Millet tıkınsın, oynasın, eğlensin diye binlerce lira harcanıyor amk. Bunun yerine yap sade, şık, güzel bir nikah; deniz kıyısında mı dağ başında mı salonda mı nerdeyse artık daha güzel olur. Kim artık ne takacaksa nikahta takar.
Hem düğün parasıyla da güzel bir balayı falan yapılır veyahut başka şeyler.
Düğüne zorla getirilen insanların hayır dualarından bahsetmiyorum bile xd. Net.
sırf gösteriş olacak diye bir düğün organizasyonuna 40 bin lira gömüp önümüzdeki 5 sene, borç ödemek için açlıktan nefesinin kokmasından daha büyük bir mantık hatası olamaz. sen o kadar para bayıl gelen maket pastayı size verilen kılıçla kes sonra alttan normal pastayı birbirine yedir.kestiğin kılıçta arya stark'ın iğnesi gibi olur genelde.
insanların sadece bir günlüğüne kendini piremses sanmasına yardımcı olan realiteden uzak yapmacık eylemlerle ve aşırılıklarla dolu bir tür organizasyon.
2016 yılının ilk çeyreğinde hala düğün gibi zırvalıklarla uğraşanlar olması ne acı.
düğün dediğin siz sevişeceksiniz diye eş dost akraba toplaşıp halay çekmekten ibarettir. evlenen hanım kızımız gelinliği ve abartılı saç ve makyajıyla ortalarda salınırken damat bey ise oo hoş geldiniz muhabbetlerinde.
düğün dediğiniz olay bence çok saçma ve aşağılayıcı bir şey. nikah+ufak bir kokteyl en temiz çözümdür. düğün yapan ağır varoştur.
ulan kaç sene oldu şöyle yakın akrabalardan birinin düğününe gidemedik hiç. az oynamayı severim beceririm de. allah'ını seven beni düğüne çağırsın lan.
ben en çok şu kadifeden kesesi olayının introsunda kopuyorum. şöyle bi ''ooooo!'' çekiyor ya millet.
düğünlere oldum olası karşı olmuşumdur, anarşist değilim, sebebim var;
şöyle ki ortalama bir düğün, masraf olarak yeni kurulacak olan ailenin eğer maddi durumları çok da ortalamanın üstünde değilse yıllar boyu ödeyecekleri bir borca eşittir. ve bu aileler düğünün gerçekleştirilme aşamasında bu borç-harç denklemi içerisinde döner dururlar, düğün geldiğinde ise endişeli bir halleri vardır mutluluktan ziyade, "acaba oldu mu, beğenildi mi, laf eden olur mu?" kaygısı ile.
bu bir gelenek evet, yapılmadığında ise elalem denilen ayaklı dedikodu sistemi bık bık laf edeceklerinden ötürü parası çıkışmasa da öteden beriden toplayıp denkleştirmeye çalışır kimi aileler.
çok basmakalıp işler bunlar. varlıkların konuşturulduğu, kimisinin boynu büyük şekilde imrendiği ama yapamadığı, kimisinin saraylarda ihtişamıyla yaptığı olaydır.
Vücuda terden yapışmış gömlek ve sıkılmış, yorgun damat
Makyajı akmış gelin, yüzünde tebessümlü gelin,
Düğün Salonu önünde takım elbiseli gençler,
Annelerinin dizinin dibinde genç kızlar,
Bangır bangır müzik içinde birbiriyle bağırarak sohbet eden, ellerinde tesbih, Renault araba anahtarlı dayılar,
Balon peşinde koşan küçük çocuklar..
Boştur,ulan iki insan birbirini seviyorsa benim akrabaların işi ne..
iki aile arası (anne baba kardeşler) arası küçük tören yaparsın tamam..
illa yedi sülaleyi ayaklandırmaya ne gerek var...