samimi gözükmeyen eylem.
şimdi diplomasiden falan bahsetmeyelim, bir moderatör* panel'de herkese eşit süreyi vermiyorsa, buna itiraz eden herhangi bir ülkenin başbakanına elle müdahalede bulunuyorsa, üstelik konu israil-filistinse helal olsundur iyi ki terk etmiştir...
gel gelelim,
rte'nin salonu terk ederken, perez'e kaba tabiriyle sövüp, çıktığında perez'le bir sorunum yoktu, sorun moderatörleydi diyorsa burda bir çelişki vardır.hele hele seçimler bu kadar yakınken, hali hazırda değişken* merkez, radikal sağ oyları varken, orta doğuda israil'e başkaldıran lider sıfatını almak varken,gözüme gerçekten samimi gelmedi.eğer israil'i protesto amacın varsa tank, silah, uçak almazsın, modernizasyon anlaşması yapmazsın, orta doğu projesini desteklemezsin, tribünlere oynamak gerçekten kolay...
başka yönlerden de incelenmelidir. gündemi uzaktan takip ettiğim için ne kadar doğru bilmiyorum ama aldığım duyumlara göre imf kredileri bir süre dondurulmuş ya da dondurulacakmış. eğer bu haber doğruysa paneli terk eden başbakan ya çok insancıldır (ki böyle olmadığını 1 mayıs'ta gördük) ya da politikadan anlamıyordur. 2+2=4 eder lami cimi yok bunun. gazze ağlamasında ben bi ağlıyayım. zaten anamız ağlıyor lan. anadolu insanın katlanılmaz riyakarlığı mı desem ne desem bilemedim.
Beni Davos'u terk etmesinden ziyade türkçe ve ingilizce harmanlaması duygulandırdı kahraman başbakanımızın.
ingilizce bilirim ama Türkçe'mden de vazgeçmem mesajı verdi alttan alttan.
' olmaaz, olmaazz ,van minüts, olmaaz ' deyişi yokmuydu...
işte o an hayat bitmiştir benim için. daha da gelmem bu dünyaya.
kuzey ırakta amerikan askerleri, askerlerimizin başına çuval geçirdi versene aynı tepkiyi? iki adım ötemizi bombalamak için bile izin istediğiniz amerikaya neden aynı tepkiyi göstermediniz. orda bağırdı çağırdı şov yaptı, ertesi gün yine bombaladı israil. ondan sonra memlekete gel kahraman gibi karşılan.
aklınızı seveyim sizin.
kıçı kırık bir belediye başkanının düzenlediği organize bir gece, sabahı sincan' da tanklar yürüyor.
suçlu irticacılar oluyor geçmişin 10 ' yıldan beri gelen öfke ve kini birileri birilerine aleni şekilde kusuyor. necmettin erbakan el mahkum değişik kararlar alarak milletin geleceği ile oynuyor.
sene 2009 davos ve intikam zamanı
videoları bire birer izledim başından sonuna erdoğan, perez' in yanına otururken bile sinirli sanki bir itici hava var. olay rastgele gelişmemiş de organize bir şekilde olmuş sanki sanki hemen tevratan gerekli ayeti okuma, hemen dosydan gerekli bilgileri çıkarma falan yani resmen organize işler.
şimdi bugün israil ile düştüğümüz gerilimlere bakıyorum adam geçmişte kafasında tasarladığı şeyleri bir bir yapıyor at koşturmak serbest.
12 yıl önce 32. gün programına katılırken ki videolarını izliyorum askeri affetmeyeceğim ben olsam 28 şubat süreci böyle olmazdı, askerde olsa cezasını bulurdu gibi açıklamalar yapıyor sene 2011 askerin yarısı kodeste.
aradan bir 10-15 yıl geçtikten sonra bakalım bant tekrar mı sarılacak.
en sevdiğimiz düşmanımız israil
1949 ilk tanıyan müslüman ülke olarak gurur duyarken bugün elçilerimizi çekiyoruz.
davos mavos hikaye birileri bandı tekrar tekrar çalıp geri sarıyor.
bir gaz alma girişimidir. lakin o bombaları atan uçak pilotlarının kayseri'de eğitildiklerini sağır sultanın bile duymuşluğu vardır. buna rağmen akp'ye oy olarak geri döndüğü tartışmasız bir gerçektir.
her ne kadar son olaylardaki diktatör tutumu canımı sıksa da, yiğidi öldür hakkını yeme.
-sayın peres, benden yaşlısın. sesin çok yüksek çıkıyor, biliyorum ki sesinin yüksek çıkması suçluluk psikolojisinin bir getirisidir. benim sesim bu kadar yüksek çıkmayacak, bunu da böyle bilesin.
bu cümlelerden sonra, peres dumur olmuş lan acaba yanlış mı duyuyorum diye kulaklığı düzeltmiştir. konuşmanın en can alıcı cümlesi ise bence budur ;
plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü biliyorum, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz.