şike müptelası fenerbahçe yönetiminin şike sever ve güç aşığı başkanları tutuklanma aşamasındayken ki diğer tutuklu yöneticileri hesaba katmıyorum, başlattığı psikolojik savaşımsı hamlenin mottosuymuş efendim.(cümlede lüzumsuz uzun oldu sanki ama neyse ). tutuklanmalar cezaya dönmesin , takım küme düşürlmesin ,şampiyonlar ligine gitsin.
oldu nihat'ım bir de plaket verelim , teşvik edelim. ee nede olsa seversiniz değil mi ?
aziz yıldırımn söylediği rivayet edilen cümle. ama %1500 yalan.. nerden mi beli? çünkü aziz yıldırım şöyle derdi "davağcında olsak bile son sözümüz fenevbahçe" külliyen yalan ve popolist bir cümle. şike yap hakemleri tehtid et onu yap bunu yap sonra fenerbehçeyi şampiyon yaptım fenerliler senidi diye mutlu ol. bir galatasaraylı olarak diyorum ki yazık bu fanerbahçelilere yazık.
boku yedik yaptıklarımız bizi dar agacına bile götürmeye yetecek kadar şerefsizce ama olsun ne ceza verirseniz verin yine olsa yine yaparım demek için söylenmiş artistlik ifadesi. önce bi adam gibi ayılıp bayılmadan durda verilecek karara saygı göster. sonra dar agacı muhabbetine gir.
tam bir liseli sloganı.
olum yapmayın la.
değer mi bir takım için bu kadar abartıya saçmalığa.
gidin çoluğunuzu çocuğunuzu sevin.
gülerken acıdığım insanlarsınız.
Liseli değil, daha okumayı sökmeden tribünlerde Sarı Lacivert Şampiyon Fener demeyi öğrenen 6 yaşındaki bir çocuğun sloganıdır!
ilkokul'da babasıyla, babası olmazsa arkadaşlarıyla gittiği tribünlere ortaokulda okuldan kaçıp gidenlerin sloganıdır!
Lise de üniversite hazırlık için dershaneye yazılan çocuğun verdiği milyarlarca lirayı düşünmeden dershaneden kaçıp giderken söylediği slogandır.
Üniversitede vize final ya da büt takmadan, devamsızlığına bakmadan şehirleri aşıp gelen gencin sloganıdır.
iş hayatında gömleğinin altına giydiği formasını zar zor akşam edip gururla çıkaran bir elinde bond çantası diğer elinde meşalesiyle tezat bir görüntü oluşturan iş kolik adamın sloganıdır.
Çocuğu doğan babanın çocuğunu gördükten sonra koşa koşa gittiği sevdasında haykırdığı slogandır.
Liseli sloganı falan değildir. Sevdanın haykırışıdır.
insanları bir düşüncenin, bir amacın etradında toplamak için, iyi veya kötü belli emellere ulaşabilmek için, zaman zamanda bu durumdan faydalanarak yarar sağlama amacında olanların işlerini kolaylaştırabilmek için onu tutku haline getirmeniz, onun için her şeyi yapmalarını sağlayabilmeniz gerekir.
bunlardan biri de takım sevgisinin bu kadar abartılmasıdır, ölüme ramak kalmışken fenerbahçe, galatasaray veya herhangi bir takım ismi,cismi önemli değil diyebiliyorsan bu senin hayata bakış açını, hayatındaki en önemli şeyin sadece eğlenmek ve eğlendirmek için yapılan herhangi bir spor olduğunu ve hayatında bundan daha önemli bir şey olmadığını dile getirmen senin acizliğini küçüklüğünü basitliğini göstermekten başka bir şey değildir. böyle bir dünya da hayatta yaşamda daha da önemli daha da güzel şeylerin olduğu bu yerde sen eğer iyice sempatizanlaştırılmış bu takım tutma işine alet oluyorsan seninde en az bunları yapanların basitliği kadar basitsin.
acaba ne zaman gönlümüzü verdiğimiz renkleri sevdiğimiz kadar sporu da, yapmayı da izlemeyi de seveceğiz çok merak ediyorum.
Şike suçlamasıyla içeri tıkılanların, sanki muharebe meydanında vatani savunurken düşmanın eline geçmişler de idam ediliyorlarmış ayaklarina yattigini gösteren, yusuf yusuf kokan ajitasyon sözü.
Nasil güzel tanım oldu degil mi? Başlığı falan şey etti. bu sözlükte ve bu başlıktaki bütün entryler gibi.
fenerbahçe sevgisini anlatan slogandır. ancak ülkede idam cezası kalktığından dolayı bu slogan geçerliliğini yitirmiştir. ortaya ise başka alternatifler ortaya çıkmıştır. (bkz: ölümüne fenerbahçe)
Başkanımızı alsınlar, yönetimi alsınlar, Lefter'i, Cemil'i alsınlar, o Stadı buldozerlerle yıksınlar, çimenlerimizin üstüne AVM kursunlar, futbolcularımızı dağıtsın, sporcularımızın da lisansını yırtsınlar.
Kadıköyde, bir mahalle arasında yeniden kurulur Fenerbahçe. Milyonlar akın eder çubukluyu giymeye.
Bu takım kurulduğunda formasının üstünde armadan başka bir şey yoktu, öyle devam eder. Amatör kümeden başlarız yine. Adım adım çıkarız. Binler uğuldar, onbinler bağırır, 55.000 taraftar haykırır tekrar "darağacında olsak bile"
belkide problem darağacına neden gittiğidir fenerbahçelinin. son zamanlarda görüyoruz ki küresel kapitalizme karşı sınıfsal bir ayaklanma değil de meğer şike, teşvik, şantaj ve tehdit gibi suçlamalar almış götürmüş arkadaşları metris yoluna adliye koridorlarına. yani bildiğin adi suçlar.
ve görünen o ki değil darağacı 5-12 yıl arası hapis cezası bile döndürürmüş adamı bu sözünden. mesala ;
şefik mosturoğlu :" evet ben de duymuştum eskişehire teşvik verildiğini."
meğersem o laf öyle ağızdan çıktığı gibi olmuyor ( muş ) arkasın da da durmak gerekiyor ( muş ).