dedenin ölmesi

entry322 galeri2
    221.
  1. Büyük acıdır. Üzerine toprak atmaya bile kıyamazsın sonra gelir başkaları atar.
    0 ...
  2. 222.
  3. Rahmetli dedem hep beni azarlardı, sürekli bana kızardı, sürekli tartışırdık. Uzun bir süredir de küs bulunmaktaydık. En son ailemin ısrarı üzerine ramazan bayramında aramıştım. Onda da telefonda tartışma çıkarmıştı. Bir daha aramayacağım seni demiştim. O derece kötü bir dedem vardı. Nefret edilecek, hatta yaşıtın olsa dövülmeyi hakeden türden. Ama gel gör ki 20 gün önce rahatsızlandı. Telefonla tüm aile bireyleri geçmiş olsun dedi ben demedim sırf tartışma çıkaracağı için. Rahatsızlandığı günden 6 gün sonra da vefat etti. Kendisini hiç sevmezdim ama beni bile derinden etkiledi ölümü biliyor musun sözlük. Üstelik babamı arayıp noldu dediğimde ilk kez babamın sesinin titrediğine şahit oldum... Durduk yere aklıma geldi ve ağlıyorum şu anda ilk kez onun için. insan nefret ettiği biri için ağlar mı? Ki Ben cenazesine gidemedim o gün sınavım vardı. Hatta mezarına dahi gidemedim uzak olduğundan 15 gün oldu. Geride benimle ne bıraktı diye düşünüyorum da, aslında hiç bir güzel anısı yok benimle... Ama yine de çok koydu be bana sözlük...
    0 ...
  4. 223.
  5. küçük yaşlardayken ya da doğmadan önce ölmesi makbul olandır.
    0 ...
  6. 224.
  7. küçük yasinizdaysa pek uzmeyendir.
    0 ...
  8. 225.
  9. bu başlık uplanınca gözlerinin dolması demektir..
    mekanın uçmağ olsun moruk.

    umarım cennette sana uğruna canını verdiğin turan sevdanın gerçekleştiğini gösteren bir smilasyon falan uyguluyorlardır.. babamın anlattığı gibi bir adamsan seni ancak bu rahatlatır..
    diğer dedem, sana ne söylesem... korkma ben ikinizin yolundayım, aynı sizin gibi çok güçlü turan sevdam var. belki sizin gibi değilim ama inanın gözümü kırpmadan sizin yolunuzdan giderim..

    yeriniz uçmağ olsun, size karşı olanların yeri ise kızıl tamu olsun..
    2 ...
  10. 226.
  11. düşüncesi bile insanı fena şekilde ağlatılabilecek durumdur.

    yaşanmış anılar, söylediği sözler, fotoğrafları aklına getirir torun olanın. sizin için sarf ettiği her sevgi sözcüğünü hatırladıkça içinizi cız ettirecek olaydır. vefat ettikten sonra beni her an gördüğünü aklıma getirerek davranışlarımı düzelttiğim güzel insandır dedem.

    mekanın uçmağ olsun.

