dayı ölür; canından can gider, onunla içtiğin yerlere gidince ağlarsın, onun evine gidince ağlarsın, onunla hatıralarının olduğu yerlerden kaçmak istersin, babana anlatamadığın her şeyi anlattığın can dostun gitmiştir, sevgilinden ayrıldığında yanına gidip muhabbet etmek istersin "aç mısın?" sorusunu "evet" ile cevapladığında rakı-balık sefasından girip karı-kız muhabbeti ile biten geceler artık hiç olmayacaktır...
amca ölür; 3 gün ağlarsın ondan sonra hayata devam.
ah be dayı, ayıp olmadı mı bu kadar erken hem de ben buralarda bile değilken? kim diyecek şimdi bana "sıkma canını yeğenim?" diye?
yolda görülen yaşça büyük kişiye genelde "amca" diye hitap edilir.
yolda görülen yaşça büyük kişiye genelde "teyze" diye hitap edilir.
her iki hitap şeklide anne tarafına ait olan hitaplardır.
birinin erkek kardeşi vardır birinin kız.*
ancak gözlemlerime dayanarak edindiğim bir bilgi varsa oda dayıların deli olduğudur.
bütün manyak işlerin içine girerler.
küçükken geçirdikleri afet sayısı amcaya oranla fazladır.
sizi çok severler.
amcaysa daha otoriterdir. baba yarısı sonuçta.
ilerde dedenizin kopyası olmaya başlarlar.
oda sizi çok sever tabi ki.
amca bi kat yukarda oturur ama bi yabancıdan farksızdır. ne zaman eve gelmiş, ne zaman gitmiş. yeğeni kaç yaşında olmuş, lisede mi okuyormuş, üniversiteye mi başlamış bilmez.. ve arada 17 merdiven vardır sadece.
dayılardan küçük olanı amca kadar ilgisiz ve yabancıdır. bayramlarda görüşürseniz, sakalım batınca kızardın küçükken, der öpmez bile. ama hangi okulda okuduğunuzu bilir bak. arada oğlanın ödevi var, yardım et ablası diye de aramışken hal hatır sorar.
dayılardan büyük olanı ise bi başka şehirde, büyük imkansızlıklar içinden bile yeğeninin herşeyiyle ilgilenmeye çalışır. kaldığı dersleri bilir, kitaplar tavsiye eder, iyi dileklerde bulunur. yanlış seçimler yapmıştır büyük dayı hayatı boyunca, bedelini ağır öder. herşeyini paylaşır büyük dayı. ama bazen bi çok şeye muhalefettir, büyüme aşamasında bu yüzden sevilmez pek. off yaa, dayım da herşeyime karışıyor, denir.. dayı bişeylere karışıyordur, dayı yeğeniyle ilgileniyordur. anlaşılmaz o yaşta.
turk aileleri genelde baba tarafıyla beraber yaşadıklarından (aynı apartmanda, aynı mahallede, kimi zaman aynı evde), amcayla cok sık gorusulur.bu yuzden yılların birikimiyle tahammül sınırı düşer. bir başka önemli faktor de babalarin işleri ortaktır cogu zaman. ve en buyuk yanlışlardan biri de aile içinde para konusunun donmesidir. ama işler ortak olunca para denen lanet şey açar insanların arasını. ama dayınla oyle değildir. dayılar uzaktır. amcaya nazaran daha az gorusulur. e para konusu bir tek mirasta geçer (o tamamen yıkar) o yuzdendir ki dayılar daha sıcak gelmektedir bizlere.
not: tespitte babamında büyük payı vardır. alkışlar ona gelsin*
amca bıyıklı ve karizmadır. içinde fırtınalar kopan ama duruşunu bozmayan - o 3 numaralı bakışı hep atan - çapkınlıktan da geri kalmayan - espritüel karaktere bürünmüş bir kadir inanırdır bi nevi. dayı babacandır sevecendir sıcakkanlıdır. bıyık bıraktıysa da bir ara beğenmeyip kesmiştir. cebinize harçlık koyar kontörünüzü alır arabasına atlatıp bi şehir turu attırır. yiğittir merttir. ve de onun yanında amca çapkınlık konusunda solda sıfır kalır.
(bkz: madem ki anket doldurduk affet)