vefatını az önce tesadüfen öğrendiğim yazar. nick altına yazılan entryleri ve galatasaraylı olduğunu da görünce çok uzun süre sonra gözlerimin dolmasına sebep olmuştur ve bu gece kendisinin öldüğü yaştaki bana birinin ölümüne bu kadar üzülmem için onu tanımama gerek olmadığını göstermiştir!
12 yaşındayken bir arkadaşının kaza kurşunuyla tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş ve aradan geçen 14 yıl boyunca birçok sağlık problemi yaşamasına rağmen bir kez bile şikayet etmemiş!
şöyle de bir fotoğrafını buldum, gördüğüm kadarıyla henüz paylaşılmamış. çok geç oldu ama allah rahmet eylesin!
bir kaç gece muhabbetlerimiz oldu. gurbetten konuştuk, memleketten, hastalıktan, sağlıktan. görüyorum ki seveni çokmuş, dilerim dualarını esirgemezler. bense o kadar tanıyamadım kendisini, sevecek, özleyecek kadar. bir fatiha ile mekanı cennet olsun' dan öte diyebileceğim şeyler diyebilmeyi, o kadar yakinen tanışmayı, kaynaşmayı dilerdim.
damda olduğun kadar gönüllerde de olan deli, hiç unutulmazsın inşallah. mekanın cennet olsun.
çok olmuş ama şimdi öğrendim vefat ettiğini. onun hakkında bir entry girmiştim zamanında, çok çok hoşuna gittiğinden mutlu olduğunu söylemişti gönderdiği birkaç mesajında da... küçücük paylaşımları olan insanları bile ne kadar üzüyor ki bu acı, kimbilir ailesi ne kadar üzülmüştür. gerçekten çok üzüldüm.
yattığı yer nur, mekanı cennet olsun güzel kardeşimizin. Allah ailesine sabırlar versin...
arkadaşlığımızın birinci yılı doldu bugün sözlüğe girdim ve ben butonuna baktıgımda en son beğenilenlerden baştan aşağı damdaki deli diyordu kalakaldım öyle. sen yaptın dimi? eksilesende olur sen yeter ki benimle. benden tüm duyduklarını alıp gittin hepsi hala sende kaldı.
üç gündür sözlük girişinde beni karşılayan, ötelere gitmiş sevgili yazar..tuhaf oluyorum her seferinde, bu kadar da denk gelmez ki diye..bir şeyler mi anlatmak istiyorsun??
sol framede gördüğüm bir başlıktı önce sadece. damdaki deli.... damdaki kemancıya selam söyle diyecektim kötü bir espri olacaktı. gülen gülecek, gülmeyen eksileyecekti....
ama entrylerin havasından başka bir şey olduğunu anlamam zor olmadı.. tanımadığım, belki entryleri ile ilk kez karşılaştığım genç yazar arkadaşım, ruhun şad olsun.. kahrediyor insanı genç ayrılıklar tanımasak da...
bu gece sözlüğe girerken giriş mesajıyla beni hüzne boğan, tanımadığım fakat sıcaklığını çok fazla hissettiğim merhum yazar. allah rahmet eylesin. tanıdıklarına ve yakınlarına sabır dileklerimle.
az önce baktım da. özelden mesajlaşmışız merhumla. herkes onun gibi "deli" olsa akıllılara lüzum kalmazdı. toprağı bol olsun.Özleyenlerine Allah sabır versin.
son entry lerine bakmak için profiline girdiğimde yukardaki offline yazısının hiç bu kadar gerçekçi olmadığını anladığım anda yıkılmama neden olan yazar. ruhu şad olsun. hiç tanımadım, hiç konuşmadım ama bu gece kalbime bir taş oturdu. umarım gerçekten güzel bir yerdedir.. *
(#5302497) her gördüğümde ağlıyorum lan. keske sen simdi de burada olsaydın cok gec tanıdım zaten seni..artık sözlükte sol framede ne zaman bir galatasaray başlıgı görsem aklıma geliyorsun, seni düşünüyorum, gelatasaraya olan sevgini.. seni özlüyorum. yerin hicbir zaman dolmayacak, ruhun sad olsun dd.
keşke o şu anda yazılanları görebilseydi... ardından olan değişiklikleri bilebilseydi. tabii ki de yalnızca sözlükte değil. çünkü sözlük onun hayatındaki belki de küçücük bir parçaydı. o sadece sözlükten ayrılmadı. daha pek çok, sözlükten kat kat önemli şeyden ayrıldı. ama arkasında biz sözlük yazarlarına ne bıraktı? katılınası, ayakta alkışlanası entryler. o bir troll olsaydı bugün onun için bu kadar üzülmezdik. sonuçta o da bir can, annesi, babası ona da üzülürdü aynı derecede. ama biz sallamazdık çok.
rahmetliyi hiç sevmezdim. hala da sevmem. ama genç yaşta gitmesine çok üzüldüm. şimdi her şey anlamsız geliyor. sözlüğü forum gibi kullanması, nickaltlarına nefes alır gibi giri yazması falan. sevmediğim hareketlerdi bunlar, ve bu açıdan kendisini de benim gözümde sevilir biri yapmazdı. hala da yapmıyor. rahmetli olması bunları değiştirmiyor. birinin ölmesi onu ne daha iyi yapıyor ne de daha kötü. ama her şeyi anlamsızlaştırıyor. iyisiyle kötüsüyle her şeyi derin bir boşluğa itiyor. o, ondan öncekiler, ben ve benden sonrası. her şey anlamsız.
ne zaman geriye sarsa, ne de o geçmişten zamanı ileriye sarsa bu gerçekler hiç değişmeyecek. ama bu gerçekler ölüm denen gerçekle birleşince yeniden anlamsızlaşacak. insanlar ölümle yüzleşince, yine aslında sadece kendi ölümünü bilinçaltında kurgulyarak anlamsızlaştıracak hayatı. ve o hayatı anlamsızlaştırdıkları için ölümlülerin yitişi anlam kazanacak...
arada kalmışlığın orospulukları ile uyuyacağız, uyutacağız. sonra da göçüp gideceğiz.