insanın yaşarken yazdığı bir kitap dünya. yazar olarak kendi adını cesurca kapağına koyduğun, rutin bir kitabın satırları... herkesin satırlarının saniyeler içinde karışması, bir an oluşturması.
zıtlıkların merak, heyecan ve korku uyandıran kitabı. yarının bugüne benzeyeceğinin garantisini asla vermeden, rutinlikler içinden heyecanlar, hüzünler, mutluluklar, fırsatlar çıkartabilen bir kitap.
yazdığını silme izni yok yazarın bu kitabı yazarken. eline aldığın silgi, silmek istediğin satırların senaryo üzerine olan etkilerini değiştirmeyecektir. yeni satırları eskilerinin zararlarını yok edecek şekilde yazma riskine girebilirsin ancak.
risktir dünya, doğmakla ölmek arasındaki araf, herkesin etrafında dönen bir gezegen...
Dünya, insanın hep kurtulmak istediği döngüdür aslında. O yüzden insanlar deniz kenarında daha huzurlu hissederler kendilerini ve yüksek yerlerde. Çünkü kendilerince dünyanın ucundalardır.
Dünyamın ucu, çatı katım, iyi ki varsın. çatı katımda ki boş sandalye ne güzel hayyallerle doldurmak seni.
Dünya , Güneş sisteminin güneşe uzaklık Bakımından üçüncü sıradaki gezendir. Tek uydusu ay dır. Yapılan araştırmalar sonucunda dünyanın yaşının 4,1 milyar yıl olduğu hesaplanmıştır. Dünyanın 3 te 1 i sularla kaplıdır. içerisinde avrupa , amerika , asya , avustralya , afrika , antertika olmak üzere 6 kıtası vardır.
kiminin bir hafta boyunca cumartesi gelsinde iffet baslasin diye bekledigi, kimininde hangi gun oldugu muhim degil ama yeter ki azrail gelsin diye bekledigi yer.
kendisi 5 milyar yaşında ve sayısız canlı türüne ev sahipliği yapmış bir gezegendir, ama insanoğlu onu sadece 1000 yılda sikip atmayı başarmıştır.
ama insan bunu bir bardak suyun bir külçe altından daha değerli olduğu zamanda, yani çok geç olduğunda farkedecektir.
bu bakımdan türümüzü virüslere benzetebiliriz. zira türümüz, yerleştiği her yeri belirli bir sürede yaşanmaz hale getirip dengesini parça parça ettikten sonra başka bir bakir bölgeye geçer.