çoğu zaman insanlığın günah keçileridir.
aslında bizi bize örnekleyen, çoğu zaman bizim yapmak isteyip de cesaret edemediklerimizi yapan insanlardır.
victor hugo bu konuda çok güzel bir söz söylemiştir;
insanlık kendini aklamak için hapishaneleri, kendini akıllı addetmek için de tımarhaneleri kullanır.
aslında hapsettiklerimiz ve aklından şüphe ettiklerimiz o kadar bizdendir ki biz sırf bu benzerliği reddetmek ve kendimizi aklamak adına onları cezalandırırız. insanlığın vicdanı, aslında kendi pis ellerini yıkayan bir sefaletin karşılığıdır.
vatanına ihanet edenler, geldiği yeri beğenmeyenler, terör örgütü üyeleri ve terör örgütüne yardım/yataklık edenler, çocuklara tecavüz edenler, devlete hizmet etme adı altında milli serveti tüketenler..şerefsizden bol ne var dünya üzerinde, say say bitmez.
insanların arasını fitne fücurla açan sonrada kendi köşelerine çekilip büyük hazla izleyenlerdir. anneyi kızına babayı oğluna düşman edenlerdir. sebeb hep mal mülk paradır. açgözlülükle ikiyüzlülükle yoğrulmuş yatacak yeri olmayan insanlardır* şerefsizlerin daniskalarıdır.
bir eve giren ve kocası evde olmayan üstelik yeni doğum yapmış bir kadına tecavüz eden ve hemen yanındaki beşikte uyumakta olan yeni doğmuş bebeği de acımasızca bıçaklayan hırsızdır.
bu gibi insanlar, "insan" sıfatına bile değmeyecek kadar aşağılık ve şerefsiz 2 ayaklı yaratıklardır.
kişilik bozukluklarına sahip olan insanlardır. bunlar eski sevgili de olabilir*, iş arkadaşı da akraba da komşu da. çoğuna hasta demek yerine şerefsiz diyip geçeriz. halbuki bunu da umursamazlar çünkü gerçek kendilikleri yoktur. tedavi edilmeleri ve yaşlandıkça toplum tarafından dışlana dışlana terbiye edilmeleri gerekir.
16 aylık bir bebeğe tecavüz edebilecek hayvanlığa sahip yaratıklardır. insan sıfatına yakıştıramıyorum ve şerefsizlik tanımını aşıyor yaptıkları ama daha büyüğü olmamıştır.