'En' olarak düşünülürse kişisine göre değişen anlardır. An yani kısa zaman diliminden ziyade uzun soluklu bir sürecte olabilir. Misal bir aileye sahip olmak bana göre "Dünyanın en mutlu insanı olunan an" dır. ve benzeri tabii ki peki ya nedeni bevirde bedeni suçlu değil de ne ? *
o sesi beklersin... " ayfer teyzeeeee...vedat evde mi? maç yapcaz. " hazırsındır zaten sadece annen gelir senin mahalle maçında aranan arkadaş olmanın hazzını yaşaman için akşam ezanına kadar izin verir. işte o an dünyanın en mutlu çocuğu olduğun andır.
ne yazıkki hayatın kısa bir anını kapsar. o yüzden doya doya geçirmeliyiz o anı. mutsuz olmak için o kadar çok neden buluyoruzki her an. bari en mutlu olduğumuz anın tadını doyasıya çıkaralım
Abidin Dino'un "mutluluğun resmi" tablosunda, annesi babası ve 5 kardeşiyle birlikte, çatısı damlayan tek oda bir kulübede, çatıdan damlayan yağmur suyuna karşı babası tarafından başına şemsiye tutulan, penceredeki küçük iki kuşun ninni söyleyen sesi ve yerde onlara imrenerek bakan tavuğun eşliğinde, üzerine bir battaniye gibi uzanmış köpeğiyle birlikte huzur içinde uyuyan çocuğun yaşadığı andır.
küçükken televizyonda izlediğiniz, ilkokulda derste coğrafya dersinde adını duyduğunuz ya da turistik amaçlı hazırlanmış büyük afişlerdeki mekanları çıplak gözle gördüğünüz zamandır.
trt nin eski vtrlerinde gördüğünüz ayder yaylası nı, uzun göl ü, tatil rehberlerinde gördüğünüz ölü deniz i, belgesellerde gördüğünüz tarihi mekanları ziyaret ettiğinizde kafanızdaki fotoğrafın canlandığı andır.
aşkından fırsat bulup senden onu korumak ayağıyla sevdiğin kıza yanaşan tipten hayatını kökten değiştirecek bir intikam aldığın andır. bunu sonuna kadar haketmiştir. arkada hiç bir iz bırakılmamıştır.