan. işin bu tarafı da apayrı bir konu. ahmet altan'ın oğlu diye ve taraf gazetesinde önemli bir görevde olduğu için bazı kesim de buradan vurmaya çalışıyor.
eskiler derlerdi, ölümünde hayırlısı diye. ben bunu çok daha iyi anladım bu olayda. anlamak istemeyenler umarım bu tür acıları bizzat yaşayıp da öğrenmezler.
dünya alemini son noktayı koymuş insan.
artık oyununu diğer alemde devam edecek.
olay günü, ilk kez tanıştığı birisiyle yatak odasına kadar gidebilecek bir zihniyetin toprak altındaki hali.
evli, birde 2 yaşında bir çocuk annesiydi.
kocasına acıdığım ölü insan. cenazesinde adamın başı sürekli önüne eğikti be. hem karısını kaybetmiş hem karısı başka bir erkeğin yanında ölmüş. yazık. çok yazık..
Kaç gündür çıkan haberlerinden dolayı gına getiren insan. Yeter artık kardeşim, bırakın yattığı yerde rahat uyusun! insan bir haber yapmak uğruna bu kadar küçülmez ki! Tamam genç, hayat dolu, zıp zıplayan bir insandı. Allah rahmet eylesin! Lakin yeter be arkadaşım! Uyuşturucu kullanıyor mu, kocasını aldatıyor mu, astım hastası mı? Sana ne arkadaşım, seni neden ilgilendiriyor. Anlıyorum toplumun içine sinmiş bir insan da insanların içine kurt atmaya, kötü kötü şeyler düşündürmeye ne gerek var. Yeter artık, bir insanın onuruyla bu kadar oynanmaz.
bugün hıncal uluç kendisi ile ilgili yazdıklarında gayet haklıdır. evli barklı çocuğu olan bir kadınsın, bekar bir erkeğin evinde ölü bulunuyorsun. onu da geçtim, bahsi geçen erkek diyor ki ''aramızda duygusal yakınlaşma oldu ama cinsel ilişki yaşanmadı''. yuh yani! oha çüşünüz.
ondan sonra magazinci ve haber tayfası şöyle örnek anneydi yok böyle örnek bir kadındı. yaa bırak allahını seversen. neresi örnek bunun? kadınlar defne joy foster'i örnek alsa, vay bu milletin haline. düşünsenize bekar bir erkeğin evinde yüksek alkollü olan bir karınız var.
nasıl da merak ediyorsunuz 'acaba aralarında bir şey var mıydı?' 'gece evine gitmiş' 'alkollüymüş'... tatmin oldunuz mu? kerem altan da üstüne basa basa söylemiş sanki ölümünden daha önemliymiş gibi; cinsel bir şey yaşanmadı sadece duygusal bir yakınlaşma oldu... sizin gibi iki yüzlülerden nefret ediyorum. ahlak anlayışınızdan da. siz ahlak abideleri, siz masumiyet müzeleri. başkalarını yargılama hakkını kim verdi size... bir ölümden bile prim yapmaya çalışacak kadar ne zaman alçaldınız? şimdi sil o salyalarını ve aynaya bak hanginiz daha masumsunuz?
baş sağlığı dilediğim, yakın zamanda hayata veda etmiş aktrist...vs
ayrıca yakın zamanda unutulacağı ve herkesin hayatına devam edeceği gerçeğide var gerçi. çünkü hayat böyledir, senin yaşadığın ortalama 60 sene, milyarlarca kişilik ve milyarlarca yıllık dünyada istatistikten öteye geçemeyecek.
ölümü vasıtasıyla üzen insandır. öncelikle insandır ve rahmetli olmuştur. şahsınla ilgili birşeyler yazmak bize/bana düşmez. hayat onundu çünkü.
(#10700814)
amaaaaaaa;
türkiye memleketinde ünlü, magazin ve televizyon tayfasının ortalama türkiye gerçeğinin çok ama çok uzağında duran ve gerçekten normalmiş gibi algıladıkları rezalet ilişkiler yumağını ve hayatlarını bir kez daha ortaya koymuştur. bir de bunlar için çok doğal ve modern bir hayat tarzıdır bu. bugün burada, yarın orada şekli. kameralar karşısında da bunlar genellikle "seviyeli ilişki olarak adlandırılırlar" ve ertesi ay yine başka birisiyle ve yine yeniden "seviyelidir" ilişkileri. ortalama ayda bir adam/kadın değiştirmek normaldir, modern hayatın getirisidir. bunlar gözümüze sokulurken çocukların zihinlerine işlenenler hayatta ele alınmaz, irdelenmez ve işin ahlaki boyutu asla ve kata sorgulanmaz. çünkü hepsi şaşaalı ve caf caflı hayatlarında mutlu mutlu gülücükler dağıtırlar ve hatta acayip mesutturlar. çünkü samanlık seyrandır!!
sonra böyle bir ölüm gelir, o an itibariyle aslında ne yaptığı kimseyi ilgilendirmemesi gereken genç bir ünlü vefat eder. akabinde kendi "orospularını" yaratan ve yaratmaya devam eden teknoloji hayatı içerisinde, "vah vah vah tüh tüh tüh, ay inanmıyorumlu" yalanlı üzüntü bildirilerinin ardı arkası kesilmez.
neye inanmıyorsun be dingil? yaşarken herşey gerçekti de ölünce mi inanamıyorsun, aklın dimağın almıyor, muhayyilen mi donup kaldı soğuklardan!
aklın almaz tabi "sahte okey" olmaktan hayatlarınız rezaletin son perdesi olmuş. şimdi bir de cenazede siyah gözlüklerle göründünüz mü tamamdır o iş!
bir not medyanın tv tarafına: gözümüze sokulan tüm haberler iğrenç bir şekilde zaten ama bir ölüm haberi de ancak bu kadar iğrençleştirilir ve uğruna menfaat hizipleri kurulabilir. oysa "ölüm" dediği aşığın sadedir, kurtuluşa ermektir.
editasyon: imla.
bu tatlı çocuk henüz olanları anlayacak yaşta değil ancak 5-6 seneye kadar okuma yazma öğrenecek.internet dünyasıyla tanışacak ve annesiyle ilgili yazılıp çizilenleri görecek. belki anlamayacak ama 14-15 yaşına geldiğinde her şeyi kavrayacak ve nasıl üzüleceğini düşünmenizi isterim.
ankara ostimde ölen 17 insanın herhangi birinden daha fazla gündemde tutulmasını gerektirecek ne yaptığını düşündüğüm ve bu sorusuna popülizm diye cevap verdiğim 1 insan.
Ahlak zabıtalığıyla ahlaksızlığın en büyüğünü yapan insanımızı gözler önüne seren ölmüş insan. Arkadaş şunu bilin Defne Joy foster hiçbirinizin karısı değildi. Doğru veya yanlış da olsa ölen kişinin arkasından değil ölmese bile kişinin arkasından bu şekil dedikodu yapmak Ahlaksızlığın, kul hakkının ta kendisidir ki Kul hakkı'nın suçu hakkında bu ahlak! zabıtları benden daha iyi bilir. Bununla beraber işe toplumsal bir yön katıp "medyada bunu normal gösterip Aile kavramını zedeliyorlar yeaaa" diyen sapık düşünceli normalde Tekel işçisi işinden atılırken Toplumu düşünmeyen, Toplumsal ahlakın, eğitimin temeli olan Öğretmenler sözleşmeli ücretli süründürülürken konuyla hiç alakası olmayan ama iş dedikoduya geldimi mangalda kul bırakmayan ahlaksızlar da var. Birader bırak toplumu sen düşünme. TVde ibne gördüğün için Gidip götünü siktirmiyorsan başkaları da siktirmez, olmayan dedikoducu orospu ağız ahlakınla kendini toplumdan üstün görüp toplumun neye ihtiyacı olup olmadığını karar verme yetisi sende yok.