muhteşem kurguya sahip Tsugumi Ooba tarafından yazılmış,
25.bölüme kadar çok heyecanlı gitmesinin yanı sıra "l" öldülten sonra sıradanlaşan en iyi animelerdendir.
fena spoiler içerir, baştan söyleyeyim.
içindeki olaylar karışık, anlamak için üzerinde düşünmek gerekse bile şüphesiz yapılmış en iyi animelerden biridir.
üstün bir zekaya sahip l'in ilk ve tek arkadaşı olarak light'ı görmesi, ama light'ın ona ihanet etmesi insanın canını acıtır. o kadar zeki l'in light'ı yenemeyip 15 yaşındaki çocuğun elinde maskara olması da biraz gariptir. ve light'ın bütün karizmasının son bölümde çizilmesi de l'cileri sevindirmiş, tarafsızları üzmüştür. hele misa'ya hiç girmiyorum, misa'ya girdiğimi hayal bile edemiyorum zaten. ya bir insan nasıl bu kadar aşık olabilir be kardeşim? kalan ömrünü iki kere yarıya indirdi, vallahi bravo kendisine. light da değse bari o kadar şeye. neyse, kurgusuyla, çizimleriyle, karakterleriyle süper bir animedir. etkisinden uzunca bir süre çıkamaz insan.
ilk bölümünü bugün izlediğim, muhtemelen bütün bölümlerini izleyeceğim bir anime. izlerken insan 'acaba death note benim olsaydı ben ne yapardım?' diye düşünüyor.
37 bölümden oluşan anime. her bölüm 20 dk. çok sıkıldığınız, izleyecek diziniz kalmadığı zaman bi şans verebilirsiniz. böyle bacakları karna çekerek oturup, elma yiyerekten izlenmesi elzemdir.* burası spoiler.
çokça fanatiği vardır. izleyenlerden beğenmedim yorumunu duymadım ben henüz. yapılan hamlelerle satranca benzer. bir o bir diğeri. izledikçe merak uyandırır ve insanı gerer. iyilik isteğiyle başlayıp bir süre sonra kibre dönüşen olayları içerir. kibir de kendini tanrı olarak görmeye başlamasına sebep olur. adaleti kendi sağlamak isteyince de işler zıvanadan çıkar.
ölüm meleğinin defteri yeryüzüne atmasıyla başlar. o bile sıkılmış.* meleğin adı ryuk. sevimli bence. deftere ismi yazılan kişi ölür. ama defteri eline geçiren kişi zekasıyla çok daha değişik yönlerini keşfeder. bir diğer zeki kahraman da onun hamlelerine karşılık verir. ikisi arasındaki mücadeleye dönüşür.