en güzelidir. nikah sonrası yakın arkadaşlarla bir şeyler yapılabilir.
gereksiz akrabalar yok , daha önce yüzünü görmediğiniz dış kapının dış mandalları yok , insanları memnun etme çabası yok , mis.
Millet ankaranin baglarında oynayacak diye milyarlari gomuyoruz. Zaten oynayanlar erkek tarafindan 10 kisi kiz tarafindan 10 kisi. Geri kalan bos gozlerle onun de duran fıstıkları yiyor. Takı töreni bitse de gitsek diye bekliyorlar.
Damatla gelin zaten milletin öpmesinden kacamiyor. Allah tamamina erdirsin. Yok efendim kucuktu bu elimde buyudu simdi gelin oluyor muhabbetleri.
Bana kalsa erkek tarafi dugune yapacagi masrafi versin kocama biz o parayi harcayalim.
Düğünsüz olur ama gelinliksiz olur mu diye düşündüm. Gerçi sırf gelinlik diye alınacağı garanti bir mal olduğundan pahalı satıyorlar. Tek giyimlik şeye para vermem, verdirmem de. Kiralamak da istemem. Düğünlerde hep uyumuşumdur. Hatta düğün müzikleri duyunca hemen mayışırım. Bu tabuyu yıkamadım kesin uykum gelir benim sıkılırım zaten o kadar insan içinde. O değil de olur ise de sadece ailem için olurdu düşününce.. ayy ben bir köşede oturayım onlar düğünümü kutlasınlar damatla vallahi.
Millet eğlenecek sarhoş olacak beni ve gelini, ailemi ve gelinin ailesini eleştirecekler diye o kadar borca girmem ben arkadaş. Bana hatunla her yer düğün.
En mantıklı olanıdır. Evlenmek için illa düğün yapmak gerekmiyor. Kimseyi zor durumda sokmaya gerek yok bence. insanlar 2 saatliğine gelip eğlenecek diye binlerce para dökmek mantık dışı. Git araba al o paraya, güzel bir yere tatile git. O paraya yapacak çok şey var ama düğün değil.
Gayet guzeldir. Makiyatom ile yaptigimiz olay tam da bu oldu. Masrafi oyu buyu sorun degil de cok sacma be. Gelinlik takintilari kina nişan vs cok ilkel seyler. Ve çok sıkıcı siradan. Biz evlendigimiz gun sanirim evde bira icip film izlemistik.
düğünleri sevmiyorum ama sebebi masraf değil. zaten takılar düğün masrafını çıkarır her türlü. damat ve gelinin hali ve türkiyedeki düğün konseptini sevmiyorum. düğünler daha az kişiyle daha farklı ritüellerle gerçekleşebilir. dilara, ankaranın bağları, kalbimin tek sahibine çalmamalı mesela, o küçük veletler orda olmamalı, pasta kesilirken garsonlara bahşiş verilmemeli, 6 saat halay çekilmemeli...
en güzelidir. düğün fikrinden uzaklaştığın anda bir anda dimağın tazelenir. salon kirası menü seçimi fotoğrafçısı, kameramanı, garson bahşişi pastası derken neredeyse takılan takı kadar harcanan fuzuli bir masraftır. asla beğendiremeyeceğiniz pilav üstü tavuğu, bayat kuruyemişi, korsan alkolü dayarlar düğünde millete, folyo'ya sarılı bıçağı pasta geldiğinde almak için garsona maaşı kadar bahşişi boca etsen de milletin "pinti galiba damat" söylemlerinin önüne geçemezsin. gelin hanımın her şarkıda hadi dans edelim ısrarı yüzünden rugan ayakkabı ağzına sıçmış, damatlığın yeleği sırtına yapışmıştır. hele ki tebrik esnasında öpmedik el, yalamadık yanak kalmaz salonda... gecenin sonunda yaşayacağın gerdekten bile soğur insan. zaten 4 saat salonda kıçına nişadır kaçmış at gibi koşturmuş bir lokma yemeden bir yudum içmeden tamamlamışsındır. peki çaresi nedir? ben bu aydınlanmayı 2. evlilliğimde yaşadım a dostlar. efendi günü gidip nikah günü aldım. salonda hiç bir şeye karışmadan sadece müzik seçimlerini yaptık. akşamında ise ankara'nın en hızlı eğlence mekanlarının birinde kişi başı fiks menü üzerinden anlaşıp gelmek isteyenlere bunu duyurdum. zaten toplu rezervasyon olduğu için ortalamanın altında olan fiyat yüzünden herkesin bir ağzı aktı. hatta 150 kişilik rezervasyon yaptırdığım halde gelen kişi sayısı 234 kişiydi. başlangıç yemeğini karşılayan müzik ardından güzel bir solist bizi popüler şarkıları ile çoşturdu. sonrasında gelen grup bizi kudurttu. çıkan dansöz ile kurtları döktükten sonra roman havası şel gecenin zirvesini yaptık. sabaha karşı çıkılan mekanda herkes mutluydu. kimye vay efendim pilav lapaydı, mezeler bayattı gibi bahaneler bulamadı. çünkü herşey dört dörtlüktü. çünkü hepsine para verip kendileri aldı. takı desen düğün yapsam bu kadar takı gelmezdi. ulan uçak bileti bile taktılar daha ne olsun... valla dostlar akıllı olun düğün salonlarına para kaptırmayın. sonuçta 1 gün için biçilen değer ile o gün için ödediğin paranın karşılığını alamazsınız.
En güzelidir. Artık gelenekti görenekti bunlar ikinci planda kalıyor. Zaten hayat şartlarıda bunu gerektiriyor. Düğün dernek masrafları ile evinin eşyasını alıp yerleşir insan. Birde göz korkutan ve evlenmeyi geciktiren bir şeydir düğün. Sırf düğün yapabilmek için bir-iki sene daha çalışalım diyen çiftler vardır. E bu da evlilik yaşını öteleyen bir etken tabi. Devlet evlenen çifte çeyiz yardımı yapmalı diyeceğim ama 3-5 çocuk şartı koşar diye isteyemiyorum. Malum bu zamanda bir çocuk bile düşündürüyor vatandaşı..
(bkz: kına ve düğün yapmadan evlenmek) oynamayı sevmeyen biri olarak ileride o şekilde yapmayı düşündüğüm ama çevrem yüzünden yapamayacağım durumdur insanın kendi düğününde de oynamadan durması varmış. ve buna kına yapmamayı da ekleyin lütfen.