düşünce üzerine

entry2 galeri0
    ?.
  1. 'düşünceler bizi kendimizden alır. aslında olmadığımız benliğimize giderken yalnızlığa doğru kovalanırız. bu yüzden kaçarız düşündükçe. ne sanırsın.. arkadaşlığı en büyük maneviyatta arayıp da cismani dünyada hissedebilmek yalnızca. bu, bunun sonucudur. bir de arada böyle mehtabı izlerim. kendi hayatımı görebildiğim tek yer burası bu yüzden. gerçek olmayan bir yansımanın, sadece gözlerime hitap edebilen başka bir yansıması. varlığımı en kolay sorgulayabildiğim yer burası sanırım bu yüzden. neyin yansıması olduğumu düşünmekle geçiyor ömrüm. neyin aldatmacasıyım diye düşünürken, kendimi olmak istediğim kişinin en kötü huylarını bürünmüş şekilde buluyorum. anladın mı?''

    ilk defa, ön yargısızca dinlediği kumsaldaki sarhoş adamı, bir an için anladığını sandı sanmasına da, anladım demeye gücü yetmedi. oysa ki mehtap onun için dünyanın en güzel görüntüsüydü. bir an için aykırı olduğunu düşündü, yanındaki sarhoş adamın. sonra hayatında sorduğu en anlamlı soruyu sordu kendince 'aykırı olmak mı? kime ve neye aykırı?'.. kendi düşüncelerinde boğuldu, uzun süre nefes almayı unuttu, düşünceler düşünceleri ve anılarından oluşan bir tutam kanıtları doğurdu doğurmasına da, nefes almak aklına geldiği zaman, düşüncelerini öldürdüğünü bilemezdi...
    2 ...
  2. ?.
  3. bu konuda çok ilginç bir durum da şudur:

    --spoiler--
    pascal’ın pensees isimli kitabı, lamartine’in meditasions isimli kitabı, la rochfoucauld'un reflexions isimli kitabı ve alain’in idees isimli kitabı, çağdaş türkçe'ye ortak bir adla "düşünceler" diye çevrildi. oysa dil devriminden önce türkçe lugatında, bu dört ayrı kavramı karşılayacak dört ayrı kelime bulmak işten değildi.
    --spoiler--

    çağdaş bir ingiliz yazarı yapıyor bu tespiti... işte "düşünce" kısırlığımızın sebeplerinden biri, dildeki bu baltalamalardır!
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük