amca bi kat yukarda oturur ama bi yabancıdan farksızdır. ne zaman eve gelmiş, ne zaman gitmiş. yeğeni kaç yaşında olmuş, lisede mi okuyormuş, üniversiteye mi başlamış bilmez.. ve arada 17 merdiven vardır sadece.
dayılardan küçük olanı amca kadar ilgisiz ve yabancıdır. bayramlarda görüşürseniz, sakalım batınca kızardın küçükken, der öpmez bile. ama hangi okulda okuduğunuzu bilir bak. arada oğlanın ödevi var, yardım et ablası diye de aramışken hal hatır sorar.
dayılardan büyük olanı ise bi başka şehirde, büyük imkansızlıklar içinden bile yeğeninin herşeyiyle ilgilenmeye çalışır. kaldığı dersleri bilir, kitaplar tavsiye eder, iyi dileklerde bulunur. yanlış seçimler yapmıştır büyük dayı hayatı boyunca, bedelini ağır öder. herşeyini paylaşır büyük dayı. ama bazen bi çok şeye muhalefettir, büyüme aşamasında bu yüzden sevilmez pek. off yaa, dayım da herşeyime karışıyor, denir.. dayı bişeylere karışıyordur, dayı yeğeniyle ilgileniyordur. anlaşılmaz o yaşta.
birinin erkek kardeşi vardır birinin kız.*
ancak gözlemlerime dayanarak edindiğim bir bilgi varsa oda dayıların deli olduğudur.
bütün manyak işlerin içine girerler.
küçükken geçirdikleri afet sayısı amcaya oranla fazladır.
sizi çok severler.
amcaysa daha otoriterdir. baba yarısı sonuçta.
ilerde dedenizin kopyası olmaya başlarlar.
oda sizi çok sever tabi ki.
yolda görülen yaşça büyük kişiye genelde "amca" diye hitap edilir.
yolda görülen yaşça büyük kişiye genelde "teyze" diye hitap edilir.
her iki hitap şeklide anne tarafına ait olan hitaplardır.
dayı ölür; canından can gider, onunla içtiğin yerlere gidince ağlarsın, onun evine gidince ağlarsın, onunla hatıralarının olduğu yerlerden kaçmak istersin, babana anlatamadığın her şeyi anlattığın can dostun gitmiştir, sevgilinden ayrıldığında yanına gidip muhabbet etmek istersin "aç mısın?" sorusunu "evet" ile cevapladığında rakı-balık sefasından girip karı-kız muhabbeti ile biten geceler artık hiç olmayacaktır...
amca ölür; 3 gün ağlarsın ondan sonra hayata devam.
ah be dayı, ayıp olmadı mı bu kadar erken hem de ben buralarda bile değilken? kim diyecek şimdi bana "sıkma canını yeğenim?" diye?
amca ile dayi arasindaki en buyuk fark baba oldukten sonra anlasilir. soyle ki baba olur ama serefsiz amcalar sizi bir kere olsun arayip yegenim durumun nasil, bir ihtiyacin var mi diye sormaz. ayni seyi dayi da yapmaz. ama en cok amcanin bu serefsiz hareketi seni yaralar. anlarsin ki amca baba yarisi degildir. amca sadece sozlukteki anlamina gore babanin erkek kardesidir.
amca hep soğuktur, dayı hep sevecendir.
dayı bir ihtiyacın var mı diye sorar, amca ilgilenmez.
dayı candır, amca sıradandır.
tabii bunlar aileye göre değişir, ama genelinde herkesin anne tarafı daha sıcaktır.
dayı candır, ama düşününce öteki dayının oğlu için o can olan dayı amcadır. nasıl işse bu çözülemez. tüm hipotezler bir anda çöküverir. ama yine de dayı dayıdır. dayının yanındaki rahatlık amcanın yanında bulunamaz.
kim daha yakın kim daa uzak gibi bir ayrıma girmek yanlış olur. o adamın içindek insanlıga ve yeenine duydugu yakınlıga göre değişir. ikisi de adamdır öncelikle. ama bazen bir yabancı size daha iyi amca veya dayı olabilir.