    torunun seni çok özledi dede.
    0 ...
  12. 227.
  13. Kötüdür. Siz doğmadan önce ölmüşse hep başkalarına sorarak dedenizi tanımaya çalışırsınız onların anlattığı kadarıyla tanirsiniz.
    0 ...
  14. 228.
  15. benim de iki ay önce başıma gelen olay. annemin babası vefat etti.
    garip olan şu ki akraba ilişkilerimizin zayıflığından ve en son dedemi 9 yıl önce ömrümde de 2 3 kere görmüş olduğumdan bende hiç bi şey hissettirmedi.
    kızdım kendime ulan deden öldü be deden annenin babası borumu bu kadar duygusuz olamazsın dedim.
    yok. bi şey hakkında bi şeyler hissetmek isteyip de hissedememek çok bok bi olay a dostlar.
    gözden ırak olan gönülden de ırak işte.
    0 ...
  16. 229.
  17. Birçok kişinin hayatında yaşadığı ilk büyük kayıplardan biridir. Unutulmaz.
    1 ...
  18. 230.
  19. En sevdiğim insanın başına gelen olay. Ulan hemde bundan önce babamı kaybettim. Dünya senin adaletin s.....
    0 ...
  20. 231.
  21. Sürekli görüyor ve değer veriyorsanız çok koyar ,unutulmaz.
    2 ...
  22. 232.
  23. annemin babası olan dedem ben doğmadan önce ölmüş olduğu için birşey hissetmediğim eylem, ama babamın babası olan dedem ölse bayağı üzülürüm,etkisinden uzun süre çıkamam herhalde.
    0 ...
  24. 233.
  25. Rahmetsiz rahmetli diyorum kendisine insan ayırır mi kız ile erkek evladını bre adam.
    Hukuk okuma isteğim işte tam da buraya dayanıyor 3 yılımi yakamayacagim artık.
    0 ...
  26. 234.
  27. Eger 70 den buyukse gebersin artik yasamis daha ne yasicak kari pesinde mi koscak.
    0 ...
  28. 234.
  29. 235.
  30. idolünüzün sizin nerelere geldiğinizi görmeden göçüp gitmesi. Kalbinizde kalan ukte. Hiç bitmeyen özlem. Ağladığınızda koşacak kimseniz olmaması. Size saatlerce Atatürk'ü anlatacak kimsenin olmaması. Yeşil beresi ve nutuğuyla uyuyakalan kimsenin olmaması. 12 haberlerini birlikte izleyeceğiniz kimsenin olmaması. Kuvayi milliye parkına gidecek kimsenizin olmaması. Her akşam arayıp sizi çok özlediğini söyleyen kimsenin olmaması. Bürosunun altındaki tavşanları sevecek kimsenin olmaması. Burnunuzu kapatıp size zorla süt içirecek kimsenin olmaması. Saat 06.00 da sahilde yürüyüş yapacağınız kimsenin olmaması. Beyaz saçlarını taratan kimsenin olmaması. Sesli gazete okuyacağınız kimsenin olmaması. Koltuğunun boş kalması. Bir torunun başına gelebilecek olan en korkunç olay.
    7 ...
  31. 236.
  32. 237.
  33. 238.
  34. Öleli yaklaşık 1 ay oldu, acısı yeni yeni koyuyor be.
    0 ...
  35. 239.
  36. Kişiyi içten içe üzen durum. Böyle durumlarda metanetimizi korumalı, kendimizi yıpratacak kadar üzülmemeliyiz.
    yapılması gereken tek şey dua etmek.
    0 ...
  37. 240.
  38. Şu anda yoğun bakımda. Değerleri sürekli olarak düşüyor. Spontan solunum yok.
    1 ...
  39. 241.
  40. askerdeyken vefat etmişti, son gördüğümde bir deri bir kemik kalmıştı. çok özlüyorum, son zamanlarında yanında olamadığım için hep içim yanar.
    1 ...
  41. 242.
