düşünce ufkunun sonsuzluğunu belirten descartesin en meşhur önermesidir. bu akımdan birçok filozof feyz almıştır.ki bunlar arasında eflatun da bulunmaktadır. ne demiş eflatun: insanlar ışığın yansımasındaki şekilleri algılayıp ona göre düşünürler (bkz: mağara alegorisi)yani içlerinde şüphe ve korku olmazsa yansıyan şekilleri algılayamaz ve gerçek şekillere ulaşamazlar. yine başka bir akımda ise * düşüncenin varlığın temelini oluşturduğunu varsayan sistemde ise bir nesne veye eylemle ilgili fikir varsa o vardır. aksi halde yoktur diye savunur örneklemek gerekirse: "biz elmayı değil elma fikrini yiyoruz aslında elma diye birşey yok" der yanı eğerki biz düşünmez isek olmayacaktır o elma...
"her şeyden şüpheleniyorum. demek ki sadece şüphelendiğimden şüphelenemem. var olmayan da şüphelenemez. öyleyse ben varım" düşünce dizisinin kısaltılmış formülüdür.
yalnız burada şöyle bir çelişki söz konusudur ki; başta her şeyden şüphelendiğini söyleyen descartes, şüphelenmek için var olmak gerektiğinden şüphelenmemiştir. bu önkabulü edinmeseydi, asla var olduğuna kanaat getiremeyecekti. haliyle bir kere önkabulle başlanıldığında da şüphelenerek bilgiye ulaştığını söylemenin anlamı kalmıyor. bütün felsefeler önkabuller üzerine kuruludur.
cogu insanin yalnizca son kismini bildigi asli suphe ettigim surece kendisinden suphe etmeyecegim tek sey suphe etmekte oldugumdur, suphe ediyorum o halde dusunuyorum, dusunuyorum o halde varim olan Descartes'in poh yemesi. Ben cok dusunupte olmayan adam gordum. *
sürekliliği savunan söz. düşünmenin oluşu hızlandırdığı göz önüne alınırsa, doğru bir önermedir. düşünen varoluşur, düşünmeyen toplumun saptırılmış normlarına bağlı kalmaktan kurtulamaz ve rahatlıkla yozlaşabilir.
"hayatta şüphe etmediğim tek şey şüphe ettiğimdir. şüphe etmek bir düşünce eylemidir, dolayısıyla şüphe ederken düşünüyorum. düşünüyorum; o halde varım..." aklı zirveye yerleştirmiş, mutlak doğruya akılla, düşünmekle, sorgulamakla ulaşabileceğimize inanmış olan ünlü fransız düşünür rene descartes in ünlü sözü.
"düşünmezler mi, akletmezler mi" şeklinde Kur'anda sıkça geçen ifadenin istenilen sonucu. çünkü bu lafın devamında "öyleyse beni bir yaratan var" hükmüne ulaşılır.