  42. henüz yaşamadığım acıdır. Bu hafta görmeye gideceğim kendisini, sarılmak isteyeceğim ama coolluğumdan taviz vermeyeceğim yine. oysaki derler sevdiğine sarıl diye.
    0 ...
  43. 243.
  44. babamın babasını 2002 de kaybettim o zamanlar 15 16 yaşlarındaydım pek te umursammadım zaten prostat kanseriydi bekleniyordu yatak ızdırabı çekmişti oldukta ve ölmesi acılarını hafifletti bence, ama şuan tam 1 hafta olan annemin babası farklıydı 88 yaşındaydı hiçbir sağlık sorunu yoktu nerdeyse 2 yıl öncesine kadar tarlada tırpan sallayan biriydi hala ata eşeğe binerdi en son koyu sohbetini benle yaptı ayılardan tarlalardan geçmişten baya konu açtık konuştuk dediki bana köye gidecem torun sen yine dayanamaz gelirsin dedim gelirim dede ama bulamayabilirsin dedi ölüceğimi hissediyorum bende sen daha beni gömersin dedim dede, pazar günü yolculadık pazartesi evine gidiyor amcasınınoğluyla çay içiyor sonra ben yatacam diyip ayrılıyor, bende salı günü dedemi rüyamda gördüm yatakta büzülmüş bana baktı gülümsedi salı akşamı eve gidince anne dedemden haber varmı dedim yok demesine kalmadı telefon çaldı dayım evde ölü bulunmuş dedi apar topar herkes köye gitti ve naaşa otopsi yapıldı adli tıp raporu bekleniyor ve ben tam 1 hafta evden çıkamadım 17 yaşımdan sonra elime kuranı kerim almamıştım sirf o güzel insan için aldım yasin süresini okudum, yinede kendimi şanslı hissediyorum son sohbetlerini son günlerini son nasihatlerini bana yaptı ve inanıyorum birgün yeniden buluşacağız.
    4 ...
  45. 244.
  46. 13 yaşımda kaybettim onu. ama hayatımdaki her karesi bir bir aklımda çünkü hayatımdaki herkesten daha değerliydi kıymetliydi benim için annem babam bile geri plandaydı her zaman. ben seversem çok yüceltiyorum, gözümde devleşiyor sanki. ama dedem bambaşkaydı. dedem kız çocuklarını çok severdi, bebekliğimde hiç kucağından düşürmezmiş sonrasında nasıl bir bağ oluştuysa aramızda o nereye gitse civciv gibi takılırdım peşine. neyse zaman geçti onlar artık kendi evinde yaşıyordu bizi de annem çalıştığı için eve kapatıp öyle giderdi işe. sonra dedem rüyasında beni görmüş ve ağlaya ağlaya uyanmış ertesi günü istanbul'a gelip beni almış sanırım o zaman 5 yaşında filandım. sonra biraz daha büyümüştüm aklım erdiği zamanlar işte dedem saçlarımı tarardı hep. her akşam üstü çayını demler arka balkondaki asmaların altında birlikte içerdik. sonra 4 yaşında kalp yetmezliğinden ölen kızını anlatır ağlardı. beni karşısında büyük insan yerine koyar dertleşirdi benimle. bu çocuk hangisinin kızı diyenlere o benim kızım derdi. evet ben onun kızıydım beni hiç kimse onun kadar sevmedi hiçbir zaman. ben söylemeden bilirdi ihtiyacımı, neyi sevdiğimi; gizlice alır verirdi. hep korurdu babama karşı, babaneme karşı. her zaman derdi benim kızım okuyacak, başaracak görürsünüz sizin oğullarınızdan bişey olmaz derdi hep. keşke biraz daha yanımda kalabilseydin de ben hem daha da yükselseydim desteğini alıp, hem seni onurlandırabilseydim canım dedem.

    ama dedem hep hastaydı, kardeşlerinin en küçüğü olmasına rağmen koah onu çökertmişti resmen. aklım ermeye başladığında geceleri onun öksürük seslerine uyanır ilacını yetiştirirdim. o da ben hasta olsam gece başımda beklerdi (annem dahi yapmadı bunu hiç bi zaman).. ben ona her öğün ilaçlarını çıkartıp verirdim, . gizli gizli sigara içerdi babanem yeminler ederdi hastahaneye götürmeyeceğine sigara içiyor diye ben giderdim onunla. ilaçlar, hastahane, eczane artık hepsini ezbere bilir olmuştum.

    beni köpek ısırdı. sesim nefesim kesilmişti resmen dedem kucağında taşımıştı ben düzelene kadar. yatakta tek başına yemek yemem diye o da benimle yiyordu yemeğini benim kızım çabuk iyileşecek derdi. herşeye daha bi heveslendirirdi beni. yapamayacağım birşey yokmuş gibi davranırdı.

    2000 yılında amcamı kaymetmiştik 38 yaşında sağlıklı biriydievlat acısı daha beter etti dedemi, daha da göçtü tükendi resmen her gün herkesten gizli yas tutardı. bir 23 nisan sabahıydı dedem merdivenlerden düşüp bacağını kırmıştı nasıl korkup saatlerce ağlamıştım, nasıl canım yanmıştı. neden uyanıp düşmesine engel olmadım diye kendime çok kızmıştım, neden duymadım kalktığını diye. sonra izmir'e gitti dedem bacağına platin takılacakmış, o ameliyat olana kadar 3 gün evde yalnızdık kardeşim ben ve başımıza 18 yaşındaki kuzenimizi koymuşlardı. dedemin oturduğu divanda oturup bekledim o 3 gün yiyemedim, uyuyamadım, sürekli ağladım durdum çocuk aklı ya kötü bişey olacak diye ödüm kopmuştu. sonra döndü onun ayak ucunda kendime ufak bi yatak yapmıştım onun ihtiyacı olduğunda kalkıp yetişebileyim diye bi gece yine astım krizi tuttu 2 defa oksijen makinasını taktım ilaçlarını verdim, ama düzelmedi acile gittik uzaktı ve köy yerinde öyle araba bulup da gitmek kolay değil. neyse sabah ezanı okunuyordu köye geldiğimizde ben uyuyakalmışım o da çocuğun uykusu bölünmesin yoruldu diye ses çıkartmadan koltuk değneğiyle kalkmış ve yine düşüp el bileğini kırmıştı. hayatımda hiç bi zaman öyle suçlu hissetmedim kendimi. bu sefer izmir'e giderken beni götürdü yanında onsuz duramayacağımı biliyordu kızım da gelsin dedi. bu sefer öyle zor olmadı tel taktılar bileğine. ve kısa süre de atlattık hastane sürecini ama o haliyle bile beni düşünüp parkları gezdirmişti. hayatımda ilk defa kordonda kumru yemiştim onunla.

    2002 yılı yaz sonu istanbul'a döndük hep beraber. yanımda annem babam varken bile benim herşeyim dedemdi. kış geçene kadar kaldık sonra veda eder gibi anneme emanet etti beni 31 mart i pazartesi akşamı dedemle babanem köye gidecekti dede gitme diye ağladım dizlerinde, dönücem yavrum dedi söz verdi bana 1 hafta sonra geri geleceğine söz verdi. ama öyle dik ve güçlü duruyordu ki hiç hasta değilmiş gibi uzun boyuyla çıktı.

    ilk defa bu kadar uzun süre ayrı kalacaktım ondan. bu ayrılış daha bi başkaydı, bu gidişte başka bişey vardı ama aklıma kötü birşey getirmek istemiyordum.

    3 nisan perşembe:
    her akşam üstü dertleştiğimiz arka balkonda sabah sessizce kayıp gitmiş..
    ben okulda sabahçıydım, kardeşim öğlenci ondan anahtarı alıp eve gidecektim okulun önünde bekliyordum babamın arkadaşı neyi beklediğimi sordu "kardeşimi" dedim "kardeşin gelmeyebilir" dedi "neden?" dedim "deden ölmüş" dedi. o an dünya yıkıldı başıma beynimde onlarca kez yankılandı olamazdı öyle bişey, bana söz vermişti geri gelecekti, ölmedi hasta oldu yine, siz yanlış biliyosunuz kafamda binlerce düşünce yankılandı o caddede nasıl koştum hatıralmıyorum arabaları vs hiç bişeyi gözüm görmedi.

    eve giremedim dedemin ablası yas gelmiş yas tutuyordu. o an hayatımdaki her şey bitmişti. benim herkesim her şeyim oydu.
    ben artık kimsesizdim. hiç kimsem hiç bişeyim kalmamıştı ben nasıl yaşayacaktım, beni de almalıydı yanına. sonra sinir krizi geçirmişim serum iğne vs. köye gittik cenaze için soğuk ellerine sarılıp söz vermiştin neden gelmedin ben çok bekledim neden gelmedin diye ağlamışım. herşeyim sendin neden kimsesiz bıraktın beni diye saatlerce ağlamışım.

    hayatımdaki en büyük ve ilk kaybım oydu ve sonrasında çoğalarak arttı kayıplarım gittikçe kimsesizleştim yalnızlaştım dipsiz kuyulara düştüm.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük